Antep’te işçiler, krizin yüküne karşı mücadeleyi konuştu

Deniz KAR
Antep

Emek Partisi Antep İl Örgütü “Ekonomik kriz ve işçilerin mücadelesi” başlıklı panel düzenledi. Panele, son dört ayda krizden dolayı 20 binden fazla işçinin işten atıldığı Gaziantep OSB’de bulunan fabrikalardan çok sayıda işçi katıldı. Antepli patronların kriz fırsatçılığına, patronların ve hükümetin krizin bütün yükünü işçilere yıkma isteğine dikkat çekilen toplantıda, kıdem tazminatı hakkının gasp edilmek istenmesi ve asgari ücretle ilgili nasıl bir çalışma yürütüleceği de tartışılan konulardan oldu.

İşçilerin yoğun olarak yaşadığı Düztepe - Cengiztopel Mahallesi’nde gerçekleşen panele, Evrensel Gazetesi Ekonomi Editörü Bülent Falakaoğlu ile Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Türkmen konuşmacı olarak katıldı. Panelin moderatörlüğünü ise eski Ünaldı işçisi ve şu an EMEP MDK Üyesi Mecit Bozkurt yaptı.

HAYAT PAHALILIĞI DAHA DA ARTACAK

İktidarın ‘Kötü günler geride kaldı’ sözlerini hatırlatan Bülent Falakaoğlu, daha kötü günlerin yaklaştığını, asıl krizin şimdi başladığını belirtti. Türkiye’nin içinde bulunduğu krizi iki yönlü değerlendirmek gerektiğini söyleyen Falakaoğlu “Birincisi ülkeyi yönetenler ve uyguladığı ekonomi politikaları, ikincisi kapitalist sistem” dedi. Türkiye ekonomisinin dışa bağımlı olduğunu dile getiren Falakaoğlu, döviz girdisi olmadığı için daralmanın devam ettiğini belirtti. Birkaç aya kadar iflasların başlayacağını, işsizliğin ve hayat pahalılığının artacağını söyleyen Falakaoğlu, “Bu kriz dış güçlerin oyunudur diyenlere, Rahip Brunson yüzünden diyenlere cevabımız şu olmalı: Benzer ekonomik durum dünyanın pek çok ülkesinde yaşanıyor. Arjantin’de de mi rahip tutuklandı, Venezuela’yı da mı kıskanıyorlar? Bu kriz aynı zamanda kapitalist sistemin aşırı üretim krizidir” dedi.

20 BİN İŞÇİ İŞTEN ATILDI

Mehmet Türkmen de,  AKP döneminde patronların büyüdüğünü fakat işçilerin ücretlerinin daima eridiğini, en zengin yüzde 1’lik kesimle, kalanların arasındaki uçurumun giderek derinleştiğini ve en son yaşanan ekonomik krizle, faturanın halka çıkarılmaya çalışıldığını söyledi. Gaziantep’te de krizin derinden hissedildiğini aktaran Türkmen, son dört ayda Gaziantep OSB’de 20 binin üzerinde işçinin işten atıldığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı “İşverenlerimiz krizi fırsata çevirmeyi bilir” açıklamasını hatırlatan Türkmen, “Sermaye sınıfı ve hükümet, krizin yükünü ve borçlarını işçilerin emekçilerin üstüne yıkmak için fırsat olarak görebilirler, fakat işçiler için de bu sistemin ve hükümetin uyguladığı politikaların gerçek yüzünü görmek ve bu kölelik düzenine karşı birlik olup ayağa kalkmak için bir fırsat olmalıdır” dedi.

YÜZDE 1’İN HÜKÜMETİ

İşten atılan işçilerin çoğunun tazminatlarının ödenmediğini, 5 - 6 ay vadeli çek ya da senetler verildiğini hatırlatan Türkmen, işten atılan işçilerin mahkemelerden de artık elinin boş döndüğünü söyledi. AKP hükümetinin İşsizlik Fonu’nu teşvik ve kursiyer işçi uygulaması adı altında patronlara aktardığını, grevleri yasaklandığını, 3. havalimanında olduğu gibi, patrona karşı hak arayan işçilerin gözaltına alınıp tutuklandığını dile getiren Türkmen, “Önceki hükümetler de patronlara hizmet ediyordu. Ama bu hükümet öncekilerden çok daha fazla patron hükümetidir. Bu hükümet yüzde 1’in hükümetidir. Bu yüzden, eğer krizin faturasını ödemek istemiyorsak; insanca yaşayacak bir asgari ücret istiyorsak; enflasyonun, zamların, vergilerin altında ezilmek istemiyorsak birlik olup mücadele etmekten başka bir yolumuz yok” diye konuştu.

MÜCADELE ÇAĞRISI

Panelde söz alan işçiler de, kriz döneminde işyerlerinde yaşanan hak gasplarına ve işten atmalara dikkat çekti. İşten atılanların tazminatlarının ödenmediğini söyleyen bir işçi, “İşten atıldığımız yetmiyormuş gibi, kıdem tazminatımız da ödenmiyor. İşçiyi açlığa mahkum ediyorlar” diye konuştu. Bir taraftan kriz gerekçesiyle işçiler işten atılırken veya ücretsiz izne gönderilirken, diğer taraftan da pek çok fabrikada fazla mesai dayatması yapıldığını aktaran işçiler, birlik olmadan bu sorunların üstesinden gelemeyeceklerini belirtti. Halı fabrikasında çalışan bir işçi ise “Bugün kriz olduğu için zenginlerin borcunu silen hükümet benim borcumu neden silmiyor, kredi borcundan dolayı bize haciz gelirken onların borçları nasıl yapılandırılıyor. Bu iktidar onların iktidarı, bizim mücadele etmekten başka çaremiz yok” dedi.

Panelde ayrıca bu ay içinde belirlenecek olan asgari ücret zammının insanca yaşamaya yetecek bir düzeyde olması için mücadeleyi yükseltme çağrısı yapıldı.

Asgari ücreti konuşuyoruz Herkese Açık Grup · Gruba Katıl Bu grupta, asgari ücretin ne kadar olması, daha da önemlisi, nasıl belirlenmesi gerektiğini tartışıyoruz. Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2019’daki asg...