19 Haziran 2018 16:23

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan TRT haberde konuştu

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan 24 Haziran seçimlerine ilişkin TRT Haber’de propaganda konuşması yaptı.

Fotoğraf: HDP Basın Birimi

Paylaş

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan bugün 19.30’da TRT Haber’de 24 Haziran seçimleri için propaganda konuşması yaptı. Buldan’ın konuşması şöyle:
“Ülkenin dört bir yanında, dünyanın herhangi bir yerinde sesimizin ulaştığı değerli izleyiciler, sevgili kadınlar, sevgili gençler; konuşmama başlarken hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. Ve aynı zamanda tamamen hukuk dışı bir şekilde sadece tek adam rejimine hayır dedikleri için şu an ülkenin farklı hapishanelerinde rehin tutulan başta Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Selahattin Demirtaş ve Sayın Figen Yüksekdağ olmak üzere bütün milletvekili arkadaşlarımızı, belediye başkanlarımızı, parti çalışanlarımızı ve demokrasi mücadelesi yürütmesi hasebiyle tutuklu bulunan gazetecilerimizi, barış akademisyenlerini ve on binlerce arkadaşımızı en içten duygularımla selamlıyorum.

‘MEDYA AMBARGOSU ALTINDAYIZ’

Ülkemizin üçüncü büyük partisi, 6 milyonu aşkın yurttaşın oylarını almış bir partinin, HDP’nin Eş Genel Başkanı olarak TRT ekranlarından sizlerle buluşma imkânına ilk defa sahip oluyorum. Üstelik bir seçim arifesindeyiz. Ve sizler her gün bu ekranlar tarafından tek ve yegâne seçeneğinizin Erdoğan ve AKP Hükümeti olduğuna şiddetle ve ısrarla ikna edilmeye çalışılmaktasınız. HDP’ye yönelik olarak geliştirilen komple bir medya ambargosu altında bulunmaktayız. Bizlerin ne görüntümüzün, ne sesimizin, ne de bir tek sözümüzün size ulaşmasına izin verilmemektedir. Çünkü zalimlerin yönettiği bu ülkede mazlumların sesi olan bir siyasi partinin sözlerinden hiç kimsenin haberdar olmasını istemiyorlar. Halkın özgür iradesinden korkuyorlar. Sizlerin haktan yana, adaletten yana, barıştan, huzurdan yana, ekonomik ve toplumsal eşitlikten yana tercih yapmanızdan korkuyorlar. Sizlerin savaşa, toplumsal, doğal ve kültürel yıkımlara; yoksulluğa, yokluğa ve bunca haksızlığa başkaldırıp haramilerin saltanatına artık yeter demenizden korkuyorlar.

‘ANADOLU VE MEZOPOTAMYA HALKLARI KORKU REJİMİNİ HAK ETMİYOR’

O kadar korkuyorlar ki bir arife günü oy istemek için gittikleri dükkândan “size oyumuz yok” diyen esnaftan bir baba ve iki oğlu oruç ağızlarıyla en vahşi şekilde katlediyorlar. Ve Suruç’ta ikinci defa seçimler ve bir bayram kana bulanıyor. Çünkü onlar mevcut hükümetin onca zulmüne, sömürüsüne rağmen Türkiye halklarından sadece ama sadece biat etmeyi, boyun eğmeyi bekliyorlar. Oysa binlerce yıllık Anadolu ve Mezopotamya coğrafyasının kadim halkları bu baskı ve korku rejimini hak etmiyor.

‘BİR ARADA, EŞİTÇE, HUZUR VE REFAH İÇİNDE YAŞAMIN TEMİNATIYIZ’

