27 Haziran 2016 00:55

Nestle grevi ve esnek çalışmaya karşı mücadele

Nestle grevi ve esnek çalışmaya karşı mücadele

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Tek Gıda-İş Sendikası üyesi 900 Nestle işçisinin grevi kararlılıkla devam ediyor.

Uzunca bir zamandan beri ülkemizde, nispeten kalabalık bir işçi kitlesinin TİS anlaşmazlığı üstünden ciddi bir grev yaşanmadığı dikkate alındığında, Nestle işçilerin grevinin böylesi kararlıkla sürmesi herhangi bir işçi topluluğunun grevi olmayı aşan bir anlamı olduğunu da ortaya koymaktadır. Dahası Erikli Su ve Nestle Su’yun da yakında greve çıkarak Nestle greviyle birleşme ihtimali de hem bu işletmelerdeki sözleşme çıtasının yükseltilmesi hem de daha geniş bir işçi kesimin dayanışması ve ortak mücadelesi açısından ayrıca dikkate alınmaya değerdir.

TEKEL işçilerinin o görkemli Ankara direnişi sırasında benimsedikleri “Açlıktan ölmeyiz biz bu yoldan dönmeyiz” sloganını da grevin sloganı yapan Nestle işçilerinin, işçilerin mücadelesinin devamlılığı ve geçmişteki mücadeleci tutumlarıyla bağlanması elbette ki bu grevi işçi hareketi bakından ayrıca anlamlı yapmaktadır. 

Nestle grevini önemli yapan bir diğer özelliğin ise “esnek çalamaya karşı taleplerin öne çıkmış olması”dır. Nitekim, Nestle patronu işçilerin kararlılığı karşısında geri adım atmış, “kadrolu” işçilerin “ikramiyelerinin artırılması”, “gece vardiyası primi”, “aile yardımı” gibi taleplerini kabul ederek grevin bitirilmesi çağrısını işçiler reddetmiştir. Reddetme gerekçeleri ise; TİS talepleri içinde yer alan, “çağrı üzerine çalışan işçilerin de kadroya alınması” talebiyle ilglidir. İşçiler, bazı aylarda dört gün, bazı aylarda 15 gün “işe çağrılan” işçilerin kadroya alınması konusunda bir adım atılmadan grevin bitmeyeceğini söylemektedirler.

Dün gazetemizde “Nestle işçileri rüşveti reddetti” manşeti olarak verilen haberde yer alan işçilerin değerlendirmeleri göstermektedir ki, Nestle işçileri, patronun “kadrolu” işçilerin bazı taleplerini kabul ederek, “Gelin anlaşalım” çağrısı yapmasının işçileri bölme amaçlı bir manevra olduğunu gördüğünü göstermektedir.

Buradan bakıldığında, Nestle grevinin hem direnç hem de “kritik noktası”nın, “esnek çalışmaya hayır diyen, talepler konusunda patronun direncini kıran bir mücadele karalılığı göstermekle bağlantılı olduğu anlaşılmaktadır.  

Günümüzde artık, tek başına bir işyerin sorunlarından ibaret bir TİS yoktur. Tersine giderek TİS’ler başlıca talepleriyle tüm sektörlerden işçileri ilgilendirmektedir. Bu da işçilerin arasında, sınıf kardeşliğinin gereği olarak dayanışmayı aşarak ortak mücadelenin zeminini oluşturmaktadır.

İşte Nestle işçilerinin, “telefonla işe çağırılan işçileri” (esnek zamanlı çalışan) ve onlarla bağlantılı talepleri, sadece Nestle işçilerinin değil pek çok işletmedeki ve sektördeki işçilerin de talepleridir. Şimdi, “kiralık işçilik”le birikte, “çağrı ile çalışmanın” daha yaygınlaşacağı dikkate alındığında, Tek Gıda-İş’in bir farikada, “çağrı ile çalışmayı” kaldırmak ve bu işçilerin kadroya alınması için mücadelesi, tüm “çağrı ile çalışan işçilerin” talebi olarak, gündeme gelmiş bulunmaktadır. Bu yüzden de Nestle işçilerinin grevine desteği, rutin grev ziyaretleri ile sınırlı tutmak yetmez. Tersine bu grevin anlam ve önemini tüm emek mücadelesi içinde tartışmak, esnek çalışmaya karşı durma yönüne ayrıca önem vererek, bu talebin “diğer sektörlerde de önemli bir TİS maddesi olması gerektiği”, “kiralık işçilikle bağlantısı” gibi açılardan tartışmaya açmak, dayanışma ve mücadelenin ortaklaması için yapılacakların gündeme getirilmesi önemli olacaktır.

Eğer Nestle patronu anlaşmaya yanaşmazsa grevin daha büyüyeceği dikkate alındığında, sadece işçilerin, sendikaların değil ama emekten yana her çevrenin de Nestle greviyle dayanışma konusunu, havzayı aşan bir biçimde gündeme almaları germektedir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa