‘Çocuklara uzanan eller kırılsın’

Hakan KARAKOCA

Türkiye Kupası’nın statüsü her ne kadar tartışma konusu olsa da bize yeni hikayeler verme konusunda bu sezon bonkör davrandı. Tuzlaspor, Bayburtspor, Cizrespor gibi takımlar kendilerini bir şekilde iyi ya da kötü ülke futbolunun vitrinine taşıyorlar. Her biri zorlu yollardan buralara gelen takımlar içinde 5 maçta 4 galibiyet 1 beraberlik almış Tuzlaspor’un hakkını vererek Cizrespor’un hikayesine geçelim.
Daha doğrusu herkesin bildiği hikayenin Ankara’daki seyrine… İlk maçta Gençlerbirliği ile gerek saha içi gerek saha dışında centilmence bir görüntü çizen Cizre halkı ve takımı iadeyi ziyaret için Ankara deplasmanındaydı. Grupların beşinci maçına denk gelen haftada Gençlerbirliği ekibi Cizrespor kafilesine antrenman yapması için tesislerini açarak karşılıklı jestlerin devam ettiğini bir kez daha gösterdi.
Maç günü ise karşılıklı olarak tribünler ve futbolcular aynı duygularla emektar Cebeci  Stadı’ndaki yerlerini aldılar. Maç seremonisinin ardından önce Gençlerbirliği taraftarı ardından Cizrespor taraftarı rakip takımı tribünlere çağırdılar. Maç başladığında Gençlerbirliği tribününden Cizrespor tezahüratları , Cizrespor tribününden Gençlerbirliği tezahüratları maçın başlama düdüğüne eşlik ediyordu. 

TRİBÜNDE ÇATLAK SESLER
Tüm bu güzellikleri bozmaya yemin etmişçesine Gençlerbirliği tarafına konuşlanmış 40-50 civarında faşist ise başta Cizrespor olmak üzere , Kürtlere ve Cizrespor ile dayanışma içinde olan Gençlerbirliği tribünlerine küfür ediyordu. İlk başta Cizre cephesinde şaşkınlık yaratan bu tezahüratlar faşist grubun Ankaragücü tezahüratlarıyla yerini “Kara Kızıl oley, Yaşasın halkların kardeşliği” tezahüratlarına bıraktı. 
Faşist grup kendini “Milliyetçi Güçlüler” olarak tanımlıyor. Ne kadar etkili oldukları tribündeki sayılarından az çok belli olsa da sosyal medya en rahat hareket alanları. Maç öncesinde de her iki takıma tehditleri sosyal medyadan savurmuşlardı. Cizrespor ve Gençlerbirliği taraftarları ise aynı dönemde sosyal medyada dostluk mesajları yayımlıyordu. Ayrıca  şu gönül rahatlığıyla söylenebilir; Gençlerbirliği cephesinde sadece Cizrelilerin bağ kurdukları Kara Kızıl değil, tüm taraftar gruplarında Cizrespor ile dostluk ön plandaydı. Alkaralar, Haydi Gençler gibi gruplar açıkça bu gruba karşı maç sonunda sosyal medya hesaplarından tavır da aldılar. 
Maçın ilerleyen anlarında Cizrespor ve Gençlerbirliği tribünleri Berkin Elvan’ı ve Nihat Kazanhan’ı anarken “Çocuklara uzanan eller kırılsın” diye bağırıyorlardı. O sırada faşistler müthiş bir zeka parıltısıyla harika bir şey bulduklarını sanarak şunları söyledi: Polise uzanan eller kırılsın!
Mukayese yeteneğinden yoksun bu zavallı grup istedikleri provokasyonu yaratamayınca yetmişinci dakikayı görmeden stattan ayrıldılar. Geride skordan bağımsız dostluk mesajları ve futbolun özü kaldı. Gençlerbirliği’nin attığı golü alkışlayan Cizreliler, skorun 4-0 olmasından rahatsız “Tamam yeter daha atmayın” diyen Gençlerbirlikliler…

HALKLARIN KARDEŞLİĞİ KAZANDI
90+’lı dakikalarda karşılıklı atılan “Yaşasın devrimci dayanışma, yaşasın halkların kardeşliği” tezahüratları ise günün özeti gibiydi. 
Şimdi grupta son maçlar oynanacak. Gençlerbirliği üst tura çıkmayı lider olarak garantiledi. Cizrespor evinde Giresunspor’u yenerek , Konyaspor’un Gençlerbirliği’ne takılmasını bekleyecek. Zor ihtimaller gibi gözükmüyor ama olmasa da Cizrespor zaten büyük bir alkışı hak etti. 
Cizrespor tribünleri Gençlerbirliği tribünleriyle birlik olarak Ferenc Puskas ödülü almış golleri kıskandıracak güzellikte bir gol attılar faşizmin kalesine… Ve bu golü kolay kolay çıkaramazlar!