Yasağa karşı ortak mücadele

Eda AKTAŞ
İzmir

Grevyasağına tepkiler dinmiyor. “Bu grev hepimizin grevi engellenemez” İzmir emek ve demokrasi güçleri, hükümetin grev hakkını fiilen ortadan kaldırdığını dile getirerek ortak mücadele çağrısı yaptı. 

Konuyla ilgili görüştüğümüz DERİTEKS İzmir Şube Başkanı Makum Alagöz, “THY ile başlayan cam işçileriyle devam eden sonra metal işçilerine dönük antidemokratik uygulamayı tanımamak gerekiyor” dedi. İşçilerin var olan hakkını Bakanlar Kurulunun “Kaldırıyoruz” demesini kınadıklarını ve kabul etmediklerini söyleyen Alagöz, “Bize düşen metal işçilerinin yanında olduğumuzu belirtmektir. Ortak mücadele çerçevesinde elimizden geleni yaparız. Bize düşen ne görev varsa metal işçileri belirleyecek bizler de yapacağız” dedi. İzmir’deki emek ve demokrasi güçlerinin bir araya gelerek ortak bir yazılı metin hazırlayarak imza kampanyası gibi çalışmalar başlatması gerektiğine vurgu yapan Alagöz, şöyle devam etti: “THY ile başlayan Şişecam işçileriyle devam eden sonra metal işçilerine dönük bu antidemokratik kararları tanımıyoruz diyerek ortak imzaya dönüştürmek lazım.”

GREV HAK OLMAKTAN ÇIKTI

Genel İş İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Taner Şanlı meseleyi tüm sendikacıların derinlemesine konuşması ve tartışması gerektiğini belirtti. Filli engellemelerle grevin yasal hak olmaktan çıktığını söyleyen Şanlı, “Artık grev yaptırmayacaklar, bunu değerlendirmemiz gerekiyor. Sürekli sıkıntılarla karşılaşacağız. Yasada var ama bu adamlar kaldırmışlar” dedi. Bunun suç olduğunu belirten Şanlı, “İyi inceleyip önümüzdeki günlerde sert tepkiler vermeliyiz. Yani burada insanların haklı mücadelesi birilerinin iki dudağı arasında kalıyor” diye konuştu. Grevin engellenmesinde sendikaların da rolü olduğunu ifade eden Şanlı, devam etti: “Daha Bakanlar Kurulunca engellenmeden bu grevin altını boşaltan sendikalar vardı, siyasiler de bu gücü uygulamaya koydular. Aslında suçlu onlar değil, asıl suçlu sendikaların gidip siyasilerin istemleriyle hareket etmeleridir. Sendikalarımız farklı olabilir ama taleplerimiz birleşmediği sürece başarı elde edemeyeceğimiz gerçek.”

Grevin yasaklanmasını hak alma mücadelesine vurulmuş bir darbe olarak nitelendirdiğini söyleyen SES İzmir Şube Başkanı Rukiye Çakır, “Burada gözetilen ülkenin menfaati gibi görünse de aslında sermayedarların çıkarıdır. O nedenle tüm emek ve demokrasi güçlerini bu greve sahip çıkmaya çağırıyoruz” dedi. Kararı protesto ettiklerini ve bu kararın emek mücadelesine vurulmuş bir darbe olarak gördüklerini ifade eden Çakır, şunları söyledi: “Yasaklanan bu grev, bundan sonra işletilecek politikaların bir göstergesidir. Bu kararın karşısında bütün emekçiler durmalı ve bu greve sahip çıkmalıdır.”

‘SENDİKALARI ALANLARA DAVET EDİYORUZ’

DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı: Birleşik Metal İş sendikamızın üyesi işçiler MESS dayatmasına karşı çıktı, fakat AKP hükümeti yine her zaman olduğu gibi grev kırıcılığı yaparak MESS’in dayatmalarına boyun eğdi. Maalesef bu ülkede örgütlenme özgürlüğünden hak dayanışma ve grevlerden bahsederken 6356 sayılı Yasa’yı çıkardıklarında bunların tamamen Hükümetin eline geçtiğini ve bu yasanın da işçi sınıfının aleyhine işleyeceğini de ifade etmiştik. Buradan tüm emek ve demokrasi güçlerine çağrımızı yapıyoruz, işçi sınıfının yanında mücadele ediyorum diyen tüm sendikaları da bu alanlara davet ediyoruz. 

KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Ümit Akıncı: İzmir Şubeler Platformu olarak görüştük, DİSK’ten haber bekliyoruz. Grev süreciyle birlikte bazı yerlerde kısmi kazanımlar oldu, MESS’ten ayrılan patronlar oldu. Tabii buna karşı hükümet hemen sert bir tedbir aldı. Bu aslında beklediğimiz bir şeydi. Sonuçta mücadeleyi kırmaya çalışıyorlar. Ama bizim İzmir’de destek için katıldığımız grevlerde arkadaşlar kararlıydı. Dolayısıyla bu sefer hükümetin yasaklamasıyla bu grev bitmezmiş gibi görünüyor.