21 Aralık 2014 03:28

Kobanê: Tetik boşluğu mesafesinde yaşam

DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı başlayan direniş, üç ayı geride bıraktı. DAİŞ’in ağır silahlar, tanklar, havanlar ve katyuşa füzeleriyle gerçekleştirdiği saldırıya karşı, YPG/YPJ savaşçıları, Kobanê halkı ve onlara destek verenler direnişlerini sürdürerek, DAİŞ’i geriletmeye devam ediyor.

Paylaş

İbrahim ASLAN*

DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı başlayan direniş, üç ayı geride bıraktı. DAİŞ’in ağır silahlar, tanklar, havanlar ve katyuşa füzeleriyle gerçekleştirdiği saldırıya karşı, YPG/YPJ savaşçıları, Kobanê halkı ve onlara destek verenler direnişlerini sürdürerek, DAİŞ’i geriletmeye devam ediyor. DAİŞ çetecileri, hiçbir ahlaki ve insani değer tanımayarak hem Kobanê’de hem de işgal ettikleri tüm alanlarda vahşet görüntüleriyle kendilerini gösteriyor ve bu yaptıklarını da “İslam” adına çekinmeden hem kendi medyalarında hem de sosyal paylaşım sitelerinde yayınlıyor.

SİVİLLER ÖLÜMLE BURUN BURUNA YAŞIYOR

DAİŞ çetecilerinin diğer alanlarda yaptıklarına birebir tanık olamasak da Kobanê’de yaşananlara 50 gündür yakından tanık oluyoruz. İlk olarak Kobanê Kantonu’nun köylerine saldıran DAİŞ, on binlerce insanı topraklarını terk etmeye zorladı. On binlerce Kobanêli topraklarını terk ederek, Urfa tarafına geçti ve burada zor koşullar altında yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. Binlerce sivil Kobanêli ise, başta ölüm tehlikesi olmak üzere her türlü zorluğa rağmen Kobanê’de topraklarını terk etmeyerek, yaşamaya çalışıyor. Cephelerde savaşan çocuklarının ihtiyaçlarını karşılama çabası içerisindeler. Kobanê’de YPG’nin denetiminde olan alanları gezdiğimizde havanların, uçaksavar mermilerinin hemen hemen tahrip etmediği ev veya araç yok gibi. Ve bu tahribat hemen her gün kente atılan onlarca havan mermisiyle devam ediyor. DAİŞ’in havanları, özellikle sivillerin yaşadığı bölgeleri hedef alarak atması dikkat çekiyor. Bununla sivillerin kentti terk etmesini hedefliyorlar. Kentin üç tarafında bulunan DAİŞ çetecileri, havanlarla kenttin her alanını vurabiliyorlar. Bundan dolayı sivillerin bulundukları hiçbir alanda can güvenliği yok. Öyle ki kentten yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta sınır hattında çadırlar ve araçların içinde kalan binlerce Kobanêliyi de DAİŞ havanlarla hedef alıyor.

BEKLENTİ İNSANİ KORİDORUN AÇILMASI  

Kobanê’de siviller ölüm ile bu kadar iç içe yaşarken, bunun yanı sıra birçok sorun ile karşı karşıya durumdalar. Yakıt yetersizliği nedeniyle ısınma probleminin yanı sıra temizlik, salgın hastalıklar, ilaç yetersizliği gibi sorunlar sivillerin yaşamını oldukça zorluyor. Elektrik sorunu belli saatlerde çalıştırılan jeneratörlerle sağlanmaya çalışılıyor ama yakıt sorunu nedeniyle jeneratörler de çok kısıtlı olarak kullanılıyor. Gıda sorunu da başka bir problem olarak sivilleri zorluyor. Türkiye tarafından belli günlerde geçişine izin verilen bir ya da iki kamyonluk gıda, Kanton yönetimi tarafından hem cephede savaşanlara hem de kentte yaşayan sivillere dağıtılıyor. Bu sorunlarla yaşayan siviller ile yaptığım sohbetlerde ise, topraklarına bir saldırının olduğunu, çocuklarının DAİŞ’e karşı direndiğini ve kendilerinin bu zorlukları yaşamalarının normal olduğunu belirtiyorlar. Ama hem kanton yönetimin hem de sivillerin temel beklentisi ve talebi, Türkiye tarafından bir insani koridorun açılması.

CEPHELERDE DURUM

Kentte çatışmaların kesintisiz sürdüğü cephelere doğru yürüdüğünüzde, tahribat değil tamamen yıkım ile karşılaştığınız sahneler görüyorsunuz. DAİŞ’in ağır silahlar kullanması, döşedikleri mayınları ve bombalı araçları patlatmaları hem de koalisyon uçaklarının bombalaması nedeniyle cephelerin bulunduğu alanlarda, “Stalingrad” direnişini anlatan filmlerden gördüğümüz sahneler söz konusu. Buralarda, ölüm iki taraftan da hareket eden herkes için bir keskin nişancının tetik boşluğundaki mesafesi kadar yakın. Ölüm tetik boşluğu mesafesinde iken, günlerdir gittiğimiz cephelerde YPG/YPJ savaşçılarının morallerinin oldukça yüksek olduğunu görüyoruz. Bu ilk gittiğim günden son gittiğim güne kadar değişmiş değil.

SALDIRI TARZI VE DEĞİŞİKLİKLER

DAİŞ, 50 gün önce kente geldiğimde ağırlıklı olarak kalabalık gruplarla saldırı tarzı ile kenti ele geçirmeye çalışıyordu. Bu başarılamayınca bu kez bombalı araçları ve intihar saldırganlarını kullanmaya başladılar. Bu tarz saldırıları da sonuç vermeyince, özellikle 29 Kasım’da Türkiye tarafını da kullanarak 4 bombalı araç ve 2 intihar bombacısıyla yaptıkları saldırı da püskürtülünce savunma pozisyonuna geçmiş durumdalar ve adım adım geriletiliyorlar. Bir diğer nokta ise, ilk geldiğimiz dönemde DAİŞ’in YPG’nin eline geçen cenazeler ağırlıklı olarak Araplara ait iken son dönemde ise öldürülenlerin çoğunluğunu Çeçenler ve Azeriler oluşturuyor.

ORTAK MÜCADELENİN ÖNEMİ...

DAİŞ çetecileri, Kobanê’de ağır kayıplar verseler de güç takviyesiyle bulundukları alanlarda kente yönelik saldırılarını sürdürmeye devam ediyor. DAİŞ’in savunma pozisyonuna çekilmesi ve geriletilmesi, mevcut savaş koşullarında “iyi bir durum” olarak görülebilir. Ama risk bitti demek için henüz erken. 29 Kasım saldırısı da dikkate alındığında savaş Kobanê’de devam ediyor ve her zaman görülmesi ve unutulmaması gereken nokta; DAİŞ’in hiçbir etik ve insani değeri yok.
DAİŞ riskinin ortadan kalkmasının ve tamamen bu coğrafyadan silinmesinin yolu, devrimcilerin, sosyalistlerin, demokrasi mücadelesi verenlerin ve ezilen halkların ortak mücadelesi ile mümkündür. Aksi takdirde bölge halkları zulüm ve acılar yaşamaya; bu zulmü yaratanlar ve acıları çektirenler ise kandan ve petrolden elde ettiği paralarla zulüm saltanatlarını sürdürmeye, “ak” veya “kara” saraylarında saltanatlarını sürdürmeye devam ederler...

* Dicle Haber Ajansı editörü / Kobanê

ÖNCEKİ HABER

Havf-ı makatat Taaruz-Ül matbuat (*)

SONRAKİ HABER

Gabriele Sandri ve Çarşı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...