20 Temmuz 2011 09:58

Fethiye'den İzlenimler

2007 yılında gerçekleşen bir kadına yönelik tecavüz davasının dördüncü duruşması 15 Temmuz’da Fethiye Ağır Ceza mahkemesinde görüldü. Bizler de hem kadın arkadaşımıza destekte bulunmak için, hem de  ''erkek adalet değil, gerçek adalet'' talebimizle Ankaradan Fethiye Adliyesinin önünd

Fethiye'den İzlenimler
Paylaş
Özlem Temenna

2007 yılında gerçekleşen bir kadına yönelik tecavüz davasının dördüncü duruşması 15 Temmuz’da Fethiye Ağır Ceza mahkemesinde görüldü. Bizler de hem kadın arkadaşımıza destekte bulunmak için, hem de  ''erkek adalet değil, gerçek adalet'' talebimizle Ankaradan Fethiye Adliyesinin önünde diğer illerden gelmiş birçok kadın arkadaşlarımızla buluştuk.

Peki neydi birçok kadını her duruşmada Fethiye Adliyesinin önüne getiren, 40 derece sıcakta saatlerce güneş altında beklemeye iten?

Fethiye Savcılığı'nın kovuşturmaya yer almadığına ilişkin kararı mı?

Tecavüzcülerin hala dışarıda olması,tutuksuz yargılanmaları mı?

Tecavüzcülerin avukatlarının Fethiye Baro Başkanı olması mı?

16 martta ki davada Baro Başkanın tarafından davacının sosyalist partilere üye olduğu ve anne babasının boşanmış olduğu için, iftira atabileceğini söylemesi mi?

Kadın arkadaşımızın annesinin 27 Mayıs’taki dava için 5 Mayıs’ta zorla evinden götürülmeye çalışılması mı?

Yoksa kadınların sonuna kadar davanın takipçisi olmak ve mücadeleye genişletmekteki kararlı tutumları mıydı?

Türkiyede yüzlerce kadın şiddete, tecavüze maruz kalırken, bırakın karşısındaki zorbalıklarla mücadele etmeyi, açıklayamayıp saklamak zorunda kalmasına rağmen, kadın bakanlığının kaldırılıp yerine aile ve sosyal politika bakanlığı açılmasıyla kadının artık  aile içinde bakanlığı olacak olmasına rağmen, televizyonlardan bangır bangır kadın erkek eşitliğine inanmadığını söyleyen başbakana rağmen, memleketimizde günde 5 kadın öldürülümesine rağmen, kadına yönelik şiddet taciz haberleri medyada cinsiyetçi tutmla sergilenirken, kadınlar mücedelenin bu davanın sonuna kadar takipçisi olacaklarını, kadınların üzerindeki cinsel, ulusal, sınıfsal sömürünün ortadan kalkacağı güne kadar mücadelelerini sürdürmekle kararlılar.

Dava içeride sürerken kadınlar  yanlarında getirdikleri üzerilerinde talepleri yazan şemsiyeleri açıyorlar, bir parçada olsa güneşin yakıcılığını azaltmak için. Güneş tam tepede ve ortalığı resmen kavuruyor ama kadınların sesleri, zılgıtları, ıslıkları bir an bile durmuyor.Taleplerini sedece Fethiye Adliyesi duysun diye değil ülkenin her yerinde duyulsun diye bağırıyorlar. ''Tecavüzcüyü koruma tecavüze ortak olma, Erkek adalet değil gerçek adalet, emeğimden bedenimden kimliğimden elini çek'' sloganları Fethiyeden yayılıyor o gün. Daha sonra bir kadın ''ünzile'' şarkısını söylemeye başlıyor. Her kadın kendi kafasında ki ''ünzileyi''düşünüyor o vakit. Kiminin aklında diri diri gömülen Medine geliyor, kiminin de Güldünya...

Ve dava sonuçlanıyor yine tutuklama kararı çıkmamış. Daha bu haberin üstünden saniyeler geçmeden içeride tecavüzcülerin avukatı Baro Başkanı Mustafa Gürkan’ın, avukatlara sözlü tacizde bulunduğunu ve bir daha ki duruşmada adliyenin önünün kendilerine yasaklandıklarını öğreniyorlar.Öfkeleri daha da artan kadınlar bir daha ki davaya hem daha da kalabalık geleceklerini hem de bu davanın sadece Fethiye’yle sınırlı kalmayıp 14 Ekim'de Fethiye’ye gelemeyenlerin kendi bulundukları illerde tacize ve tecavüze son eylemlerinin yapılması gerekliliği ile Fethiye’den ayrılıyorlar.

ÖNCEKİ HABER

Metin ol Karadeniz, metin ol

SONRAKİ HABER

Silahlar susmalı, barışın dili konuşmalı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...