Metal sözleşmesinde süreç tersine çevrilebilir
Türk Metal Sendikası ve MESS arasında süren TİS görüşmeleri, Türk Metal Sendikasının üyeleri tarafından ifade edilen biçimiyle söylersek, “Bir kez daha ihanet ile sonuçlandı”. Zira sözleşmede, işçilerin taleplerinin karşılanması bir yana, patron sendikası MESS yeni kazanımlar sağladı
Kadir YALÇINKAYA
Türk Metal Sendikası ve MESS arasında süren TİS görüşmeleri, Türk Metal Sendikasının üyeleri tarafından ifade edilen biçimiyle söylersek, “Bir kez daha ihanet ile sonuçlandı”. Zira sözleşmede, işçilerin taleplerinin karşılanması bir yana, patron sendikası MESS yeni kazanımlar sağladı. Ancak buna rağmen Türk Metal yöneticileri 3 yıllık enflasyona dayalı bu sözleşmeyi işçilere dağıttıkları Vardiya bülteninde zafer olarak sundular. Ama bu ilan suçu örtmediği gibi daha da görünür hale getirdi. Çünkü sözleşmenin sadece patronlara yaradığı su götürmeyecek bir açıklıkla ortadadır.
Sözleşmenin en çok tartışılan yanı ise 3 yıllık imzalanması. Artış oranları ise işçilere “Yoksullukla yaşamaya devam edin” demekten öte bir anlama gelmiyor. İşçi ücretlerine çok küçük artışlar yapılırken, acaba Türk Metal yöneticileri ne kadar maaş aldıklarını, (Elbette harcırahlar, vakıf ve kimi kurumlarda görünen yöneticilikler için alınan ücretler gibi yan gelirlerle birlikte) aslında işçilerin kaç katı para aldıklarını açıklama cesaretini gösterebilirleri mi?
Bosch deneyimi ve ortaya çıkan sonuçlar, metal işçilerinin patron yanlısı sendikadan kurtulmak için arayışta olacaklarını gösterdi. Bunu bildikleri için 3 yıllık sözleşmeye imza atarak, kendi üç yıllarını güvence aldıklarını düşünüyorlar. Ve aynı zamanda hükümetin üç yılık ekonomik programına uygun bir sözleşme de oldu bu. Metal patronlarının üç yıl boyunca işyerlerinde istedikleri gibi at koşturacakları bir sürecin imkanları da yaratılmış oldu.
Eğer işçiler bu sürece müdahale edecek bir örgütlenme içinde olmazlarsa, bu yapılan ne ilk, ne de son olacak. Bir kez daha belirtmek gerekirse, Türk Metal bürok-rasisiyle mücadele etmek sadece TİS süreciyle sınırlanacak bir mücadele değildir. Türk Metal üyesi işçilerin iki yıl önce ortaya koydukları talepleri, başta sendikal demokrasi olmak üzere, daha yakıcı hale gelmiştir. Türk Metal Sendikası Başkanı Pevrul Kavlak bir önceki TİS döneminde işçilerin ortaya çıkan tepkisi karşısında fabrikaları gezerek işçilerin tepkilerini yatıştırmak üzere hamleler yaptığını hatırlıyoruz. Bu süreçte işçileri beklenti içine sokarak temizlik harekatı yapıldığı, birçok ileri ve öncü işçinin başta Renault olmak üzere fabrikalardan atıldığı hafızalarda. Bu nedenle Türk Metal bürokrasisine karşı verilecek mücadele her yönüyle ele alınmalıdır. Açık bırakılmaksızın, sürekli bir çalışmayla örülmüş bir mücadele olmaksızın başarı şansı zayıftır. Bugün metal işçilerinin daha ilerden bir mücadelenin içine girmeleri için çok fazla neden bulunmaktadır. Türk Metal içinde sendikal demokrasinin kırıntısı bile yoktur. Şimdi işyeri temsilcilerinin işçilerin iradesiyle belirlenmesi, sendika seçimlerinde demokratik yol ve yöntemlerin izlenmesi, işçi sağlığı ve işçi güvenliğinin tam alınması, işyerlerinde oluşan meslek hastalıklarında işverenin tam sorumlu kılınması, üç yıllık sözleşmenin iptal edilerek iki yıllığa çevrilmesi, insanca yaşanacak bir ücret talepleri daha yakıcı hale gelmiştir. Eğer metal işçileri Türk Metal bürokrasisine karşı, metal patronlarına karşı mücadele etmeyi önümüzdeki TİS sürecine bırakırsa, yeni TİS sürecinde de değişim olmayacak ve Türk Metal bir TİS sürecini de böyle bitirecektir.
İşte bu süreçte Birleşik Metal-İş’in Gebze mitingi şunu göstermiştir: Metal işçileri mücadeleden yanadır. Türk Metal üyeleri mücadeleden yana olan Birleşik Metal-İş üyesi sınıf kardeşleriyle dayanışma içinde olurlarsa, bu süreci tersine çevirmiş olurlar.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