Ve sizler asla seçeneksiz değilsiniz. Bizler bin bir renkli bir çiçek bahçesi olan bu ülkenin bütün aidiyetlerinin, bütün farklılıklarının ve bütün ezilenlerinin sesiyiz. Bizler her gün kadın cinayetlerinde can veren kadınların çığlığıyız. Bizler her türlü istismar altında bedeni tüketilen, geleceği karartılan çocukların imdadıyız. Bizler iş cinayetlerinde her gün ama her gün yaşamı söndürülen, emeği sömürülen işçilerimizin mücadelesiyiz. Bizler KHK’larla ihraç edilip açlıkla terbiye edilmeye çalışılan emekçilerimizin iş güvencesiyiz. Bizler işsizliğe mahkûm edilen gençlerimizin iş ve gelecek umuduyuz! Bizler sofrasından yiyecek lokması, cebinden geçinecek parası çalınmış milyonların tarafıyız. Bizler dilini, dinini, örfünü, tercihlerini özgürce kullanamayanların yaşam garantisiyiz. Bizler evladından sonra ölmek istemeyen anne babaların, yetim ve öksüz kalmak istemeyen çocukların barış talebiyiz. Bizler ellerini adalet için havaya kaldırmış mazlum halkımızın, 23 yıldır Galatasaray Meydanında yakınlarının kemiklerine kavuşmak için oturan analarımızın adalet sözüyüz! Bizler yurdumuzun talan ve yağma politikaları altında soldurulan tarihsel, kültürel ve doğal zenginliklerimizin savunucularıyız. Bizler HDP olarak halklarımızın bir arada, eşitçe, huzur ve refah içinde yaşama teminatıyız! Bizler içeride ve dışarıda her zaman ve her zaman diyaloğun, uzlaşının ve barışın açık kapısı olmaya talibiz, adayız!

‘İLK GÜN OHAL’İ KALDIRACAĞIZ’

Bizler öncelikle göreve başladığımız ilk gün OHAL’i ivedilikle kaldıracağız. Yaşamı sivilleştireceğiz. Polis devleti değil, hukuk devleti inşa edeceğiz. Yargıyı bağımsız hale getirip, hukuku egemen güç haline getireceğiz. Adaletin tecelli etmesi önüne konulmuş bütün engelleri ortadan kaldıracağız. Bizler biliyoruz ki toplumsal yaralarımızın en iyi ilacı adalettir. Adalet önünde hesap veremeyecek hiçbir özel güç olmayacak! Hukuku egemenlerin sopası olmaktan tamamen çıkaracağız. Hukuk sadece adaletin gücü olacaktır! Bir asırdır ülkenin en temel sorunu olan demokrasi sorununu radikal bir şekilde ele alıp sivil bir anayasa ile demokratik yaşamı düzenleyeceğiz. Yıllardır halkımıza ayrılıkçı, bölücü olarak lanse edilen sorunların esasında eşitlik ve demokrasi sorunu yatmaktadır. Hakça, eşitçe ve demokratik bir siyasal sistemle yönetilen bir ülkede, bütün yurttaşlarımız bütün aidiyetleri ve farklılıkları ile birlikte güven içerisinde yaşayabilecek, güçlü yurttaşlık bağlarıyla geleceğe adım atabilecektir. Böyle bir ortamda kavgaya, kana ve gözyaşına yer yoktur. Bizler buna izin vermeyeceğiz. İnsan hayatı bizim nezdimizde bütün siyasi hesapların üzerinde bir kıymete sahiptir.

‘ÇOCUK TACİZCİLERİ İLE PAZARLIK YAPMAYACAĞIZ’

Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımız için Çocuk Bakanlığı kuracağız. Hepimizin vicdanını yaralayan çocuğa yönelik her türlü istismarın önüne geçeceğiz. Hiçbir çocuğun tacizcisi ile el sıkışmayacağız, pazarlık yapmayacağız! Çocuklarımızın kılına dahi zarar gelse kendimizi sorumlu tutacağız!

16 yıllık AKP iktidarı boyunca sürekli olarak kadın bedeni, kadın giyimi üzerinden siyaset üretildi. Kadının emeğinden, kadının sırtından oy devşiren AKP hükümeti bir yandan kadın kazanımlarını sürekli hedef alırken, diğer taraftan siyasi pratikleri ve icraatları ile kadına yönelik şiddetin ve sömürünün önünü kat be kat açtı. Bizler HDP olarak ayrı bir Kadın Bakanlığı kuracağız. Cinsiyet eşitliğini sağlayacak mekanizmaları oluşturacak ve işleteceğiz. Bütçeyi cinsiyetler arası eşitliği ortadan kaldıracak biçimde dağıtacağız. Şiddeti ve cezasızlığı teşvik eden yasaları değiştireceğiz. Üç kuruşluk yardım için kadınlarımızı torpil arayışlarından kurtaracağız. Sosyal yardımları sosyal hak bağlamında garanti altına alacağız! Her mahalleye kreş açıp, kadınların üzerindeki çocuk bakımıyla ilgili yükü azaltacağız! HDP, yandaşların değil, yoksulların cebini dolduracak. Hiç kimse iş ve gelir sahibi olmak için Saraydan birinin akrabası, ya da tanıdığı olmak zorunda kalmayacak!

