Bizim evlatlarımız bizim olmayan bir savaşta ölmesin

Ford Otosan İşçisi
Kocaeli

Yanı başımızda bir savaş, adı da enteresan ‘Zeytin Dalı’. Eski çağlardan bu yana zeytin dalının anlamı barıştı. AKP sayesinde savaş anlamı kazandı. AKP Hükümeti Afrin operasyonunu teröre karşı yürüttüğünü söylüyor. Operasyona karşı çıkanlar, terörist, vatan haini; destekleyenler vatansever oluyor. Ama gerçekler bambaşka. 

Aynı bölgede IŞİD varken ve bu IŞİD bizim ülkemizde birçok bombalı eylem (Atatürk Havaalanı, Ankara’da barış mitingi vb.) yaparken seyredenlerin şimdi harekete geçmesi kafalarda soru işareti bırakıyor. Kobanê için YPG’lileri sınırdan geçirenler daha sonrasında bunları terörist ilan ediyor bu da başka bir soru işareti. AKP, ‘Kürt koridoru açılacak, Kürtler Akdeniz’e ulaşacak ve Kürt devleti kurulacak’ diyerek milliyetçileri ve halkı kendi yanına çekmeye çabalıyor. Şimdi Kürt devletinden bahseden AKP, geçmişte Kürt eyaletinden bahsetmemiş miydi? AKP bizim olmayan savaşa bizim askerimizi gönderiyor. Üç milyon Suriyeli kendi ülkesinden kaçmış, bizim ülkemizde sefa sürüyor. AKP kendi ülkesine hayrı olmayanları ileride bize faydası dokunur diye üniversitelere bile sınavsız alıyor. 

Geçmişte BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) eş başkanı olarak kendisini tanıtanlar, BOP’ta birçok ülkenin sınırlarının değişeceğini de biliyorlardı. Rivayetlere göre kıyamete yakın bu bölgede 3. dfünya savaşının çıkacağı, bu savaşın dinler arası savaş olacağı söylentileri vardır. Semavi dinlerde bu konudan bahsedilir. Bunu bilen AKP, kendi iktidarını elde tutabilmek ve başkanlık yolunda ilerleyebilmek adına Suriye iç işlerine müdahale etmekte. Bunu şova dönüştürenler, üniforma giyip televizyonlarda boy gösteriyor. 

Hatırlarsınız, ‘Kandile gideceğiz’ diye yola kış günü çıkanlar, ABD Dışişleri Bakanı Türkiye’ye geldiğinde Kandil yolundan dönmüşlerdi. Fırat Kalkanı operasyonunda Menbiç’e gidecek olanlar, ABD’nin açıklamasından sonra operasyonu sonlandırmışlardı. Zamanında gaza gelen AKP yanlıları Kerkük, Musul ve Halep’e gideceklerini iddia ediyorlardı. Hayatın gerçekleri yüzlerine vurdu. Rusya ve Esad’la anlaşan Türk hükümeti, Rus bölgesi olan Afrin’e doğru yola çıktı. YPG ve PYD Türklere karşı, ABD’ye sığınmak zorunda kaldı. ABD böylelikle bu bölgedeki halkın dostu gibi davranarak, onları kontrol altına alırken, Türkiye’deki en büyük destekçisinin de iktidarda kalabilmesi ve başkanlık yolunda sorunsuzca ilerleyebilmesinin önünü açtı. 

Bizim başkanlık yanlıları gelişmiş ülkelerde de başkanlık var diyedursunlar, bizim bulunduğumuz coğrafyadaki ülkeler önce başkanlık sonrasında da diktatörlük yaşandığını görmezden geldiler ya da kendi ideolojileri için kılıf uydurdular. Bizim sınırlarımız içinde olmayan savaşa bizler neden dahil oluyoruz. Dahil olmamız gerekiyorsa bile bizler tarafları uzlaştırmacı politika izleyemez miyiz? Dindar olduğunu her fırsatta gösterenler, hepimizin Hz. Adem ve Havva’dan geldiğini unutuyor, yani hepimiz kardeşiz, Adem oğluyuz. Madem Müslüman’sın, başka Müslüman’a zulmün niye? (Bazıları onların Müslüman olmadığını ya da sapkın mezhepte bulunduklarını iddia ederler bunun kararını onları hiç görmeden tanımadan yönlendirmeyle yaparlar.) Adalet diye yola çıkanların adaleti kendilerine uyuyorsa adalettir. Uymuyorsa, farklı düşünüyorsa onlara adil davranılmaz. 

Savaş istememenin nesi suç? İnsanların ölmemesini istemenin nesi suç? Bunu söyleyenler neden tutuklanır? Hepimizin kendi öz evlatları bu savaşa dahil olsaydı kaçımız bu savaşı isterdik ya da bu savaşa girmemeyi isterdik? Niye bizim askerimiz gidiyor da, 3 milyon Suriyeli burada ellerini kollarını sallayarak geziyor? O topraklar onların vatanı değil mi? Terör insan öldürerek biter mi? 40 yıldır terörle mücadele edilip de bir sonuç alamayan bizler, halen askeri operasyonla sonuç alınabileceğini mi düşünüyoruz? Yitip giden onca cana yazık. 

Politikacılar o ceylan derisi koltuklarda oturabilsin diye gencecik insanları ölüme göndermek ne diye ve bunu söyleyebilmenin nesi yanlış ve suç. Biz bu savaşı istemiyoruz. Bizim evlatlarımız bizim olmayan savaşta ölmesin. Suriye iç işlerine karışmaktansa kendi ülkemizde işsizliği, fakirliği, ayrışmayı çözelim.

Savaş kutuplaştırmayı artırıyor, işçileri düşmanlaştırıyor

Belediye işçilerinden barış mücadelesini yükseltme çağrısı