07 Ocak 2015 17:33

Padişahım az yaşa

Yineleyecek olursak; hedef tahtasına koyulanlar bizleri yanıltmasın. Padişahın saltanatının yerine, halk demokrasisini geçirecek, ‘padişahı az yaşatacak’ tek gerçek alternatif; emekten, demokrasiden ve özgürlükten yana olanların birlikte mücadelesiyle gerçekleşecektir

Paylaş

Rota

Cumhurbaşkanımız, bütün devlet mekanizmasını kendisine bağlayarak fiili bir padişahlık yaşıyor, fermanlarını ikileten herkesi hedef tahtasına koyan bir anlayışla gerilimi tırmandırmayı sürdürüyor.

Padişaha karşı olanlar!

Hedef tahtasına koyduklarının bir tarafında dün AKP ile yürüyen, yolsuzluğa ve gerici politikalarına ortak olan taraflar vardı. Hatta bu cephe şöyle de genişletilebilir; uzun dönemdir devleti temsil etmiş görüşleri de barındıran, sermaye devletini her şeyin üstünde gören bir devletçilikle, laikliği Kemalizm olarak anlayan ve dolayısıyla devletin dinden elini çekmediği bir laikliği savunan, kapitalist sömürüye karşı olmayan, halkların eşit ve özgür geleceğinden taraf olmayan ‘ulusalcı cephe’den bahsedilebilir. Burjuvazinin çeşitli fraksiyonları; iktidardan yeterli pay almadığını düşünenler ve biz burjuvaziye ya da çeşitli emperyalist merkezlere daha fazla hizmet edebiliriz diyenler de dönem dönem AKP’ye alternatif olarak çıkmaya çalışmakta dolayısıyla AKP’nin hedefinde yer alabilmektedir.

PADİŞAHLIĞA KARŞI OLANLAR!

Bir de padişahımızın hedef tahtasına koyduğu diğer kesimler var. Parasız, demokratik eğitim isteyen ‘riskli’ öğrenciler. Hükümetin dayattığı yaşam tarzını benimsemeyen; ister çocuk yaparım ister ‘kariyer’ diyen kadınlar. Ne içtiğimden, giydiğimden kime ne diyen gençler. İnancıma, kültürüme dokunma diyen Aleviler, ana dilinde Kürtçe eğitim görmek isteyen Kürtler. Kendi kimliğiyle, eşit, özgür ve kardeşçe bir yaşam sürmek isteyen halklar. İşsizliğe, geleceksizliğe mahkum edilmiş bir yaşam istemeyenler. Güvencesiz çalışma koşullarında, sömürü cennetine dönüşmüş iş koşullarına artık yeter diyen işçiler. Özgürce yazmak isteyen gazeteciler, basın emekçileri, yazarlar. Halk için bilim üretmek isteyen akademisyenler... Kısacası her milliyetten işçiler, emekçiler ve onların gençliği olarak, ne zaman barışı savunsak, insanca ve onurlu bir çalışma yaşamı talep etsek; mahallemizi, kentimizi, doğamızı,  ve yaşamımızı savunsak; emekten, demokrasiden ve özgürlükten yana tutum alsak orada iktidarın hedef tahtasına koyuluyoruz.

Bu nedenle emekten, demokrasiden ve özgürlükten yana olanların AKP karşıtlığının, esasen AKP’ye karşıymış gibi gözüken ama söz konusu halkın talepleri olduğunda AKP ile aynı telden çalan yaklaşım ve anlayışla ilgisi yoktur. Bu nedenle gençliğin dostları kimlerdir sorusuna kaba bir AKP karşıtlığıyla cevap vermek yerine, gençliğin ve halkın taleplerinin tutarlı savunucuları kimlerdir sorusunu sormalıyız!

Elbette kendi taleplerimizin en tutarlı savunucuları yine kendimiz, kendi örgütlerimiz olabilir. Bu nedenle hedef tahtasının bir tarafını oluşturan, ezilen, sömürülen, kendi yaşam tarzını, laikliği savunan, eşitlik ve özgürlük isteyen bütün kesimler hiç olmadığı kadar birbirine yaklaşmıştır. Ve patronların, sermayenin hükümeti AKP’yi onun temsil ettiği barbarlığı, ortaçağ aklını ve sömürü düzenini geriletebilecek demokrasi cephesinin oluşması potansiyelini işte bu kesimler taşımaktadır. Biz gençlere bu demokrasi cephesinin oluşturulması, ilerletilmesi ve genişletilmesi için, Kürt, Türk, Alevi, Sünni her milliyetten ve inançtan işçi-işsiz, öğrenci geniş gençlik kesimlerinin bir araya getirilmesi, kendi örgütlerini kurması, bu birliğin emek örgütleri, demokrasi güçleriyle birleştirilmesi gibi bir sorumluluk yüklemektedir.

Yineleyecek olursak; hedef tahtasına koyulanlar bizleri yanıltmasın. Padişahın saltanatının yerine, halk demokrasisini geçirecek, ‘padişahı az yaşatacak’ tek gerçek alternatif; emekten, demokrasiden ve özgürlükten yana olanların birlikte mücadelesiyle gerçekleşecektir

ÖNCEKİ HABER

2015'e de öfkeyle girdik

SONRAKİ HABER

'Yeni Türkiye'nin fıtratçı gençleri

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...