26 Aralık 2014 13:08

Demirtaş: Hükümet ‘paralel yapı’ söyleminin arkasına sığınıyor

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, toplumun haksızlıklara ve adaletsizliğe karşı gösterdiği tepkileri hükümetin ‘paralel yapı’ kışkırtması söylemiyle görmezden geldiğini kaydetti.

Paylaş

Rusya’nın başkenti Moskova’da bulunan HDP Genel Başkanı Selehattin Demirtaş, basın merkezinde yaptığı açıklamada gazetecilerin sorularını yanıtladı. Basın toplantısına Türkiye ve Rusya’dan çok sayıda basın mensubu katıldı.

Carnegy Moskova Araştırma Merkezinde yapılan “Suriye ve Türkiye arasında Kürtler” konulu konferansa Selahattin Demirtaş ve PYD Eş Başkanı Salih Müslim ilee Rus uzmanlar katıldı. Türkiye’de devlet içinde bir kısım yapılanmalara gidilmiş olabileceğini, bu kesimlerin soruşturulmasına ve işledikleri suçların yargılanmasına da karşı olmadıklarını ifade eden Demirtaş, “Fakat toplumdaki haksız ve adaletsizliklere karşı toplumdaki bu itirazların yer yer protestoların, isyan duygusunun tamamının ‘paralel yapının’ kışkırtması olarak söylemek saçmalıktan başka bir şey değildir. Toplumun bu rahatsızlığının görmezden gelinmesidir. Yani Gezi olaylarında insanlar huzursuzluklarını dile getirmek için sokaklarda protesto hakkını kullandılar. Bunu ‘paralel yapının’ kışkırttığını söyleyen hükümet oradaki talepleri görmezden geldi. Rüşvet ve yolsuzluk mevzusunda da hükümet aynı şekilde davrandı. Kobanê eylemlerinde de aynı anlayışla yaklaştı. O nedenle hükümet için ‘paralel yapı’ söylemi bir örtüye dönüştü. Örtü olarak kullanmaya başladı” eleştirisi getirdi.
AKP hükümetinin 11 yıl bu kesimlerle birlikte çalıştığını hatırlatan Demirtaş, “Şimdi muhalefeti bastırmak için her konuda ‘paralel’ yaptığı iddiası ile üstlerin örtülmesini kabul etmiyoruz”  dedi. 

TÜRKİYE ÖZERKLİĞİ TARTIŞMALI 
Ortadoğu tarihi değişimlerin yaşandığı bir süreçten geçildiğini, katı merkezi diktatörlük yönetim modellerinin hiçbir ülkeye demokrasi ve özgürlük kazandırmadığını kaydeden Demirtaş, “O nedenle özerklik ve benzeri modellerin mutlaka Ortadoğu’da tartışılması lazım. Türkiye’de de biz bunu tartışmak istiyoruz” dedi. Kürt halkının ulusal birliğini önemli ölçüde sağlamış siyasi bir güç haline geldiğini ifade eden Demirtaş, PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerin müzakereye dönüşmesi gerektiğini kaydetti.  Selahattin Demirtaş, Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov’la da görüştü.

'PARTİMİZLE GÜLEN CEMAATİ ARASINDA HİÇBİR İLİŞKİ YOKTUR'

"Partimizle gülen cemaati arasında hiçbir ilişki yoktur, olmasına gerek de duymuyoruz. Gülen cemaati veya başka sivil yapıların Kürt sorununda barışa destek sunmaları sevindirici olur" diyen Demitaş konuşmasını şöyle sürdürdü: "Barışa destek olmak isteyen kim olursa olsun bizim açımızdan sevindirici olur ama özel bir destek isteğinde bulunmadık biz Gülen cemaatine karşı. Kim barışa destek sunmak isterse kutsal bir iş yapmış olur.”

'ETKİ GÜCÜMÜZ YÜZDE 10’LA SINIRLI DEĞİL'

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 10’a yakın oy aldıklarını belirten Demirtaş, bu oranın Türkiye’de küçümsenmeyecek bir oran olduğunu belirtti. Demirtaş şunları kaydetti: "Etki gücümüz yüzde 10 ile sınırlı değil, savunduğumuz düşünceler yürüttüğümüz muhalefet aslında Türkiye’nin ana muhalefetinin HDP olduğu, partimiz olduğu konusunda toplumda bir hem fikirlik oluşturuyor. Çünkü çok temel sorun başlıklarında temel ve ikna edici çözüm önerileri sunuyoruz. Dezavantajlı bir pozisyonda siyaset yürütüyoruz. Ciddi şekilde ambargolarla seçim barajlarıyla, medya ambargosuyla yargı baskısı altında idari baskı altında, çoğu zaman polisin baskısı altında, siyasi faaliyetler ve çalışmalar yürütüyoruz. Dolayısıyla eşit ve adil koşullarda siyaset yapma, demokratik siyaset yürütme şansımız olsa biz ilk seçimde de iktidar olabileceğimize inanıyoruz."

'ÇÖZÜMÜ TÜRKİYE’NİN SINIRLARI İÇİNDE ARIYORUZ'

"Kürt halkının diğer halklardan eksiği de fazlası da yoktur"  diyen Demirtaş, "Biz bütün halkların eşitliğine ve kardeşliğine inanıyorsak o halde bir halkı diğer halklardan daha alt seviyede görmememiz lazım. Kürt sorunu bu bakış açısıyla ele alınırsa daha rahat çözülür. Bunların hepsi Türkiye’de tartışılan, tartışılması gereken mevzuulardır. Biz sadece çözümü Türkiye’nin sınırları içinde arıyoruz. Türkiye’deki bütün halkların birlikte yaşayabileceği modeller ve çözüm önerileriyle bu çözüm projelerimizi gerçekleştiriyoruz. Bunları henüz resmi olarak müzakere etmeye başlamış değiliz" diye konuştu. (DIŞ HABERLER)

ÖNCEKİ HABER

Devlet, Kobanêlilere yangın tüpü ve elektriği çok gördü

SONRAKİ HABER

TSK komutanları Suriye sınırında inceleme yaptı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...