07 Ocak 2015 17:37

'Yeni Türkiye'nin fıtratçı gençleri

"Ben bu fıtratı bozarım" diyen gençler, daha iyi bir dünya isteyen bizler, kardeşler ve dostlar. Milliyetçi-muhafazakar toplum deyip, bizi birbirimize düşman edene değil; geleceğe, daha güzel günlere inanalım. Hatta beraber inanmak en güzeli

Paylaş

Uğur Erman
İstanbul Üniversitesi

Milli Türk Talebe Birliği, (MTTB) Birlik Vakfı ve Genç Birlik tarafından düzenlenen ve ‘Gençlik ve Spor Bakanlığı’ tarafından desteklenen “Fetih Ruhu, Fatih ve Gençlik” 2. programı 31 Aralık günü MTTB Genel Merkezi’nde gerçekleşti. Hükümet dostu, Erdoğan’ın etkinlik olsun da yollayayım dediği Serdar Tuncer de oradaydı. AKP’nin bütün etkinliklerinde başrol oynayan bir zat kendisi. MTTB’nin etkinliği olması da bir hayli dikkat çekici. Hükümetin istediği gençlik profili MTTB bünyesinde toplanıyor olacak ki, Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından destek bulmuş program.

Geçtiğimiz sene de İstanbul’un fethinin 561. yıldönümü sebebiyle Birlik Vakfı, MTTB ve Genç Birlik tarafından, Milli Eğitim Bakanlığı ve İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliği ile fetih ruhunu gençliğe taşımak, Fatih Sultan Mehmet’i yad etmek amacıyla İstanbul’da liseler arasında “Fetih Ruhu, Fatih ve Gençlik” konulu kompozisyon yarışması düzenlenmişti.

10’a yakın Özel ve İmam Hatip lisesinden, kırk binden fazla kompozisyonun yollandığı bol ödüllü yarışma gerçekten göz kamaştırıcı. Altınlar, ailece gidilecek tatiller, altın rozetler, Fatih’in tuğrasının tablosu ve daha saymaya üşendiğim birçok ödül ve de mehter takımı. Ne diyeyim, ilk okuduğumda benim dahi kafam karıştı ödüllerden. Yarışmaya katılan kırk bin küsuru bulan liselinin tepkisi nasıldır siz düşünün artık.

Okur arkadaşlar yanlış anlamasın. RTE’nin katıldığı bu bol ödüllü, bakanlar, milletvekilleri ve Hükümet yetkililerinin hazır kıt’a tribünlerde yerini aldığı yarışmayı övmek değil amacım. Ama okurken sizin bile ağzınızın sulanacağını hayal edebiliyorum!

KÜFESİNDE ÇOK ŞEY BİRİKTİRDİ!

Velhasıl nedir bu yarışma, nedir bu yapılan söyleşi ve etkinlikler diye soracak olursanız; Cumhurbaşkanı’nın gençlik üzerine verdiği demeçler ve konuşmaları hatırlarsanız kafanızda biraz canlanacaktır. Yarışmanın ve etkinliğin ev sahiplerinden MTTB’nin geçmişini biraz karıştırırsak aslında yapılmak istenilenin ne olduğunu anlayabiliyoruz. Erdoğan ve AKP’nin birçok kurmayının içinde yetiştikleri MTTB, 1960’lı yıllar öncesi sol çizgiyi de içinde barındırırken, daha sonra milliyetçi ve muhafazakar gençliğin taban bulduğu ve birleştiği odak haline gelmişti. 60’lı ve 70’li yıllardaki gençlik hareketlerinin karşısında devletin kullandığı bir güç, bir kontra yapılanmanın temelidir aslında. Bugün sağ çizgide siyaset yürüten birçok ismin çıktığı MTTB, zamanın ‘Kanlı Pazar’ını gerçekleştiren bir oluşum. Türk-İslam sentezini ülkü edinmişlerin yuvası. Abdullah Gül’ün liderlerinden biri olduğu, birçok sosyalist-demokrat öğrenciye yapılan saldırının ortak noktası.

Fatihlerden Yavuzlara Osmanlıcılık politikasını benimsemiş koç gibi katilleri içinde büyütmüş bu yapılanma darbe sonrası kapansa da bugünün hükümeti tarafından tekrar canlandırıldı. Birçok ilde MTTB, şubelerini tekrar açıp hükümete ve Yeni Osmanlıcı politikalarına yeni gençleri katma peşinde. Kendini Osmanlı’nın varisi, İslam Dünyası’nın halifesi gören kişiye, yeniçeri yetiştiren bir bölük, ocak veya askeri yapılanma... Çıkan her muhalif sesi bastırmak için gerektiğinde kullanılacak yedek yapı!

Genç arkadaş, mesele aslında çok uzun ve zahmetli. Zaten, bana ayrılan sayfa bunu sığdıramayacak kendi içine. Ama kısa bir şekilde belirtebileceğimiz hale getirelim.

ŞUBELERİNDE DURDUĞU GİBİ DURMUYOR

Bugün Erdoğan çıkmış fıtrattan bahseder de bahseder. Kadın-erkek eşit değildir der, tinerci değil dindar, (biraz da kindarlık tohumu atılmış tabi) ceddine yaraşır gençler isteriz der. Ceddi gibi insan kanına giren, mazlumun ahını alan, hakkı savunanı yok eden ve bütün uluslara yüksekten bakan bir nesil ister. Muhalifi değil, biat edeni sever. Müslümanım der harama el uzatır ama bunun da kendine farz kılındığını belirtir ve aradan çekilir. Bilimi değil ilmi, eğitimi değil cehaleti, barışı değil fethi düşler. Toplumsal muhalefete kulak tıkamaz, onu tümden ortadan kaldırmak ister. İster ki duymasın bir daha, ‘Kral çıplak’ lafını. Anlayacağın MTTB denilen şu meret, şubelerinde durduğu gibi durmuyor orada.

BEN BU FITRATI BOZARIM

Bugünün Türkiye’sinde -hele ki büyük acıları yaşadığımız 2014’ü geride bırakmışken- gelecek aslında bize değil, devleti yönlendirenlerin oluşturmak istediği gençliğe vaat edilmiş. Bizim içimizden çıkmış ama farklı dünyaların insanı ettiği kişilere. Bizim payımızda açlık, yoksulluk var. Büyük Türkiye’de yerimiz; cezaevleri, inşaatlarda üzerimize düşen asansörler, çocuk işçiliği ve ikindi namazında kaldırılmış tabutlar.

“Ben bu fıtratı bozarım” diyen gençler, daha iyi bir dünya isteyen bizler, kardeşler ve dostlar. Bu topraklarda elini kana bulandırmak isteyen devlete inat barış isteyen gençler. Milliyetçi-muhafazakar toplum deyip, bizi birbirimize düşman edene değil; geleceğe, daha güzel günlere inanalım. Hatta beraber inanmak en güzeli. Kimseye asker olmayalım, hakkı-hukuku bilelim, bizim olan için mücadele edelim. Hatta bizden sonraki nesiller için de mücadele edelim. Sen sen ol, MTTB’de kendine yer arama.

ÖNCEKİ HABER

Padişahım az yaşa

SONRAKİ HABER

Kar lastiği olmayan işçi servisi kaza yaptı: 1 ölü, 16 yaralı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...