31 Ocak 2015 01:08

Sahnenin hayat tarafı

'Göçleri, bir yerden bir yere seyahatleri de bir oyun olarak algılayan Tonbul, birçok devlet tiyatrosunda oyuncu ve yönetmen kadrosuyla çalışmıştır. Buralardan topladığı göç algısını birçok oyununun rejisine gizlemiş ve yaşantıyı sahnede oyuna dönüştürmüştür...'

Paylaş

Duygu KANKAYTSIN

OYUN sözcüğü taşıdığı anlamlar bakımından düşünmeye açık uçludur. Her yaştan yaşa, her kültürden kültüre ve her bireyden bireye farklılıklar taşır. Kimisi için çocukken çıkılan macera dolu bir yolculuk, kimisi için folklorik bir ezgi ve hareket, kimisi için sahne ve tiyatro, kimisi içinse durmadan yıkılan ve yapılan bir devrim.  Dahası oyun, içinde taşıdığı ateş ve tutuşturuculuğuyla insanın iyi bir hayat arkadaşı! 
Gürol Tonbul’un hayat arkadaşı da oyun! Oyundan bir hayat yapan Tonbul, biriktirdiği oyunlarla düşlemiş, onları anılarında çoğaltmış ve oyundan bir hayatın kalanlarını oyundaşlarıyla paylaşmıştır. Oyuncu, yönetmen ve eğitmen olarak ürünler ortaya koyan Tonbul bu kez oyununu bir kitapla oynuyor. Yakın Kitabevi tarafından basılan İyi ki Tiyatro Var adlı kitabı insanın hayat yolculuğu için bir armağan. Yazar kendi çocukluğundaki oyun kavramından başlayarak, okul yılları, oyunculuk yılları, dünyanın yaşadığı savaşları ve eşitsizlikleri de bu kavram çerçevesinde okuyarak herkesi oyun oynamaya davet ediyor kitabın sonunda. Kitap bu açıdan tematik bir çalışmayı imliyor bize. 

GÖÇLERİ DE METİNLERİNE YANSIR
Göçleri, bir yerden bir yere seyahatleri de bir oyun olarak algılayan Tonbul, çalıştığı çeşitli şehir ve kurumları da bu oyuna dahil etmiştir. Sanıyorum ki ilk çalışmaya başladığı Adana Devlet Tiyatrosu onun için ilk oyun olmuş tiyatro adına. Birçok devlet tiyatrosunda oyuncu ve yönetmen kadrosuyla çalışmış ve birçok sanat fakültesinde eğitmenlik yapmıştır. Buralardan topladığı göç algısını birçok oyununun rejisine gizlemiş ve yaşantıyı sahnede oyuna dönüştürmüştür. Bize hayatın oyunla kurgulandığını oyunculuğuyla ve rejisiyle söylemeye çalışmıştır. 

ŞAİRLERİN DİZELERİYLE ANLATIYOR OKURA
Bu pratiklerini katmanlaştıran Tiyatro Sanatçısı Gürol Tonbul, metinler arası bir yaşam bilinciyle de oyun oynamaya ve kurgulamaya devam etmiştir. İyi ki Tiyatro Var kitabındaki bir yazısında Cahide Sonku’nun hayatını, Çehov’un Vişne Bahçesi’ne benzeterek yaşamlar arası değişmeyen ritüelleri bize bir oyunla anlatmıştır. Bu da okura geniş pencereler açmaktadır. Hayatın sahne tarafı yahut sahnenin hayat tarafı geride okura kalandır… 
Tüm bu yaşanmışlıkların içinde Tonbul sesini şair olarak ortaya koyar. Kitap boyunca dikkat çeken şey, her bir yazısında şairlerin dizeleriyle anlatmaya çalışması, Adnan Azar’dan, Nâzım’dan, Orhan Veli’den, Cemal Süreya’dan, Gülten Akın’dan, Ahmet Telli’den, Dağlarca’dan, Bedri Rahmi’den ve Aristophanes’ten alıntılar yapmasıdır onun hayat hikayesini var eden. Gürol Tonbul kitabında bizlere büyük bir emeğin gölgesinden yazmıştır. Tiyatro insanı Tonbul’un şu sözleri herkese ulaşsın isterim:” Tükenmişlik yeniden var olmayı getiriyorsa, düştüğünde yeniden doğrultabiliyorsan belini, o zaman bir anlamı var tükenmişlik sendromu için aday olmanın. Gerisi, lafügüzaf!”
Son günlerin kanlı, puslu havası içinde coğrafyamız hiç kuşkusuz ne kadar acı içinde. Hep ağzımızda bir barış türküsü var savaşa inat söylediğimiz. İşte Gürol hocamın da savaşa inat barış sevdası tiyatro yapmaktan geçiyor. O bakımdan herkese sesleniyor: “İyi ki Tiyatro Var”.

ÖNCEKİ HABER

'Yeni bir 4. Murat dönemi başlamaması için HDP Mecliste olmalı'

SONRAKİ HABER

‘Zvezda Sineması’ desteğinizi bekliyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa