Kimsenin işçiyi mağdur etme hakkı yoktur!
Türk Metal’in çıkardığı Vardiya Bülteninde 'Sözde sendikalar gibi gizli kapaklı, pazarlık etmeyiz' deniyor. Peki işçiye sordunuz mu, 3 yıllık sözleşme istiyorlar mı diye. Hayır. Demek ki gizli kapaklı iş yapanda sizsiniz.

Türk Metal üyesi işçi
İstanbul
Yirmi senelik işçilik hayatımda “Sendikalar işçilerin sermayeye karşı örgütlenme ve mücadele merkezleridir” demekten geri durmadım. Halen de aynı cümleleri kurmakta ısrarcıyım. Sendikalar işçilerin kitlesel olarak örgütlendiği mücadele örgütleridir. İşlevi dün için de buydu, bugün için de bu. Bugün gelinen noktada eğer durum değişmişse bizi örgütlü, örgütsüzlüğe itmişlerse bunun sorumlusu sendikalar değil, sendika içinde bulunan, işçinin sendikalardan kopmasını sağlayan, sendika yönetimlerini ele geçiren anlayıştır. Sınıf sendikası ya da sınıf sendikacılığından uzaklaşan tutumlardır. Ve en önemlisi de sendika yöneticilerinin ele geçirdikleri koltukları (Ki o koltuklar onlara ciddi gelir getiren ve olanak sağlayan koltuklardır) kaybetme korkusudur.
Bu paragrafı yazarken de dışarıdan değil, tam da 20 seneyi aşkın bir süredir hem metal işçisi olma, hem de Türk Metal Sendikası üyesi bir işçi olarak gözlemlediğimdir. (Sadece Türk Metal Sendikası değil bugün bir iki istisna hariç sendikaları ne yazık ki bu hale getirmişlerdir.)
“Kimsenin işçiyi mağdur etmeye hakkı yoktur!”
Yukarıda yazan satır bir başlık değil, Türk Metal Sendikasının genel başkanına aittir. Bursa Nilüfer Şubesi Genel Kurulunda saf ettiği sözlerdir. Tarih 22 Kasım 2014. 2014-2016 yıllarını kapsayacağını düşündüğümüz TİS görüşmeleri ile ilgili oranları açıklamaktadır.
20 Kasım’daki MESS’le görüşmede hangi konularda uzlaşıldığını anlatıyor. Sosyal yardımlarda alınan yüzdelik başarıdan bahsederken de “İlk yıl için ortalama” diyor. İkinci yıl yok. Ve 3 yıllık sözleşme dayatmasından da işçiye bilgi yok…
1 Aralık 2014’te yaptıkları MESS görüşmesinden de yine zaferle çıktıklarından dem vuruyor. Yine sosyal ve yan yardımlardan “ilk yıl için alınan” oranlardan bahsediyor. “3 yıllık sözleşme imzalanabilir ne derseniz?” ya da “MESS’e bunu vereceğiz haberiniz olsun” diyen de yok. Ağızlarında oranlar “Hakkınızı yedirmeyiz”, “Kırmızı çizgilerimiz var” safasataları!
“Sizler Türkiye’de patronlara kârlılık, üretim , verimlilik ve kalite rekorları kıran emekçilersiniz. Hepiniz daha güzel bir yaşamı ve her kuruşu sonuna dek hak ediyorsunuz.” Bunlar da Pevrul Kavlak’a ait. Ortalama 1400 TL maaş o da giydirilmiş. Çıplak maaş asgari ücret. Bizim bordrolarımız yalan söylemez. Sizin bordrolarınız nerede?
Hiç ailenize 332 lira bayram harçlığı ile bir şeyler aldınız mı?
Oğlunuzu, kızınızı 310 lira ile okuttunuz mu?
605 lira evlenme yardımı ile düğün yaptınız mı?
Utanmadan bir de iş barışı için işten atmaları engellemek için (İşten atılma korkusunu da siz aşılıyorsunuz) yaptık diyorsunuz. Doğru biz işçiler korku dağları yaratmaya izin verdikçe rahat hareket edeceksiniz. Ve biz sessiz kaldıkça böyle devam edecek. 3 yıllık sözleşmeyi imzalarken de böyle gideceğini düşünerek gizlice imzaladınız… Nereye kadar sabrederiz orası bilinmez!
‘’Üretim, kalite, verimlilik, kâr rekorları kıran Türk Metal üyesi” diyorsunuz. Ama bizi enflasyon oranlarına mahkum ediyorsunuz. Refah payı alınmış hangi refah…
Yine Türk Metal’in çıkardığı Vardiya bülteninden devam edelim. “Sözde sendikalar gibi gizli kapaklı, pazarlık etmeyiz” diyorsunuz ya Vardiya’da. İşçiye sordunuz mu, bize sordunuz mu 3 yıllık sözleşme istiyorlar mı diye. Hayır. Demek ki gizli kapaklı iş yapan da sizsiniz. Patronlar kârlarına yüzde 3.78’lik bir oran mı katmışlar. Dönem işçinin üzerinden yükselme dönemidir diyorsanız yanılırsınız. Metal işçilerine bakın; sendikal demokrasi tartışılıyor ve bunun özenle savunulması gerektiğine inanıyoruz. Türk Metal Sendikasının tüm kademelerinde ki yöneticileri (işyeri temsilcileri dahil) görevlerine açık ve dürüstçe yapılan seçimlerle gelmelidir. Ve gerekirse seçilenlerin seçenler tarafından görevden alınması en temel kural haline getirilmelidir. Sizin imzaladığınız ve tepkiler üzerine şube başkanlarınız da dahil “Bir daha ki dönem 2 yıllık imzalarız” dediğini de unutmayın…
Bugün kırmızı çizgimiz dediğiniz:
-Esnek çalışma,
-Kıstalyevm (20 günden az istirahat hallerinde çalışıldığı gün kadar ödenmesi, izin yapan işçilerin ikramiye ve sosyal yardımlarından izin süresi kadar kesinti yapılarak bu paranın izin kullanmayan işçilere dağıtılması),
-Telafi ve denkleştirme sürelerinin uzatılması,
-En önemlisi de MESS patronlarının kıdem ve ihbar tazminatlarından kesintiye gitmek istemesidir.
Yasa değişikliğine gücü yetmeyen patronlar Türk Metal Sendikalar gibi sendikalarla bunu delmeye çalışmaktadır. Bunu bugünden görmek gerekir. Bu oyunları bozacak olan da metal işçisinin sendika ayırımı yapmadan birlikteliğinden geçer.
Evrensel'i Takip Et