24 Ocak 2015 17:26

'Kürtlerin yoğun göç ettiği yerlerde işsizlik oranı yüksek'

Emek Partisi (EMEP) Van İl Örgütü EMEP GYK üyesi Sabri Topçu ve Sendika uzmanı Onur Bakır’ın katılımıyla "Taşeronlaşma Ve Güvencesizlik Karşısında İşçi Sınıfının Mücadele Deneyimi Ve Tarihi" konulu bir panel düzenlendi.

Paylaş

Emek Partisi (EMEP) Van İl Örgütü  EMEP GYK üyesi Sabri Topçu ve Sendika uzmanı Onur Bakır’ın katılımıyla  "Taşeronlaşma Ve Güvencesizlik Karşısında İşçi Sınıfının Mücadele Deneyimi Ve Tarihi" konulu bir panel düzenlendi.

Van’da işsizlik oranının 10,3 olduğunu söyleyerek sözlerine başlayan Onur Bakır Türkiye geneli ise işsizlik oranının 9,7 olduğuna dikkat çekti. Van'daki işsizlik oranının Kürtlerin yoğun olarak göç ettiği kentlerde de kendini gösterdiğini belirten Bakır, Türkiye'de en çok işsizlik oranı Güneydoğu Anadolu Bölgesinde ve  yine en çok göç alan iller olduğuna ve bu kentlerde ucuz iş gücü ise her geçen gün artarak devam edildiğine vurgu yaptı. Bakır,”Van’da İŞ-KUR’a kayıtlı işsiz sayısı 36 bin 923’tür. İşsizliğin bu kadar yüksek olmasının nedeni ise kamu kurum ve kuruluşlarının özelleştirilmesi ve taşeron sistemidir. Özel sektörde yeterince istihdam sağlanmıyor ve işçiler köle sisteminde çalıştırılıyor” dedi.  

İŞ-KUR işçilerine ve taşeron işçilerine sürekli iş verilmediğini vurgulayan Bakır  devletin  elini ekonomiden çektiğini söyledi Bakır “ Memlekette 16 milyon 350 bin civarında ücretli çalışan memur var. Bunların 3 milyon 319 bini kamuda çalışıyor. Bu da şunu gösteriyor. Türkiye’de işçilerin yüzde 20’si kamuda yüzde 80’i ise özel sektörde çalışıyor. Kamu’daki bu oran daha da düşecektir. Örneğin belediyelerde temizlik işleri biter mi bitmez. Peki neden bu işçiler sürekli çalıştırılmıyor. Bu kabul edilir bir durum değildir” dedi.

'TÜRKİYE'DE İŞSİZLİK ORANI BÜYÜYOR'

Türkiye’de işsizlik oranın gün geçtikçe büyüdüğüne belirten  Bakır Bu durumun nedenin  AKP hükümetinin yanlış politikaları olduğunu söyledi. Bundan 10 yıl önce taşeron sistemi istisna olduğuna ve  bugün taşeronlaşmayan alan kalmadığına  vurgu yapan Bakır taşerona verilecek  paranın  işçilere verilmesi durumunda  bu kadar işsiz vatandaşın kalmayacağı söyledi. Özelleştirme kararı alınmadan o kurumun işçilerin ayağa kalmamasını  eleştiren Bakır “Bu da çok doğru bir durum değildir. Ancak, birlik olursak her şey olur. Bu nedenle her işçi sendikaya üye olmalı ve beraber mücadele etmelidir” ifadelerini kullandı.

Daha sonra söz alan Emek Partisi GYK üyesi Sabri Topçu ise  12 Eylül darbesinden sonra örgütlü işçi sayının 5 bin civarında olduğunu belirterek, "Daha önce sendikalı olmak daha örgütlü ve demokratikti. 1980 yılından önce işçi örgütlülüğü daha iyiydi. Gelinen süreçte zengin daha zengin oldu, yoksul daha da yoksullaştı. Bu politikalar hala devam ediyor" diye belirtti
 
Her geçen gün işsizliğin arttığı Türkiye’de işçilerin  köle mahiyetinde çalıştırıldığını söyleyen  Topçu “Türkiye tarihine baktığımızda işçiler birlikte hareket ettiğinde haklarına kavuştuklarını görürüz. Ancak işçiler şimdi açlık ve sefaletle uğraşmasına rağmen politikanın içerisinde olmayı istemiyor. Seçimlerde oy da veriyor ama politikanın içerine girmek istemiyor” dedi.

'BENİM DİLİM YASAKLANSA BEN DE İSYAN EDERİM'

Kürt halkının verdiği mücadelenin sonucu olarak bugün barış sürecinin konuşulduğunu belirten Topçu hak verilmediğini  alındığını söyledi. Bir zamanlar batı illerinde “Kürtlere ev verme, kızlarını verme” söylemleri yaygın olduğunu söyleyen Topçu  bu yaşananların Türkiye’nin maalesef tarihinde var olan bir şeyler olduğunu belirtti. Sendikacılığı döneminde bölge illerine geldiğinde otel yerine işçilerin evlerinde kalmayı tercih ettiği söyleyen Topçu  evlerinde misafir oldukları işçilerin  ailelerin  Türkçe bilmediği için kendileri ile konuşamadığını belirtti. . Anadilden önemli hiçbir şeyin olmadığını vurgulayan Topçu” Benim dilim yasaklansa ben de isyan ederim. Bu nedenle mücadele edilmelidir” dedi. Gelinen süreçte Türkiye’de sendikaların  çok zayıf kaldığını söyleyen Topçu İşçilerin politikaya müdahale etmesi gerektiğini belirtti. Topçu sendikaların işçilere gerçekten sahip çıkmasıyla  Türkiye’nin demokratikleşmesine de yardımcı olacaklarını vurguladı.
 
30 yıl işçi olarak çalıştığını Belirten Topçu 9 bin 600 gün prim ödemesine rağmen  Bin 470 TL emekli maaşı almasına buna karşı  2 yıl milletvekilliği olanlara 9 bin TL emekli maaşı bağlanmasına tepki gösterdi. Parlamentonun 400 milletvekili hem emekli hem de milletvekili maaşı aldığını söyleyen Topçu “Bunları siz seçiyorsunuz. Kendilerinin aldıkları maaşa bakın bide işçilere verdikleri asgari ücrete bakın. Buna isyan etmemek, baş kaldırmamak mümkün mü? Ama yine de karamsar olmayalım. Anavatan Partisi döneminde özelleştirmeler başladı. Bu parti şimdiki iktidardan da güçlüydü. Kanun hakkında kararnamelerle ülkeyi yönetti. Ama ne oldu. Halk bunu tarihin çöplüğüne gömdü. Şimdi de hırsızlıklar yoksulluklar konuşuluyor. Bu nedenle bunlarda gidecektir. Ama yerlerine kim gelecek önemli olan bu. Bu nedenle önümüzdeki genel seçimler büyük önem arz ediyor” dedi.(Van/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Mısır’da ayaklanmanın yıldönümünde polis bir kadını katletti

SONRAKİ HABER

Yunanistan’ın kritik seçimleri

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...