Dersim’de Maraş katliamı protestosu
Dersim’de bulunan siyasi partiler, Maraş katliamı ve İran’ın Kürtlere yönelik saldırılarını protesto amacıyla yürüyüş ve açıklama gerçekleştirdi.

Kemal ÖZER
Dersim
EMEP, HDP, DBP, ESP ve DHF’nin çağrısı üzerine Sanat Sokağı’nda bir araya gelen ve Belediye Eşbaşkanları Mehmet Ali Bul, Nurhayat Altun desteklediği açıklamada kitle “19-22 Aralık’ın Direniş Ruhuyla Selam Olsun Özgür Tutsaklara” pankartıyla Seyit Rıza Meydanı’na kadar yürüdü.
Burada devrim ve Sosyalizm mücadelesinde hayatını kaybedenler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunulmasının ardından konuşan DHF Temsilcisi Tahir Demirtaş, devletin muhaliflere karşı her zaman şiddet ve zor metodunu kullandığını belirterek, “Bunun örneklerini Dersim’de, Maraş’ta Çorum’da Sivas’ta Roboski’de ve birçok yerde görmek mümkündür. Bunlardan biri de 2000 yılında yaşanan 19-22 Aralık katliamıdır. Bu katliamda 28 devrimci katledilmiştir” dedi.
Demirtaş, yaşanan katliamlara rağmen mücadelelerinden asla geri atmayacaklarını söyledi.
DBP İl Başkanı Ergin Doğru da açıklamasında Maraş’ta yaşanan katliama değindi.
Doğru, “Maraş katliamında yaşanan zulmün tarifi, anlatılması mümkün değildir. Dersim soykırımındaki gibi bebeklerin anne karnında süngülendiği, cesetlere işkencelerin yapıldığı bu soykırımda devlet aslında yaratmak istediği 12 Eylül faşizminin ilk adımını atmıştır. Türk, Kürt, Alevi ve Sünni çelişkisini derinleştirerek toplumsal mühendislik projesi olarak ortaya çıkan Maraş katliamının failleri halen yargılanmamıştır. Göstermelik olarak yargılananlar bilinen isimlerdir. Bunun iplerini ellerinde tutan devlet yetkilileri açığa çıkarılmalıdır. Ecevit’in çekmecesinden çıkan bilgi ve belgeler devletin bizzat Maraş katliamının sorumlusu olduğunu gösteriyor. Bu kadar açık deliller varken sorumluları vekil yapan, sorumluları en üst düzeyde görevlendiren devlet zihniyeti katliamcı yönünden vazgeçmiş değildir. Katliamın sorumlusu devlettir. Bunu yargılamadan; bununla yüzleşmeden barış ve kardeşlik olmaz. Bundan korktukları için anma için Maraş’a gitmek isteyen insanları oraya sokmadılar. Resmen sıkıyönetim ilan ettiler” diye konuştu.
HDP İl Eşbaşkanı Fatma Kalsen de yaptığı konuşmada İran rejiminin Kürt tutuklulara yönelik tutumuna değinerek, “Şu anda İran’da Urmiye Cezaevinde Kürt Halkının özgürlüğü için mücadele eden siyasi mahkumlara karşı baskıcı rejimin saldırısı ve idam tehdidi söz konusudur. İran’ın baskıcı rejimi şunu çok iyi bilmelidir ki nasıl ki Saddam Hüseyin Kürtleri zehirli gazlarla bombalayıp mücadelelerini bitiremediyse, Suriye’de Esad rejiminin inkar ettiği Kürtler nasıl bugün özgürlük ve geleceklerini ellerine aldılarsa İran’da da Kürt Halkının mücadelesini veren o tutsaklar bir gün özgürleşecek ve bu baskıcı rejim kendini tarihin çöp sepetinde bulacaktır” şeklinde konuştu.
Evrensel'i Takip Et