‘SARAY VE YANDAŞ HARCAMALARI SON BULACAK’

Sizlere söz veriyoruz. AKP’nin Lale Devri bitecek! Fütursuzca yapılan saray ve yandaş harcamaları son bulacak! Halkın kaynakları patronlara ve büyük şirketlere değil, halkın kendisine ayrılacak! İşsizliği asgari düzeye indireceğiz! Bereketli topraklarımızda eşit bölüşüm, eşit dağılımla herkesi doyuracak ekmek vardır! Zenginden az, fakirden çok alan haksız ve zalimce bir anlayışla uygulanan vergi sistemini değiştireceğiz. Çalışanların üzerindeki ağır vergi yükünü kaldıracağız! Şeker fabrikalarını kamuya devredeceğiz. En yoksul 10 milyon haneyi hedefleyen sosyal haklar programımızda toplu ulaşım, eğitim ve sağlık hizmetlerini parasız bir şekilde sunacağız! Su, elektrik ve doğalgaz hizmetlerini ihtiyaç sınırına kadar ücretsiz hale getireceğiz!

‘SÖZLEŞMELİ VE ÜCRETLİ ÖĞRETMENLİĞİ KALDIRACAĞIZ’

Bilimsel laik ve demokratik eğitim sistemini inşa edeceğiz! Bütün çocuklarımız eşit kıymettedir. Sadece parası olanın değil, çocuklarımızın tamamının nitelikli eğitim almalarını sağlayacağız! Sınavlarla hayatı kâbusa dönen çocuklarımızı, sınav odaklı bu kaostan kurtaracağız. Hala binlerce çocuğumuz taşımalı eğitim görmek zorunda kalıyor. Ağrı’nın bir köyündeki çocuğumuz da, Rize’nin köyündeki çocuğumuz da parasız ve ulaşılabilir bir eğitim alacak! KHK’larla ihraç edilen öğretmenleri görevlerine iade edeceğiz! 200 bin öğretmen ataması yapacağız! Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik uygulamasını kaldıracağız!

‘YA DİKTATÖRLÜK REJİMİ, YA DEMOKRATİK BİR GELECEK!’

Kısıtlı süre nedeniyle daha birçok projemizi burada maalesef sayamıyorum. Fakat gerçek şu ki değerli izleyiciler, 24 Haziran’da çok önemli bir yol ayrımındayız. Hepimiz şunu çok iyi bilmeliyiz ki sandığa attığımız her iki pusula da sıradan bir seçim oylaması değil, bu ülkenin kaderini belirleyecek bir tercih olacaktır! Ya tek adam rejiminin kök salacağı bir diktatörlük sistemi ile felaket dolu günlere sürükleneceğiz ya da tek adam rejimine son verip demokratik güzel bir geleceğe yelken açacağız. Onların yegâne güç olacakları iddialarına inanmayın! Bütün güç sizdedir! Her şey sizinle, sizin doğru tercihinizle değişir! Baraj altına itilmemiz durumunda bizden alacakları 80 milletvekili ile mecliste egemen; evinizde, işinizde, aşınızda egemen; daha da önemlisi geleceğinizde egemen olmalarına izin vermeyin! Ne tek adamın ne de ayrıcalıklı bir zümrenin; sizin yaşamınızdan, çocuklarınızın geleceğinden çalmasına izin vermeyin! Gelin bu zulüm ve korku diktasını barajları aşarak hep birlikte yıkalım! Bu nedenle bir oy HDP’ye, bir oy Demirtaş’a diyorum. Hepinizi içten duygularımla selamlıyorum.” (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Beylikdüzü’de ibre muhalefetten yana

SONRAKİ HABER

Seçmene 13 adımda oy verme günü rehberi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...