18 Temmuz 2011 11:17

Evrim'in son isteği yerine getirildi

Muş'un Bulanık İlçesi'nde, PKK'nin öncü kadrolarının Diyarbakır Cezaevi'nde gerçekleştirdikleri 14 Temmuz direnişinin yıldönümünde bedenini ateşe veren Evrim Demir'in cenazesi, vasiyeti üzerine, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilişini protesto etmek için bedenini ateşe veren Musta

Evrim'in son isteği yerine getirildi
Paylaş

Sabah saatlerinde aralarında BDP Diyarbakır İl Başkanı M. Ali Aydın, BDP'li milletvekilleri Nursel Aydoğan ile Demir Çelik, BDP Muş ve Diyarbakır il ve ilçe yöneticileri, BDP'li ilçe belediye başkanları, MEYA-DER Diyarbakır ve Muş şube yöneticileri, Barış Anneleri İnisiyatifi, DÖKH, DYG aktivistlerinin de bulunduğu yüzlerce kişi tarafından Demir'in cenazesi Yeniköy Mezarlığı'ndan alındı. Onlarca araçlık konvoyla Eğil İlçesi'ne bağlı Akalın Köyü'ne getirilen Demir'in PKK ve KCK bayraklarına sarılı tabutu, kadınlar tarafından omuzlanarak yürüyüş halinde köy mezarlığına getirildi.

PKK Lideri Abdullah Öcalan ile Demir'in posterlerinin yanı sıra, PKK ve KCK bayraklarının açıldığı yürüyüşün ardından Demir'in cenazesi vasiyeti üzerine Mustafa Malçok'un mezarının yanında toprağa verildi. Defin işlemi sırasında kadınlar bir taraftan Demir için ağlarken, diğer taraftan Malçok'un mezarına sarılarak ağıt yakmaları duygulu anlara neden oldu. Defin işleminde Demir'in mezarına yine kadınlar küreklerle toprak attı. Törenin ardından "Çerxa şoreşê" marşını okuyan kalabalık, ardından demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşunda bulundu.

Defin işleminin ardından konuşan MEYA-DER Muş Şube Başkanı Hanefi Yalçınkaya, "Kürt halkının başı sağ olsun" diyerek Demir'in vasiyeti üzerine cenazenin Malçok'un yanında toprağa verildiğini belirtti.

Ardından konuşan BDP Diyarbakır İl Başkanı M. Ali Aydın, "Evrim Amed'in misafiridir, Amed'e hoş geldin" diyerek, konuşmasına başladı. "Her iki gencimiz onurlu bir yaşam için canlarını feda ettiler" diyen Aydın, "İsteğiniz ve arzunuz bizim için bir emirdir. Bunun gerçekleşmesi için mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi.

Daha sonra konuşan BDP Muş Milletvekili Demir Çelik, "Dilleri özgürleşsin, kültürleri özgürleşsin diye dost eli ve barış eli uzatmaya devam ederken, bunca zulüm, bunca şiddet nedendir diye sorası geliyor insanın. Vicdanlar suskunsa, kulaklar duymuyorsa, gözler görmüyorsa insan, insan olmaktan çıkmışsa tükenişin yok oluşun kırılmanın yaşandığı yerdir. Her şeye rağmen inadına Türkiye halklarına sunuyorken, görmemezlikten gelmek yeni ölümlere davetiye çıkarmak demektir" dedi. Çelik, "14 Temmuz Diyarbakır zindanlarında 4 PKK direnişçisinin yıldönümünde DTK hem Kürtlerin özgürleşmesi hem de Türkiye halkları için önemli olan bir projeyi dillendirirken, Silvan'da savaş uçakları bombardımanları ve kimyasallarıyla onlarca gencin ölümüne neden oldular. Medya bu kirli savaşın o canavarca yönelimini açığa çıkaracağına ucuz kahramanlık misali Kürtlerin siyasal partilerini 'terörist' ilan etmeye devam ediyor. Halkları düşmanlaştırarak, hakları karşılaştırarak savaş rantçıları bir kez daha kan dökmeye devam ediyor. Haklı olan mazlum olanlar, tarih boyunca nasıl kazanmışsa bundan sonra da kazanacaktır" dedi.

Bedenini ateşe vermeden önce Demir'in bıraktığı nota dikkat çeken Çelik, "'Ben Kürtlerin meşru haklarının Başbakan'ın inadına, Kürtlerin kimliğini istiyor olmasına karşı suskun olan cansız ve ruhsuz insanlığa, katlanamıyorum. Yaşanası ülke, yaşanası bir dünya olarak görmüyorum. Bu dünyada, bu ülkede yerim yok', diyerek onurluca şereflice kendisini saatler boyu ateşin yoğun kızgınlığında ölüme yatırdı. Kürdistan halkının başı sağ olsun" diye belirtti.

Konuşmaların ardından kitle sloganlarla araçlarına binerek geldikleri yerlere döndü. Bulanık'tan gelen Demir'in ailesi ve beraberindekiler de Muş'a doğru yola çıktı. Ailenin Bulanık'ta taziye çadırı kuracağı öğrenildi. (Diyarbakır/DİHA)

ÖNCEKİ HABER

Emeğe kıdemli saldırı

SONRAKİ HABER

Yargıtay: Anadilde savunma haktır

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...