19 Ağustos 2018 22:57

Saadet Gıda işçileri, bayramda Esenyurt’tan bile çıkamıyor

Ücretleri ödenmeyen Saadet Gıda işçileri, bayrama beş kuruşsuz giriyor. Bir işçi, 'Bir gün olsun bir sahile gidip çay içmişliğimiz bile yok' diyor…

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Vedat YALVAÇ
İstanbul

Bu ay ücretleri ödenmeyen Saadet Gıda işçileri bayrama beş parasız ve borçlu giriyor. İstanbul’da dahi gezemeyen işçiler, 9 günlük bayramı evde geçirecekler. Eşinin yıllardır Ortaköy Camisini görmek istediğini ancak geçim sıkıntısı çektikleri için bir türlü Ortaköy’e gidemediklerini belirten bir çocuk babası işçi, “Bu bayram da çocuğumu ve eşimi götüremeyeceğim” diyerek patrona tepki gösterdi.

İstanbul Esenyurt’ta bulunan Saadet Gıda fabrikasında çalışan işçilerin bu ay ki ücretleri ödenmedi. Bayram peş parasız giren işçiler, İstanbul’u dahi gezemiyor. 9 gün boyunca evde olacaklarını söyleyen bir işçi, “Bu bayrama maaş alamadan giriyoruz.

Para gelmemiş. ‘Para bekliyorduk, gelmedi maaşı veremiyoruz’ dediler. Bayramdan sonra vereceklerini söylediler. O da ayın kaçına kadar gider artık bilmiyorum. Bayramda beş parasız ne yapacağız diyoruz. O da ben ne yapacağım diyor. Fabrikada 70 civarı Suriyeli işçi çalışıyor. Geçen ayda onların ücretlerini ödemediler” dedi.

GEÇİNEBİLMEK İÇİN EK İŞTE ÇALIŞIYORUM

Asgari ücretle çalışan işçi, geçinebilmek için ek iş de yapıyor: “Akşam 20.00’dan 01.00’a kadar başka bir işte gidip çalışıyordum. Ancak öyle yetiştirebiliyordum. Başka türlü yetişmiyor ki. Ev kira, elektrik, suyu derken aldığım maaş bitiyor. 650 lira kira ödüyorum. Kışın doğalgaz ve su daha yüksek geliyor biliyorsunuz. 1600 lira maaş alıyorum. Mesailerle birlikte 2 bin lirayı anca buluyor maaşım. Eşim ev hanımı, 3 yaşında da bir çocuğum var. Arkadaşlardan ve akrabalardan aldığım aşağı yukarı 7-8 bin lira borcum var. Onları yavaş yavaş ödüyorum bir taraftan. Ne yapacaksın mecburen alacaksın. Tek çalışan adamım. Yetişmediği yerde mecburen gidip bir akrabadan borç alıyorsun. Benim çocuk bir de rahatsızlık geçirdi. 4 defa ateşli havale geçirdi. 8 gün hastanede yattı, ben işe gidemedim. Onun ilaçlarıydı falan derken bayağı bir yıprandım.”

BİR GÜN OLSUN GİDİP BİR SAHİLDE ÇAY İÇMİŞLİĞİMİZ YOK

Daha önce ne bir sinemaya gidebilmişler ne de bir yerlerde gidip gezebilmişler. En büyük sosyal faaliyeti ise Esenyurt’un meydanı olan Köyiçi’ye çıkmak. Akşamları gelip meydanda gezip tekrar eve gitmek. Ev hanımı olan eşi bunu dahi yapamıyor. “İstanbul’u bile gezemiyoruz” diyen işçi, Büyükçekmece’den Gebze’ye kadar İstanbul’un tüm ilçelerini görmüş. Ancak kurye olarak çalıştığı dönemde. Gezmek için ise hiç gidememiş: “3 yıl önce Gebze’ye akrabalara gitmiştik. Geçen ay bacanak kendi arabasıyla gelip bizi götürdü Çekmeköy’e. Başka da bir sosyal faaliyetimiz yok. Yok çünkü. Yetişmiyor. Bir gün olsun gidip bir sahilde bir çay içmişliğimiz bile yok. Gidemiyorsun ki, nasıl gideceksin?​” diye konuştu. Bayramda eşini ve çocuğunu alarak gezmeye gideceklerini ancak para alamadıkları için evde kalacaklarını ifade eden işçi şöyle devam etti: “Eşimin en çok yapmak istediği şey Ortaköy Camisine gitmek. Yıllardır söylüyor. Ama ben bir türlü götüremiyorum. Yetiştiremiyoruz çünkü. Ne o yetiştirebiliyor ne de ben. Hiç gitmemiş, görmemiş, gitmek istiyor ama yok. Normalde de gitmiyoruz bir yere, gidemiyorum daha doğrusu. Ama bu bayram eşimi ve çocuğumu alıp dışarı çıkayım dedim. Ancak onu da yapamıyorum maalesef.”

ÇOCUĞUMUN İSTEDİKLERİNİ ALAMIYORUM

3 yaşında çocuğunun isteklerini karşılamak için kendi ihtiyaçlarından vazgeçtiklerini belirten işçi, şunları söyledi: “Benden her şey istiyor. Bisiklet istiyor, yiyecek bir şeyler istiyor ama alamıyorum. Kendi yiyeceğimizden kısıp çocuğa almaya çalışıyoruz. Aşağı yukarı 3 yıldır pazara gitmiyorum, yalan yok. Gidip aylık marketten 300-400 milyonluk alışverişimi yapıyorum, bir dahaki aya anca. Bazen oluyor ki markete hiç gitmediğim zamanlar oluyor. Gidiyorum bir kilo domates, biber alıyorum 2 hafta yiyoruz.”

ESKİDEN 4 POŞET ALIYORDUM ŞİMDİ 2 POŞETE DÜŞTÜ

DOLARIN yükselmesinin ardından her şeye zam geldiğini de söyleyen işçi, “Ekmek 1 liraydı 1250 lira oldu. Simit 1 buçuk lira oldu. Düğün yapanlara sor bakalım altın alabiliyor mu? Herkesi etkiliyor. Herkesin borcu var. Eskiden 300 liraya aldığım şeylerle şuan aldığım şeyler arasında dağlar kadar fark var. Aşağı yukarı eskiden 4 poşet alıyorsam şimdi 2 poşet alıyorum. Eskiden peyniri alıyordum 10 liraya, şimdi olmuş 20 lira. Hadi gel de al. Böyle giderse daha da kötüye gider. Durmadan dolar yükselirse ne olacak. Her şeye zam gelir” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Konser yasaklanınca yaşam alanı savunucuları piknikte buluştu

SONRAKİ HABER

İzmirli bariton İtalya’da başrol oynuyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa