Buldan: O kayyımları yargılanmak üzere Ankara'ya göndereceğiz

Pervin Buldan, HDP grup toplantısında konuştu. Buldan, Sayıştayın kayyım belediyelerinin borç içinde olduğunu gösteren raporlarına değindi.

13 Kasım 2018 08:53
Son Güncellenme Tarihi: 13 Kasım 2018 09:39
Paylaş

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin olağan grup toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi.

Pervin Buldan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar:

Yerel seçim çalışmalarımızı kapsaml ıolarak yürütüyoruz. 40'ı aşkın il ve 500'ü aşkın ilçede halkımızla bir araya geldik. Seçim takvimimiz bir şekilde oluşmuş oldu. Bölgede Kürt partileri ile, batıda ise tabanda en geniş ittifakı yaratma çabasındayız. Adaylarımızı, halkımızın tercihleri doğrultusunda belirleyeceğiz. Adaylık başvurularının değerlendirilmesi ve ittifak görüşmelerini de en kısa sürede sonlandıracağız. Bu ülkede demokrasiyi, barışı, özgürlükleri isteyen herkesi HDP çatısı altında siyaset yapmaya, HDP'ye başvuru yapmaya, aday olmaya davet ediyoruz. Yerelde iktidar yürüyüşümüzü kararlı ve emin adımlarla sonuca doğru götüreceğiz. Gelecek on yıllarımızı belirleyecek bir niteliğe sahiptir bu yerel seçimler. Yerelin de ötesinde merkezi de belirleyecek bir seçim olacaktır. Tek adam rejimini Saray'a hapsedecek ve çözülme sürecini hızlandıracaktır. Demokratik siyaseti parlamentodan silemediler, yerel yönetimlerden de silmelerine asla izin vermeyeceğiz, yerel yönetimleri AKP'nin faşist zihniyetine teslim etmeyeceğiz. 31 Mart bu iktidardan kurtulmak için tarihi bir fırsattır. Tüm demokrasi güçlerinin, faşizmin bu baskısı karşısında bir araya gelmesi tarihsel bir zorunluluktur. Partimiz, bütün kimliklerin, bütün inançların özgürlük mücadelesinin öncüsüdür. Halklar, ezilenler, yoksullar, emekçiler ittifakının oluşması için çaba göstereceğiz. Demokratik talepler etrafında kurulacak ittifaka her zaman kapımız açıktır. Yukarıdan aşağıya tüm süreçlerin kamuoyu önünde gerçekleşmesi gerktiğini düşünüyoruz. Halkımızın karşı olduğu hiçbir şeye evet demeyeceğiz.

SAYIŞTAY'IN KAYYIM BELEDİYELERİ RAPORLARI

AKP'nin her defasında kayyımlara sarılması, izledikleri siyasetin toplumda bir karşılığının olmamasındandır. Kayyımların olduğu yerlerde AKP'lilerin halkın karşısına çıkacak yüzü kalmamıştır. Bu kayyımların yaptığı usulsüzlükler Sayıştay raporlarıyla da belgelendi. Muhtemelen Recep Bey Sayıştay'ın başına da kayyım atayacaktır. Önce belediyelerimizi sonra da kaynaklarını gasbettiler.

Buradan gaspçı kayyımlara maruz kalan halkımıza sesleniyoruz: Hiç merak etmeyin, o kayyımları yargılanmak üzere Ankara'ya göndereceğiz, o koltuklara da halkın temsilcileri oturacak. Çaldıkları paraları, arsaları geri alıp sini hizmetinize sunacağız. Elbet bir gün bu ülke hak ettiği adalete kavuşacak ve onları halkla beraber yargılayacağız.

Neymiş, HDP ile AKP gizli gizli görüşüyormuş Buradan açık açık söylüyoruz, AKP ile görüşeceğiz. 31 Mart günü AKP ile görüşeceğiz.

'ÜLKE İFLASA DOĞRU GİDİYOR'

Hekimlerin mesleğini icra etmemesi için AKP adete duvar örüyor. Zaten sorunlu olan sağlık sistemini AKP daha da sorunlu hale getiriyor. AKP, KHK'ye sığnarak doktorluk yapmayı yasaklıyor. Bir kez daha söylüyoruz, AKP sağlığa zararlıdır. OHAL KHK'leri ile, kamu emekçileri tamamen keyffi bir şekilde işten atıldılar. Emekçiye savaş açan bir iktidar ile karşı karşıyayız, işte asıl darbe budur. AKP Genel Başkanı, Türkiye'de istihdamın yükseliş gösterdiğini söylüyor. Saray'da istihdam artmış olabilir ancak Saray'ın penceresinden dışarı baktığınız zaman bir halkın sefaletini elbette ki göremezsiniz. TÜİK'e göre istihdam oranı 2002'den bu yana yılda 1000'de 2 oranında artmış. Herkes bilsin ki bu KHK yönetimiyle halk daha fazla yoksullaşacak. Ülkenin iflasa doğru gittiğini görmüyorlar. İşçilere sefalet ücretinin reva görüldüğünü, iş cinayetleriyle işçilerin ölüme sürüklendiğini görmüyorlar. TARİŞ işçileri sendikaya üye oldukları için gözaltına alındı. Buradan bütün işçilere sesleniyoruz, onların yanındayız, yanında olmaya da devam edeceğiz.

Bu gidişata artık dur denmesi gerekiyor. Herkesi, bu darbe sürecine karşı topyekün mücadeleye çağırıyoruz.

'BİR HALKIN KİMLİĞİNİ, ONURUNU KORUMA SORUNU VARDIR'

İmralı'da yaşanan tecrit politikası, bu yaşananlardan elbette ki bağımsız değildi. Sayın Öcalan ile görüşmeler yapıldığında bu ülkede evlerin önüne tabutların gelmediğini görfük. Ne zaman müzakere süreci sonlandırıldı, tabutlar yeniden gelmeye başladı.

Leyla Güven hukusuz bir şekilde cezaevinde rehin olarak tutuluyor. Leyla arkadaşımız, tecridin sadece bir kişiye değil bir halka uygulandığını belirterek süresiz ve dönüşümsüz açlık grevine başladığını duyurdu. Biz de buradan kendisini desteklediğimizi belirtiyoruz. Bu eylemi hepimize yönelik bir eleştirisi olarak görüyoruz. Bu eleştiri karşısında daha çok mücadele edeceğimizin sözünü veriyoruz. Sayın Öcalan'ın üzerindeki tecridin kaldırılması, tüm Ortadoğu'nun yararınadır.

Ortada, bir halkın kimliğini, onurunu koruma sorunu vardır. Bu sorunları ancak tam hak eşitliği ile çözebiliriz.

Afrin'den iğrenç duyumlar alıyoruz arkadaşlar. Çeteler bir yandan yağma ve talana devam ederken bir yandan da kadın ve çocukları kaçırarak fidye istediklerini duyuyoruz. Şidiye kadar Afrin sınırında duvar ören Türkiye, işgali devam ettirmek için Afrin'e doğrudan sınır kapısı açmıştır. Bunlar IŞİD'le petrol ticareti yapıyorlardı, Sarraf'la altın ticareti yapıyorlardı, şimdi de çetelerle ticaret yapıyorlar. Busavaş suçlarının bedelini Saray rejimi elbette ki ödeyecektir.

Son olarak bugün AİHM'de Cizre'deki vahşet bodrumları ile ilgili bir dava görülüyor. Biz de buradan bu davayı takip ediyoruz, bu insanlık suçunu işleyenlerin er geç cezalandırılacağını biliyoruz. Bize düşen mzalumun, haklının yanında yer almaktır.

Güçlenerek milyonlar olarak, eşitçe ve özgürce bir yaşamı hep birlikte kuracağız.

(Evrensel WebTV)

Reklam
ÖNCEKİ HABER

İstanbul'da metro seferleri yeniden başladı

SONRAKİ HABER

Bahçeli: Fesli provokatörü ziyaretin zamanlaması manidar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa