17 Ocak 2015 13:21

Gazeteciler Basın İş Kanunu'nu tartıştı

Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ali Şuğle, mevcut iş yasası kanununun İsveç'ten alındığını belirterek, "Bu kanun sadece en alt düzeyde kendi sözleşmesini yapamayan hakkını koruyamayanlar için yapılmış" diye konuştu. Şuğle, bakın kanununun da kötü bir kanun olduğunu söyledi.

Paylaş

Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ali Şuğle, mevcut iş yasası kanununun İsveç'ten alındığını belirterek, "Bu kanun sadece en alt düzeyde kendi sözleşmesini yapamayan hakkını koruyamayanlar için yapılmış" diye konuştu. Şuğle, bakın kanununun da kötü bir kanun olduğunu söyledi. 

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Ankara Şubesi ve Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel Merkezi, hükümetin yeniden düzenlemek istediği İş Kanunu'nu bir panel ile ele aldı. Gazetecilerin de katıldığı panele Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ali Şuğle ve TGS Hukuk Danışmanı Av. Meliha Selvi konuşmacı olarak katıldı. TGS Ankara Şube Başkanı Esra Koçak'ın yönettiği panelde konuşan Şuğle, birçok gazetecinin "iyi olarak" değerlendirdiği iş kanununun "kötü ve hatta berbat" olduğunu söyledi. 

İş Kanunlarının hem çalışanı hem de işvereni koruması gerektiğini savunan Şuğle, bu hassas denge gözetilmediği zaman hazırlanacak yasaların uygulama şansının kalmayacağını söyledi. İş kanunun aslında en alt düzeyde kendi sözleşmesini yapamayan, derdini anlatamayan kesimlere uygulandığını söyleyen Şuğle, "Mesela ünlü bir cerah bu kanunla çalışmaz. Kendi sözleşmesini hazırlar hükümlerini belirler ve ona göre çalışır. O yüzden iş kanunu asgariyi belirler" diye konuştu. İş kanunun tarihçesi ve yaşadığı değişimleri anlatan Şuğle, İş Kanunu'nun şimdiye birçok kez dönüşüme uğramasına rağmen Basın Kanunu'nun yerinde saldığını ve günümüz ihtiyaçlarına cevap vermediğini belirterek, "Bu yüzden kötü bir kanundur" diye konuştu. Şuğle, mevcut iş kanunu ile gazetecilerin emekli olmadığını ve tazminat alamadığını söyledi. 

Türkiye'de iki iş kanunu bulunduğunu, bunlardan birinin bilinen iş kanunun diğerinin de İsveç'ten alınan Borçlar Kanun'daki İş Kanunu olduğunu söyledi. Hazırlanacak olan yeni Basın Kanunu çalışmaları için de, "Beni çağırdıklarında acaba beni kullanmak mı istiyorlar diye şüphelendim. Ancak gittiğimde biz anlamıyoruz ne dersen öyle olacak dediler. Şimdiye kadar iyi gitti, söylediğim her şeyi kabul ettiler" diyen Şuğle, ancak Basın Enformasyon Genel Müdürü'nün değiştiğini, dolayısıyla yeni durumu bilmediğini söyledi. İş Kanunu'ndaki gazeteciliğin tanımının gazeteciler tarafından yapılması gerektiğini belirten Şuğle, aksine ciddi sorunların yaşanacağını söyledi. Şuğle, Soma sonrası çıkarılan Maden İş Kanunu'nun da kazaların gerçek sorumlularını gizlemek için çıkarıldığını, 6 saate indirilen çalışma saatlerinin yeni düzenlemelerde yeniden 7,5 saate çıkarıldığını bildirdi. 

TGS Avukatı Meliha Selvi ise, Şuğle'nin aksine yürürlükteki Basın İş Kanunu'nun iyi bir kanun olduğunu belirterek, uygulamalardan örnekler verdi. Selvi, "Bu kanun süper. Mevcut iktidar patronlaşmış durumda, daha önce gazeteciler insanca yaşabileceği ücretler alıyorlardı. Şimdi en yüksek ücret 2 bin 300 TL'dir. Ücretleri düşürdüler. Çünkü gazeteciye ihtiyacı yok. Basın bülteni yazacak birilerine ihtiyaç duyuyor" diye konuştu. "Bizim kanuna değil örgütlenmeye ihtiyacımız var" diyen ve yaşanan ihlallere işaret eden Selvi, gazetecilerin hukuk yoluyla kıdem tazminatları ve haklarını nasıl alacaklarına ilişkin kimi pratik öneride bulundu. Selvi, ayrıca yürütülen yeni Basın İş Kanunu'nun iyi olduğunu, ancak sonucu görmek istediklerini belirterek, "Mehmet Ali (Şuğle) hocanın oradaki varlığı bizim için en büyük güvencedir. Eğer bu haliyle çıkarsa yanında yer alır destek veririz" diye konuştu. (DİHA)

ÖNCEKİ HABER

Hidayet Karaca’nın tutukluluğunun devamı kararı

SONRAKİ HABER

‘Emek’le sermaye uzlaşmayacak’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa