21 Haziran 2018 22:21

24 Haziran seçimlerinde taleplerimiz, birliğimizin harcı olmalıdır

Eğitim Sen İstanbul 4 No’lu Şube Başkanı İzzet İldeş, 24 Haziran seçimlerini yazdı.

Fotoğraf: Özgün Tiran/AA

Paylaş

İzzet İLDEŞ
Eğitim Sen İstanbul 4 No’lu Şube Başkanı

24 Haziran seçimlerine sayılı günler kaldı. 2 milyon 430 bini kamu emekçisi olmak üzere sandık başına gidecek 56 milyon 342 bin yurttaş için tam anlamıyla geleceğini belirleyecek önemde bir seçimle memleket hafta sonu sınanacak.

Aileleriyle beraber yaklaşık 10 milyon kamu emekçisi de hafta sonu 16 yıllık döneminde siyasal alanda otoriter, milliyetçi ve muhafazakar, ekonomik alanda sermaye çevrelerinin politikalarını bir bir hayata geçiren, tek adam ve tek partiye dayalı bir sistemin tamam veya devamına karar verecek. Eğitimciler ise şüphesiz kendilerine reva görülen türlü hukuksuz uygulamayı akıllarında tutarak gidecek sandığa. Koltuk cazibesinin dayanılmaz hafifliği ile öğretmeni itibarsızlaştıranları, 3 kelimeyi yan yana getiremeyip “3 ay yatıyorsunuz “ diyerek 3 kuruş zamma mahkum edenleri oy kullanırken elbette unutmayacak. “Beraber yürüyenlerin” kayıkçı kavgası sonucu 22 ayda çıkarılan 31 gece yarısı KHK’si ile sebebini hâlâ bilmeden ihraç edilen 10 binlerin isyan çığlığı ve iktidarın “Asımın Nesli”ni yetiştireceğim diye kurban ettiği yüz binlerce öğrencisinin imdat çığlığı kulaklarında gidecek sandığa.

Kamu emekçileri aynı zamanda bu seçimde adil bir seçimin geçmesi için sandıklardaki görev ve sorumluluklarıyla ayrı bir sınav verecek. Bu kadar ağır saldırılara maruz kalındığı bu dönemde  bu denli önemli bir seçimde kamu emekçilerinin  şu veya bu gerekçelerle görevden imtina ederek, durumun kabullenimi üzerinden teslimiyetçi bir bakışa sürüklenmesi kabul edilecek bir durum olmamakla beraber yurttaşın oyunu hür ve özgür bir şekilde kullanmasında, sayım ve tasnifinde kamuda görevli sandık kurulu üyelerinin sorumluluklarının da çok büyük olduğu bir seçimle karşı karşıyayız.

SEÇİM TUTUMUMUNU TALEPLERİMİZ BELİRLEMELİ

Ancak bu kadar ağır saldırıların üzerimize çöktüğü bu dönemde, yapılması gerekenin salt sandıklara ve oylara sahip çıkılması şeklindeki bir tarifleme önemli olmakla beraber eksik kalacak, seçimlerin yarattığı ivme ile harekete geçecek talepleri etrafında kenetlenen kamu emekçileri mücadelesini atalete uğratacaktır. Hükümetin saldırıları karşısında git gide kabuğuna çekilerek, kendiliğindenci bir beklenticilik içine giren başta öğretmenler olmak üzere genel kamu emekçileri hareketi için de bu seçimler, üzerlerindeki ölü toprağının dağıtılması için bulunmaz bir fırsat olarak karşımızda durmaktadır. Bu açıdan kamu emekçileri hareketinin seçimlerdeki başarı ölçütü seçimlerden sonra harekete geçireceği taleplerinin takipçisi olan kamu emekçilerinin niceliği ile ölçülmek zorundadır.

Seçimlerdeki tutumumuzu da bu taleplerin görünür kılındığı programların takipçisi olmak belirleyecektir.

Öyle ki;

Kamusal alanın tasfiye edilerek sermaye guruplarının hizmetine açan,

Strateji belgeleriyle, performans tuzaklarıyla iş güvencemizi ortadan kaldıran,

Özlük haklarımızı ve meslek itibarımızı dalkavuk ve iş bilmez idarecilerinin insafına terk ederek kapı kulu memuru yaratmaya çalışan,

Binlerce kamu çalışanını sözleşme cenderesi ile tahakküm altına alan, uluslararası sözleşmeleri yok sayarak grev hakkımızı tanımayan,

Haksız hukuksuz ihraçlarla bizleri işimizden, aşımızdan alıkoyanlara karşı kamu çalışanlarının bu seçimdeki tutumu net olmalıdır.

Kamu emekçileri geleceğine sahip çıkarak, eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik bir gelecek için taleplerini daha güçlü savunacak ve seçim sonrasında da bu taleplerinin takipçisi olarak gücünün birliğinden geldiğinin inanç ve umuduyla seçimlere gidecektir.

ÖNCEKİ HABER

Boydak işçilerinden ‘Kime oy yok’ mesajı

SONRAKİ HABER

'Millet İttifakı' Tutum Belgesi açıklandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa