Deliller yok edilecek

Şerif KARATAŞ
İstanbul

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Soruşturma Komisyonu, 17-25 Aralık 2013’te yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarında adları geçen ve ardından istifa eden dört eski bakanın Yüce Divana gönderilmesini kabul etmedi. Ayrıca Komisyon, dört eski bakana yönelik operasyon sonrası ortaya çıkan ve bakanların çocuklarıyla yaptığı konuşmaların yer aldığı tapelerin imha edilmesine karar verdi. İmha kararına ise tepki geldi.

Mecliste daha önce kurulan komisyon üyeliklerinde bulunan CHP Genel Başkanı Yardımcısı Prof. Mehmet Bekaroğlu ve CHP Parti Meclis Üyesi Fikri Sağlar, Soruşturma Komisyonunun kararını gazetemize değerlendirdi. Her iki isim de Soruşturma Komisyonunun bakanları akladığını ifade ettiler. Bekaroğlu, tapelerin imha edilmesinin suçlu olduklarını ortaya koyduğuna dikkat çekerken, Sağlar ise arşivlerin yok edilmesiyle hırsızlığın aklanmayacağına dikkat çekti.

‘SUÇLU OLDUKLARINDAN KORKUYORLAR’

Mecliste İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyeliğinde bulunan Prof. Mehmet Bekaroğlu, Soruşturma Komisyonunun etkin bir soruşturma yürütmediğini kaydetti. Bekaroğlu, geçmişte Mecliste kurulan komisyonların savcı gibi, hukukçu gibi delil arayarak, milletvekillerinin Yüce Divana gönderme inisiyatifinde bulunduklarını hatırlattı. Mecliste kurulan komisyonların geçmişte de siyasi davrandığını da söyleyen Bekaroğlu, 4 eski bakanla ilgili kurulan komisyonun da böyle davrandığını kaydetti. Komisyonun Meclisteki çoğunluk partisine göre davrandığına vurgu yapan Bekaroğlu, “Komisyon, bakanlar suçlu mu değil mi? Bunlara bakmak yerine, bunları nasıl aklayacağı yönünde çabalamıştır” dedi.

Komisyona hükümetin yoğun bir müdahalesinin olduğunu söyleyen Bekaroğlu, getirilen yasak kararı, oylamanın ertelenmesini buna örnek gösterdi. Daha önce operasyonun yapıldığı dönemde Başbakan olan Erdoğan’ın konuşma kayıtlarının yok edildiğini de ifade eden Prof. Bekaroğlu, tapelerin imha edilme kararını da delilleri ortadan kaldırlmak olarak değerlendi. Bekaroğlu, “Suçlu olduklarından korkuyorlar. Niye kaldırıyorsun? Tapelerin sahte olmadığı raporlarla tespit edilmiş” sözleriyle imha kararına tepki gösterdi.

‘HIRSIZLIK YARGILANACAKTIR’

Soruşturma Komisyonunun telaş içinde çalışmalarını yaptığına dikkat çeken Fikri Sağlar, Komisyonun görevini yerine getirmediğini  kaydetti Türkiye’de hırsızı hırsız denilmediğini bir kez daha ortaya çıktığını ifade eden Sağlar, “Asıl önemli Mecliste hırsız diyemeyeceğini göremedik” dedi. Mecliste daha önce oluşturulan komisyonlarda bakanların Yüce Divana sevk edildiklerini ve Yüce Divana aklandıklarını kaydetti.

Düşünce ve ifade özgürlüğünün tek hükümet için geçerli olduğuna dikkat çeken Sağlar, bunun dışında kalanlara ise ayrı bir hukukun reva görüldüğünü belirtti. Tapelerin imha edilmesine de tepki gösteren Fikri Sağlar, “Üstü kapatılamaz. Hırsız hırsızdır. Zaten birçoğunu daha önce yok etmişlerdi. Devlet bunları arşivleyecek başka yerleri de vardır. Hırsızlık bir gün evrensel hukukun sağlandığı, halk iktidarı düzeninde mutlaka yargılanacaktır” diye konuştu.

TAPELERDE HANGİ KONUŞMALAR VARDI?

700 BİN LİRALIK SAAT

Reza Zarrab’ın evinde yemek sırasında Zafer Çağlayan ile Zarrab arasında yapılan görüşmede, Çağlayan: “Rızacım hah aklıma gelmişken, şu benim saat meselesi, 700 bindi di mi? Onu sana takdim edeyim... Bak ya bana (güler) alışkanlıkla cüzdana bakıyorum, sanki cüzdana sığarmış gibi...” ifadelerini kullanıldı. Reza  Zarrab’ın, Zafer Çağlayan’a ‘hediye’ ettiği 700 bin liralık saat de polis fezlekesinde yer aldı. Çağlayan, 13 Mart 2014’teki miting konuşmasında, “Eğer bir saat hediye almışsam ve saat aldığımı, saat verildiğini kim söylüyorsa namerttir, edepsizdir, ahlaksızdır” sözleriyle kendisini savundu. Meclis Soruşturma Komisyonu’na verdiği ifadede ise saati Zarrab’ın aldığını kabul etti. Ancak parasını ‘elden’ ödediğini ileri sürdü.

‘OĞLUM KAÇ PARA VAR? ÇOK AZ BABA, 1 TRİLYON’

17 Aralık sabahı Muammer Güler ile oğlu Barış Güler arasında geçen konuşmada, Güler oğluna, “Para ne var?” sorusuna, Barış Güler, “ Kendi param üç beş kuruş kalan param” var dedi. Devamında Güler oğluna, “Kaç para?” sorusuna Barış Güler: “Sen biliyorsun...” yanıtını verdi. Ardından Güler oğluna, “Kaç lira oğlum?” sorusuna Barış Güler: “1 trilyon civarı param var, o kadar” yanıtı vermişti.

ÇİKOLATA KUTUSUNDA PARA

Reza Zarrab Yardımcısı Abdullah Happani ile yaptığı görüşmede “Abi yarın güzel bir tane çikolata lokum yaptır çikolata bu hani ....varya bir tane gümüş al gümüş tabak...içine çikolata dizdir tamam mı. bir tane de ÇİKOLATA KUTUSU OLSUN ONUN İÇİNE DE 500 BİN YERLİŞTİR... tamam mı Sadık biliyor o İSTİNYE tarafında bir yer var... E’YE GİDİYOR E.G’YE ...daha öncede hani göndermiştik ya 500 500” ifadelerini kullanmıştı.

SİYASİLERDEN KARARA TEPKİ YAĞDI

Soruşturma Komisyonunun 4 eski bakanla ilgili Yüce Divana göndermeme kararına muhalefetten tepki yağarken, AKP’li vekiller ise kararın vicdani olduğunu savundu.  

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: Halkı makaraya aldığınızı sanıp yalanlarınızın aklandığına inanmayı aklınızdan geçirmeyin. Çaldığınız her kuruşun hesabını vereceksiniz. Suçsuz olan şerefli adamların hesap verme  korkusu olmaz. Yüce Divana gidilmemesi yolsuzluğun bizzat kabulünden başka bir şey değildir.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: Meclis Soruşturma Komisyonunda göz göre, bütün somut delil, belge, bulgu, tanık ifadesi ve tespitlere rağmen, sarayın engellenmesiyle hukuku boğazlayanlar, altından kalkamayacakları bir karara imza atmışlardır. Rüşvet zanlısı eski bakanların, Meclis Genel Kurulunda yapılacak oylamada, mutlaka layık oldukları muameleye uğramaları gerekmektedir.

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan: Bu karar, AK Parti’nin değil, komisyon üyelerinin hür ve bağımsız kararıdır. Komisyona hiçbir müdahale mevzubahis olmamıştır.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş: Komisyon üyeleri partileri adına değil, kendi vicdani kanaatleri çerçevesinde karar verdiler. (ANKARA)

‘BAĞIMSIZ YARGI SAF DIŞI BIRAKILMIŞTIR’

Ankara Barosu; Meclis Soruşturma Komisyonunun, 4 eski bakanın Yüce Divana gönderilmemesi konusunda aldığı karar ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Kendisi için kendi hukukunu uygulayan, bağımsız yargıya güvenmeyen, kendi yargısını yaratan iktidar meşruiyetini kaybetmiştir. İktidar suçluyu masum, masumu suçlu yapmış, kendisinin de güvencesi olan bağımsız yargıyı saf dışı bırakmıştır. Oysa, hukuk ve adaletin en çok da iktidarlar için gerekli olduğu unutulmamalıdır” denildi.(Ankara/DHA)

NEYLE SUÇLANIYORLARDI?

Ekonomi Eski Bakanı Zafer Çağlayan için ‘yurt dışına altın çıkışı’ İçişleri Eski Bakanı Muammer Güler ‘imtiyaz sağlamak’ AB eski Bakanı Egemen Bağış, ‘Reza Zarrab’a aracılık’ etmek Çevre ve Şehircilik Eski Bakanı Erdoğan Bayraktar için ‘tavassut göz yumma’ suçlamalarıyla suçlanıyorlardı. Komisyonun tapelerin imha kararıyla, Zafer Çağlayan ile oğlu Kaan Çağlayan, Erdoğan Bayraktar ile oğlu Oğuz Bayraktar, Muammer Güler ile oğlu Barış Güler arasındaki tapeler imha edilecek.