03 Ocak 2015 05:03

Öğrenilmiş çaresizlik

Paylaş

Kemal ÖZCAN
Tes-İş Yatağan Şube Yöneticisi

16 Eylül 2013 günü Yatağan Termik Santrali önünde çadırımızı kurup direnişe başlarken, bu direnişin aylarca süreceğini, hatta yıllara yayılacağını söylemiştik.
Nitekim Türkiye işçi sınıfı tarihinin en uzun soluklu direnişi olarak, çoktan tarihteki yerini aldı. Dile kolay tam tamına 447 gün. Sadece Yatağan’da değil, Ankara’nın orta yerinde 65 gün korku saldık emek düşmanlarına. 
Orantısız polis şiddetlerine maruz kaldık..
Gözaltına alındık,tutuklandık,yaralandık..
Ama yılmadık, pes etmedik..
Ezilenlerin,emekçilerin umudu olduk..
Direnişin fitilini ateşledik.
Bu direniş büyüsün  ‘’Her yer Yatağan, her yer direniş’’ olsun istedik. 
Yatağan her yerde oldu da, maalesef her yer Yatağan olamadı. İlk defa bir enerji santralinde kendimizi işyerine kapatarak fiili durum yarattık. Yani üreten bizdik, yöneten de biz olduk.
Belki sıranın kendilerine gelmesini bekleyenler, ezilenler,sömürülenler,emeğiyle geçinen halkımız ayağa kalkar, sokağa çıkar, kol kola, omuz omuza sel olup Yatağan’a akar, hayat durur, yaşam durur diye düşündük.
Haziran direnişinin çok çok üstünde bir ivme yaratacağına inandık. Bu nedenle tam 6 gün, zaten üreten bizdik, yöneten de biz olduk. 447 gündür bizimle birlikte olan gençlerin ve örgütlerin dışında, doğrusu beklediğimiz oranda kitlesel bir destek alamadık. 
Sonuçları ne olursa olsun, işçi sınıfının Yatağan direnişinden çıkaracağı dersler var.
Direnişler emekçilerin okuludur.
Direnişler öğretir, çünkü direniş en büyük öğretmendir.
Direniş umudun yarınlara taşınmasıdır.
Direniş çağrısı, haksızlığa karşı bir mücadele çağrısıdır. 
Onuru koruma çağrısıdır. 
Kaderciliğe, yılgınlığa, teslim oluşa karşı umudun korunmasıdır. Yatağan işçileri bunu kendi deneyimleriyle yaşayarak gördüler.  Yaşamları boyunca öğrenemedikleri her şeyi bu direnişte öğrendiler. İşçiler her zaman kendilerinden önceki direnişlerden öğrenir, kendilerinden sonrakilere de, direniş örnekleri bırakırlar. 
Her direniş burjuva ideolojisiyle, işçi sınıfı ideolojisinin savaşımıdır. Bu yanıyla bütün direnişler tarihseldir. Bir tarafta emekçiler, bir tarafta emeğimizi sömürenler. Bir tarafta insanca yaşam, adaletli yaşam mücadelesi verenler, bir tarafta bizi kölece yaşama mahkum etmeye çalışanlar.
Bir tarafta onlar, bir tarafta biz.
Emeğinden başka sermayesi olmayan, alın teriyle kazanan, ölümüne üreten biziz.
Yani onların sahip oldukları servetin asıl sahipleri bizleriz.
AKP’nin yağma, soygun, talan politikalarının ve emeğe saldırılarının karşısında ciddi bir direniş örgütlenmeden bu saldırıları püskürtemeyeceğimizi gördük..
AKP iktidarının saldırıları karşısında her türlü direniş meşrudur.
Eğrisiyle,doğrusuyla, günahıyla, sevabıyla, Yatağan direniş sürecinin kendisi başlı başına zaferdir. 
Direnmemenin dayatıldığı,uzlaşma ve icazet kültürünün yerleştirildiği bir ortamda,. 
Herkesin “boşuna direnmeyin bir şey kazanamazsınız” dediği bir yerde; sadece ve sadece direnmenin kendisi bile bir zaferdir...
Zafer bazen her koşulda direnme tavrını gösterebilmektir.
Direnmek, zalime, zulme karşı insanlığın dünyadaki ön önemli, en onurlu tavrıdır.
447 günlük süreçte onuru, erdemi, namusu, ahlakı, dostluğu, arkadaşlığı, sevgi ve saygının yanında; ihaneti, onursuzluğu, çürümüşlüğü, pişkinliği gördük.
Direnmeyle ilgili psikolog Martin Seligman köpeklerle bir deney yapar. Seligman bir grup köpeği kafeslerin içine sıkıca kapatarak, onlara sık sık şok uygular. Önce direnip mücadele eden köpekler bir süre sonra kendilerini çaresizce bırakırlar. Daha sonra kafesler köpeklerin kolayca kaçabileceği şekilde değiştirilir. Ancak köpeklerin yüzde 65’i kaçmayı bir daha denemez bile. Yere uzanıp umutsuzca sızlanmayı tercih ederler. 
Toplumbilimciler, bu davranışı “öğrenilmiş çaresizlik” olarak tanımlıyorlar. İşte AKP hayatın her alanını böyle şekillendirerek, direnmemeyi bir kültür haline getiriyor. Çünkü çaresizliği öğreniyoruz.
Hoşkalın, inançla ve dirençle kalın.

ÖNCEKİ HABER

Özerk kurumlara müdahale hamlesi

SONRAKİ HABER

Maltepe Üniversitesi işçileri direniyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...