29 Aralık 2014 00:59

Katledilenleri anlamak için aynı acıyı yaşamak mı gerekir?

Merhaba Evrensel okurları,Çağlayan’da tekstilde çalışan bir işçiyim. Size beni çok derinden etkileyen ve ne kadar yazsam da ne kadar söylesem de içimde kapanmayan bir yara olan Roboskî Katliamı hakkında yazmak istedim.

Paylaş

Sefer Sevik*

Merhaba Evrensel okurları,
Çağlayan’da tekstilde çalışan bir işçiyim. Size beni çok derinden etkileyen ve ne kadar yazsam da ne kadar söylesem de içimde kapanmayan bir yara olan Roboskî Katliamı hakkında yazmak istedim.
Olayı ilk duyduğumda Hakkari Yüksekova’daydım. Herhangi bir görüntü yoktu, ben de korkulacak bir şey yok diye düşündüm ama sonra okula gidince katliamın gerçekleştiğinin haberini aldım. Okuldan hemen ayrıldık çarşıya gidip yapılan protesto gösterilerine katıldık. Oradan katliam yapanın devlet olduğunu öğrendim ve katlettikleri de; iki kuruş kazanacağız diye kaçakçılığa zorlanan, ekmek parasının peşinde koşan masum 34 kişiydi. Bence bunun en büyük sebebi Kürt olmaları. Kaçakçılık bir bahane, bu çok büyük bir adaletsizlik!
Benim içimi en çok acıtan ve benim kapanmayan yaram olan ise hiçbir şekilde hesap sorulmaması, olayın üstünün kapatılmaya çalışılması. “Kaçakçıydı öldürdüklerimiz” diyorlar. Sanki kaçakçı öldürmek suç değil diye bir yasa mı var? Hiç kimse tutuklanmadı, kimseden hesap sorulmadı.
Dönüp geçmişimize baktığımızda tarih katliamlarla dolu; Sivas, Maraş, Dersim... Ve katliamlar hâlâ devam ediyor. Şu son 3 senede bir sürü insan öldürdüler. Berkin Elvan, Ali İsmail Korkmaz, Medeni Yıldırım, Soma, Ermenek ve hâlâ devam ediyor katliamlar. Bir halk direnirken, bir halk devletin arkasına gizlenip izliyor. Devlet, halkı kullanıyor, bazıları hâlâ devletin arkasına gizleniyor. Katledilenleri anlamaları için illaki aynı acıları yaşamaları mı gerekir?
Benim bu mektubum bu insanlara ısrarla çağrımdır. Bu acıların tekrar yaşanmaması için, herkesin katliamlara dur demesi gerekiyor. Aklımdan hiç çıkmayan olaylardan birisi de geçtiğimiz aylarda Torunlar Center’da yaşanan iş cinayetidir. Bir asansörün denetimini yapamayan devlet sınır denetimi adı altında 34 kişinin canını almıştır. Roboskî insanlık vicdanının hangi yanına düşer?
Hepimize düşen Roboskî’li ailelerin ve katledilen bütün işçilerin yanında yer almaktır. Katliamları ancak karşılarında durarak bitirebiliriz, yanlarında yer alarak destekleyerek değil.

*Çağlayan Tekstil İşçisi/İstanbul

ÖNCEKİ HABER

Artık her koyun kendi bacağından asılmıyor

SONRAKİ HABER

İşçilerin sahip olduğu bir parti var mıymış

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...