28 Ocak 2015 12:43

Ben de mi depresyondayım?

Domuzların Depresyonu adlı bir performansa hazırlanan Dicle Doğan ile hem performansını hem de ülkemizdeki çağdaş dans meselesini konuştuk.

Paylaş

Onur OLGUN
İstanbul

Bugün Domuzların Depresyonu adlı bir performansa hazırlanan Dicle Doğan ile hem performansını hem de ülkemizdeki çağdaş dans meselesini konuştuk. 

Domuzların Depresyonuna kadar gelen süreçte neler yaptınız?
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Konservatuvar Çağdaş Dans Bölümü mezunuyum aynı zamanda yüksek lisans yapıyorum. Bitirme projemdi aslında Domuzların Depresyonu. O dönem böyle bağımsız koreograf olma yolunda ilerlerken huzur evinde yaşlılarla bir iş yaptık. Zorlu bir süreçti. Çünkü ilk bir ay her gün oraya gidiyordum fakat beni hiç hatırlamıyorlardı. Sonra fark ettim ki; onlar beni yavaş yavaş dinlemeye başladılar. Oraya her gün gitmemi anlıyorlar ama bir gün gidip dönmeyecek olmamdan dolayı güvenmemişler bana. Ben bunu fark ettikten sonra  unutmak ve terk edilmek üzerine bir iş yapmalıyım dedim.  “İki ileri bir geri’” adlı çalışmam böyle çıktı. 

Sonra bunun üzerine Galata Perform’da bir iki iş daha yaptım. “Kod Adı Sarı” diye. Objeler üzerinden sarı şemsiye ve sarı çizmelerimle. Kimlik bir objeyi başka bir kimliğe dönüştürebilirsin diye. Sonra “GTB’ni Alayım” üzerinden kimlik sorgulaması üzerine bir iş yaptım. Sonra “Fistan” diye bir iş yaptım yine Galata Perform’da o da yine dış mekan işiydi. Bir tasarım mağazasında yine yaşlı biriyle çalıştım. Hep kimlik üzerinden gidiyorum ben. 

Domuzların Depresyonu tam da kaybolduğum ve hiç bir şey yapmak istemediğim bir dönemde; ilkel dürtülerimi bulmaya çalıştığım bir projeydi. Hepimizin birbirinden gizlediği şeyler var kıyafetler ile bunları kapatıyoruz. Televizyondan izlediğimiz aşklar ile o aşkları yaşamak istiyoruz. Bize öğretilen bilgilerle bir şekilde kimlik var ediyoruz. Domuzların Depresyonu da böyle bir şey aslında. Neden domuz dersen de; Domuzların mitolojide ve Hıristiyanlıkta, Müslümanlıkta çok acayip bir yeri var. Bir dönem tanrılar domuzlara benzetilmiş. Depresyonunda da, domuzlar kendisini yalnız hissettiği zaman yavrusunu yiyebiliyor mesela. Hırçınlıkla depresyonunu gerçekten sağlam yaşıyor. İşte depresyonu direkt vermek yerine zaten genel olarak olduğumuz halin depresyon olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Bunu “evet ben şu an depresyondayım'”adı altından değil de olduğumuz çağın zaten depresyon çağı olduğunu belirterek yapıyorum.  

ÇAĞDAŞ DANS SEYİRCİSİNİ KORUYAMIYOR

Dansın, özellikle modern dansın geldiği nokta ve seyirci konusunda ki izlenimlerin neler?
Aslında bir dönem benim gözlemlediğim kadarıyla çağdaş dansın bir seyirci kitlesi vardı. Çünkü bir dönem iyi dans festivallerinin olduğu İstanbul’a, 2010 Kültür Başkenti seçilmesiyle yurt dışından da bir sürü insanlar geldi. İşler sergilendi... Ben çağdaş dansçıları da suçluyorum böyle bir belirli kitlenin ötesine geçmeyi tercih etmedi bence. 
Hareket, İnsanın varoluşundan bu zamana kadar ilk iletişim aracı. Ama, evet soyut bir anlatım olduğu için entelektüel seviyenin başka bir seviyede olması gerekiyor. Şu an da alternatif tiyatrolar daha gündemde. Ben yurt dışında da iş izlemeye gittiğimde yani hareket üzerinden değil bir olay döngüsü üzerinden izliyorsun. Ve bunun adını dans tiyatro  performans gibi isimler koyamıyorsun. Yani hepsi içinde var. 

Peki Domuzların Depresyonu’na, insanlar neden gelmeli, neden izlemeli?
Biz ne zaman kendimiz ile yüzleşeceğiz ve kendi benliğimiz ile var olmaya çalışacağız. Benim derdim bu. Yani seyirci oraya geldiğinde şunu kendine sormasını istiyorum; ‘Bir dakika ya ben uzun zamandır kendimin bu noktasıyla yüzleşmemiştim ve ben kendi benliğim ile ne zaman var olacağım?’   

Domuzların Depresyonu’nda ego ve kendine aşık olma üzerinden de gidiyoruz. Egoda ki kendi aşkını sorguladığında başka bir küçülmeye doğru gidiyorsun ve sistemde de böyle küçüle küçüle yok oluyorsun.

Son olarak performansta çalıştığın isimler kimler?
Doğu Akal ile çalışıyorum, Devlet Tiyatrosunda tanışmıştık. Hamlet Makinesi’nde yönetmen asistanıydı. O’nun varlığı da benim için başka bir göz oldu. Çünkü ben dansçıyım, o tiyatro üzerinden geliyor. Bana o anlamda da başka bir destek veriyor. 

ÖNCEKİ HABER

Oyuncular setlerdeki iş güvenliği için bir araya geldi

SONRAKİ HABER

Aileye köle sermayeye kul istiyorlar!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...