12 Ocak 2015 00:52

Devil ve Whisky

Öyle anlar vardır ki, yıllar geçse de unutamazsınız. Çocuktuk belki ama dün gibi aklımızda, kasetlerini elimize aldığımız gün... Belki de o gün hızla düştü benliğimize deliliğin zehirli tohumu, soğuk bir kış gününde yollara düşürecek kadar hızla...

Paylaş

Duygu AYBER
Özgür GÜLTEKİN
İstanbul

Öyle anlar vardır ki, yıllar geçse de unutamazsınız. Çocuktuk belki ama dün gibi aklımızda, kasetlerini elimize aldığımız gün... Belki de o gün hızla düştü benliğimize deliliğin zehirli tohumu, soğuk bir kış gününde yollara düşürecek kadar hızla...

Sahi, fütursuzca üşüdüğünüzde içinizi ne ısıtır? Biz Whisky ve Devil’ın ateşinden yana denedik şansımızı, iyi de ettik. Neden mi bahsediyoruz? Türkiye’de rock müzik denince akla ilk gelen gruplardan Devil ve Whisky’nin, 30 yıl gibi uzun bir aranın ardından aynı sahneyi paylaştığı anları sizinle paylaşmanın heyecanından...

Türkiye’de ilk Türkçe sözlü Heavy Metal kasedini 1986 yılında yayımlayan Whisky, şüphesiz dönemin en önemli sembollerinden. Güven Erkin Erkal’ın deyimiyle “12 Eylül kültürel elektrik kesintisi”ni yaşadığımız süreçte doğdu Whisky. Devil hakeza aynı dönemin meyvesi. Askeri darbenin kara bulutlarını gerek besteleriyle gerekse duruşlarıyla bir nebze de olsa dağıtan semboller... Duyduk ki, kurulduğu günden bu yana müzik çalışmalarına ara vermeyen Devil ile Whisky aynı sahneyi paylaşacaklar. Biz de hiç düşünmeden İstanbul Kadıköy Sahne’de aldık soluğu.

DEV-İL MİSİNİZ, NESİNİZ?

Türkiye’de rock müzik tarihine katkılarıyla bilinen nevi şahsına münhasır isimler Güven Erkin Erkal ve Çağlan Tekil DJ setinde karşıladı bizi, dönemin unutulmaz şarkılarıyla. Konser öncesi kuliste Devil elemanlarıyla buluştuk önce. Grubun kurucusu ve solisti Sabahattin Taşdöğen’in Ronnie James Dio’ya benzerliği bizi oldukça etkiledi. Şaşkınlığımızı gizleyebildik mi bilemiyoruz ama büyük bir heyecanla başladık sohbete. Sanki ilk kez sahne alıyormuşçasına heyecanlı olduklarını söylediler. Devil ile geçmişe uzanan sohbetimiz sürerken, dikkatimizi en çok çeken anektodlar arasında sıkıyönetim döneminde yaşadıkları oldu. “Türkiye’de rock müzik daha yeni yeni tanınıyordu ve insanlar öfkesini, coşkusunu konserlerde koltuk, kanepe kırarak göstermeye başlayınca birkaç kez tutuklandık. Bu arada grubun adı emniyetin de dikkatini çekti tabi. Dev- Sol, Dev-Yol derken ‘Dev-İl misiniz, nesiniz siz?’ diye epey uğraştılar bizimle.” diye anlatmaya başladı Taşdöğen, gülüştük... “Tabii biz şimdi esprili yaklaşıyoruz olanlara ama ciddi tehlikeler atlattık o dönem. Böyle bir afişle çıkıyorsunuz (Devil logolu tişörtünü göstererek söylüyor bunu). Sıkıyönetim komutanlığının da dikkatini çekti tabi. Afişimizi çok indirttiler sağdan soldan”.

“Bundan sonra rock severleri hangi süprizler bekliyor?” diye sorduğumuzda ise yakın zamanda dönemin unutulmaz gruplarından Egzotik Band ile birlikte konserlerinin olabileceğini öğrendik.

