19 Ocak 2015 00:51

İşçide mücadele geni var!

Daimler Bremen işçileri, çalışma koşullarının kötüleştirilmesine, giderek daha fazla işin taşerona devredilmesine karşı mücadele ediyor.

Paylaş

Serdar DERVENTLİ
Köln

Daimler Bremen işçileri, çalışma koşullarının kötüleştirilmesine, giderek daha fazla işin taşerona devredilmesine karşı mücadele ediyor. Geride bıraktığımız son beş yıl içinde birçok kez üretimi durdurarak Daimler patronlarına geri adım attıran işçilere yönelik saldırıların dozu giderek artıyor.

En son 11 ve 12 Aralık günleri sabah ve gece vardiyalarında toplam 2 bin 300 işçinin katılımıyla grev yapılmıştı. Greve neden olan ise Daimler yönetiminin kiralık işçileri kadroya almaya yanaşmaması, bir bölümüne çıkış vermesi ve 140 kadrolu işçinin çalıştığı lojistik bölümü taşerona devretme planlarından vazgeçmemesiydi.

Daimler İşyeri Temsilciliği’nden Gerwin Goldstein, Bremen’de toplam 652 kiralık işçinin olduğunu belirterek temsilciliğin bütün bu işçileri kadroya alınması için mücadele ettiğini söyledi.

FRANSIZ TARZI HAKİM!

652 işçiden sadece 30’unun kadroya alındığı, 4 yıldır çalıştığı halde işten atılanların olduğu bilgisini veren Goldstein, işten atma gerekçelerinin öfkelendirdirecek cinsten olduğunu aktardı: “Bir arkadaşa ‘forklift geni yok’ gerekçesini yazılı olarak vermişler. Oysa bu arkadaş üç yıldır aynı işi yapıyordu. İşverenin bu keyfi tutumu bardağı taşıran son damla oldu. 11 Aralık günü sabah vardiyasında 2 bin, 12 Aralık gece vardiyasında ise 1300 işçi üretimi durdurarak bu durumu protesto etti.”

Daimler yönetimi için işçilerin grevi “illegal” ve “politik” iken IG Metall için ise “Eylemlere Fransız tarzı hakim” ve “yasak grevler” yapılıyor. 37 yıllık Daimler/Mercedes işçisi Goldmann, Daimler yönetiminin grevi “illegal” ilan etmesine, “Almanya’da politik grev hakkı yok. Ama hak verilmez alınır. Yeterince işçiyi bir araya getirebilirseniz o zaman hak da hukuk da yanınızdadır. Önemli olan kitle, kitlenin koruyucu işlevi de var” diye yanıt verdi.

İŞÇİLERİN BİRLİĞİ SAĞLANINCA...

Şeflerin özellikle gece vardiyasındaki işçiler üzerinde baskı kurmaya çalıştıklarını ve 80 işçinin sorguya çekildiğini aktaran Goldmann, İşçilerin tutumları çok iyiydi ve sağlam bir temelimiz olduğunu gösteriyor. Örneğin kendilerine, ‘ihtar alacağınızı bilmenize rağmen mi eyleme katıldınız’ sorusuna bütün arkadaşlar istisnasız ‘tabi bunu bilerek iş bıraktım’ diye karşıladılar” diye konuştu. Goldmann işçilerin birliğinin sağlandıktan sonra birçok işin çok kolay ve kendiliğinden yürüdüğünü söyledi.

İşçiler Daimler Bremen CEO’su Andreas Kellermann’ın işçilerin mücadelesini, “yüksek düzeyde mızmızlanma” diye yorumlamasına da öfkeli. Goldmann, “Biz kazandığımız parayı mücadele ederek kazandık, tekel yönetimi paraları kepçeyle dağıtmadı” diye konuştu.

BUNLAR NASIL SENDİKACI?

IG Metall Bremen Şubesi yöneticilerinin tutumunu “düşmanca” olarak değerlendiren Goldmann, “Şube yöneticisi Volker Stahmann işyeri toplantısında ciddi ciddi altı günlük çalışma haftasını talep etti! Biz taşeron ve kiralık işçiliğe karşı mücadele ederken Stahmann kalkıp, ‘akılcı çözümlerden’ söz edebiliyor. Bu nasıl sendikacı? Biz geçmişte ‘Cumartesi babam bana ait’ sloganı altında beş günlük çalışma haftası için mücadele ettik. Bence Stahmann’ın tutumu sendikaya zarar veren bir tutumdur” diye konuştu. IG Metall yöneticisinin grevi  “yasak grevler” diye hedef göstermesini “hangi mantığa sığıyor ki” diye sorgulayan Goldmann, “Geçmişte IG Metall sendikalar arasında mücadeleci kimliğiyle tanınırdı. Şimdi ise IG Metall ve diğer sendika yönetimleri giderek yardımcı menajer rolünü üstlendiler” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Ülker’de Gıda-İş üyesi işçilerin üzeri arandı

SONRAKİ HABER

Mecliste Yüce Divan oylaması yapılacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...