27 Ocak 2015 04:10

Siyanürcü işine gelmeyene susuyor

Koza Altın Şirketi, Kayseri Himmetdede yakınlarındaki altın işletmesi, geçici faaliyet belgesini alarak üretime başladı. Öbür taraftan tam bugünlerde şirketin Bergama Ovacık’taki altın madeninin orman izinleri yinelenmeyeceği bildirildi. Yaşam savunucuları Bakanlığın bölgeyi şirkete nasıl verdiyse öyle alması gerektiğini söylerken, doğanın o bölgede eski haline gelme olasılığı konusunda ise hiç umutlu değiller.

Paylaş

Özer AKDEMİR
İzmir

Koza Altın Şirketi, Kayseri Himmetdede yakınlarındaki altın işletmesi, geçici faaliyet belgesini alarak üretime başladı. Öbür taraftan tam bugünlerde şirketin Bergama Ovacık’taki altın madeninin orman izinleri yinelenmeyeceği bildirildi. Yaşam savunucuları Bakanlığın bölgeyi şirkete nasıl verdiyse öyle alması gerektiğini söylerken, doğanın o bölgede eski haline gelme olasılığı konusunda ise hiç umutlu değiller. 

KİMSELER DUYMASIN!

Koza Altın Şirketi dün sabah borsaya  Himmetdede işletmesine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Geçici Faaliyet Belgesi verildiğini ve üretimin başladığını açıkladı. Şirket, Ovacık Altın Madeni’nin orman izinlerinin yinelenmediği ile ilgili iddialar konusunda ise tam bir sessizliğe bürünmüş durumda. Evrensel’in haberiyle ilgili olarak, ne Koza Altın Ovacık İşletmesinden ne de Bergama Orman İdaresinden hiçbir yetkiliye ulaşamadık. Bu ısrarlı sessizlik ve haberle ilgili herhangi bir açıklama yapılmaması sürecin mümkün olduğunca kamuoyundan kaçırılmaya çalışıldığı yorumlarına neden oluyor. Öte yandan, Orman İşletmesi’nin ve Bakanlığın önünde şimdi büyük bir sorun var; Yıllardır siyanürle işlem yapılan tesis ve binlerce ton siyanürlü atığın depolandığı 1. atık barajı şimdi ne olacak? Eskiden çam ormanları, zeytinliklerle kaplı tepenin bugünkü hali içler acısı. Dalga geçer gibi yeşile boyanmış koca bir siyanür tankı şimdi o eski ormanların olduğu yerde. Diğer yandan madenin kapasitesi dolduğu için birkaç yıl önce yeni sıvı atık bırakılmayan 1. atık barajının yarısı da orman arazisi içerisinde. Bu atık barajından yüz binlerce ton siyanürlü sıvı ve çamur atık birikmiş durumda. 

YÜREĞİMİZ AĞZIMIZDA HEP

Orman Bakanlığı’nın “eski haline getirerek iade edin” dediği arazinin eski haline gelmesinin olanağı yok. Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel de aynı görüşte. Engel, “Aşırı yağmur yağdığında yüreğimiz ağzımıza geliyor. Bu kabusu bölge halkına yaşatmaya hakları yok” diye konuştu. Koza Şirketi’nin Himmetdede Altın madeninin üretime başlaması ile ilgili borsada hemen açıklama yapmasını, ama Ovacık İşletmesinin orman izinlerinin iptal edilmesi haberi ile ilgili hiçbir bilgilendirmede bulunmamasını da eleştiren Engel, “Kamuoyunu işlerine geldiği zaman aydınlatırken, işlerine gelmedi mi susuyorlar” dedi. 

FİLLER TEPİŞİYOR

Koza, Gülen Cemaatine yakınlığı ile biliniyor. Şirketin Geçici Faaliyet izni alamadığı Himmettede madeninin açıldığı günlerde, Ovacık altın madeninin kapanmasına yol açabilecek bir gelişme yaşanıyor. Cemaat AKP kapışmasında karşılıklı birer hamle daha yapılırken, olan her zamanki gibi doğaya, canlı yaşamına, yöre halkına oluyor. Filler tepişiyor arada ezilenler hep çimenler!..

EGEÇEP: DOĞA ARTIK REHABİLİTE EDİLEMEZ

Ege Çevre ve Kültür Platformu Eş Dönem Sözcüsü Çevre Mühendisi Burçak Karaman Uysal, Orman ve Su İşleri Bakanlığının maden alanının rehabilite edilerek kamuya geri verilmesi talebiyle ilgili şunları söyledi; “Altın madenleri etrafına da geri dönüşümü olmayan zararlar veriyor. Bir daha rehabilite edilme şansı yok. Besin döngüsüyle her tarafa yayılıyor zehirli etki. Kalıcı bir hasar veriyorlar. ÇED Raporlarında bahsedilen rehabilitasyon fiziksel bir rehabilitasyon. Yoksa altın madeninin zarar verdiği bir doğayı rehabilite etmenin yolu yok.” Uysal, madenin kamuoyuna son gelişmeleri aktarmamasının da borsada zarar etmeme kaygısından olabileceğini kaydetti.

ÖNCEKİ HABER

Savcıya başka mağdura başka rapor

SONRAKİ HABER

Öykünün kent ile dağ arasındaki serüveni

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...