ORJİNAL KADRO YILLAR SONRA BİR ARADA

Whisky’nin kurucusu Kamil Özaydın’ın vefatının yirminci yılına ithafen yapılacak konserin Gezi direnişine denk gelip ertelenmesinden bu yana bir araya gelemediklerinden olsa gerek, bu buluşma onlar için çok daha farklı bir önem arz ediyordu. Devil’ı bizler gibi ilk kez sahnede izleyeceğini dile getiren Alpay Şalt, Çağatay Ateş ve Arif Deniztoker, hem orijinal kadronun yeniden aynı sahnede olmasının hem de nostalji niteliğindeki yeni çalışmalara adım atıyor oluşlarının heyecanını paylaştılar bizimle.

Daha yeni yeni ısınmışken, sohbetin tadı damağımızda çıktık kulisten. Bu iki efsanenin doğumuna tanıklık eden kuşakla bu başlangıcı merak eden gençlerin yanında beklemeye koyulduk. İstanbul’un karı kışından mı bilinmez, açıkçası çok daha kalabalık olmasını umuyorduk. Derken Devil çıktı sahneye. 2003’te yaşamını yitiren unutulmaz gitarist Ercan Birol’u da anarak tabii ki. “Beyaz Güvercin” adlı şarkıları ise, tıpkı bizim gibi ilk kez Devil dinleyenleri adeta büyüledi.

Çok geçmeden Whisky sahnedeki yerini aldı. “Yak Bizi”, “O Yıllar”, “Babaanne” gibi unutulmaz şarkılarını seslendirdiler ki herkes eşlik etti desek abartı olmaz. Kamil Özaydın’ı unutmadılar ve “Dünya” adlı parçalarını onun için seslendirdiler.

Devil ve Whisky gibi dönemin tüm zor koşullarına rağmen üretmeyi sürdüren bu iki köklü grubu aynı sahnede izlemiş olmak unutulmaz bir deneyimdi

‘MÜZİĞİMİZDE SİSTEME KARŞI HAYKIRIŞ VAR’

Devİl’ın ardından, 35. kuruluş yıldönümünü kutlayan Whisky’nin efsane kadrosu ile kulis sohbetimizi sürdürdük. Kurulduğu günden bu yana grubun daimi elemanı olan Serdar Çokuslu, darbe sonrası çekilen ızdırabın müziklerini sisteme karşı bir duruşa doğru ilerlettiğinden söz etti. “O dönemde bize sözlerimizden dolayı anarşist gözü ile bakılıyordu. Konser yapmak için grubun üç elemanıyla, elimizde muhtardan alınmış ikametgah senetleri ile sıkıyönetim komutanlığına gitmek zorunda kalıyorduk. Tabii saçınızı, sakalınızı kesip gitmek durumundasınız. Rock müzik yapıyoruz dediğimizde, “Rakı mı yapıyorsunuz?” diyerek gülüşüyordu komutanlar. Konser iznini alamıyorduk tabi. Konserlerimizde kapıda süngülü askerler, polisler oluyordu” diyerek başladı söze. Günümüzde rock müzik yapan ve dinleyen genç kuşağı sorduğumuzda ister istemez öfkelendi: “Sert müzik yapmamızın, belki de bir çok kişinin rahatsız olduğu gitarları kullanmamızın sebebi çok belliydi; bir haykırış vardı, bir anarşist duruş vardı. Sadece sözler ile değil müzikle de bunu ifade etmeye çalıştık. Bizi dinleyen kesim de ağırlıklı işçilerden oluşuyordu. Davulumuz yoktu, gitarımız yoktu, bit pazarından alınma çok kötü enstrümanlarla çalışıyorduk. Tüm baskılara rağmen yılmadık. Bu koşullar unutmamalı”.

ÖNCEKİ HABER

Bağışıklık sinyallerine dikkat!

SONRAKİ HABER

Kentsel dönüşümün hayalet semti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...