29 Mayıs 2016 00:54

Hayal kurmanın etiği

Hayal kurmanın etiği

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bir ‘ben’ varım; tanıyanın tanıdığı, görenin gördüğü, dokunanın dokunduğu ve düşüncelerimle, davranışlarımla, tutarlılıklarım-tutarsızlıklarımla, bilgililiğim-bilgisizliğimle, yeteneklerim-yeteneksizliklerimle, güvenirliliğim-güvenilmezliğimle, yapabildiklerim-yapamadıklarımla herkesin kendi somutluğunda somutluğumu yanlış/doğru, haksız/haklı değerlendirebildiği ben; yani kendi dışımda fiziki ve bilişsel varlığımla cisimleşmiş, alenileşmiş ‘ben’.

Bir de, bir başka ‘ben’ varım; kendi kurguladığım ve düşüncelerimdeki, davranışlarımdaki tutarsızlıkları tutarlığa dönüştürmeyi başaran, bilgisizliği bilgiye bilgi ekleyerek aşmayı beceren, yeteneksizliği yaratıcılığın yeteneğiyle giderebilen, güvenilmezliği geriye dönük güvenilirlikle affettiren, aşk, sevgi, korku, kin, cesaret, dostluk, iktidar, güç, şiddet, dinginlik, çalkantı, heyecan, coşku, tutku, değişim, mücadele, başkaldırı, yenilgi, başarı, zafer...gibi insana özgü ilişki tetikleyici unsurları doğru-haklı-uygun-dürüst-meşru yöntem ve uygulamalarla başarıya ulaşabilecek yolları döşeyebilen ben; yani kendi hayalimdeki kurgularda anlam kazanan, kendi soyutluğumda somutlaştırdığım ‘alenileşmemiş ben’.

Alenileşmiş ben kalabalıklar içinde yalnızımdır; kalabalıkların eşitsiz ve adaletsiz örgütlenmiş kalabalıklığı özgür olan birey varlığımı toplumsallığın tutsaklığında yok etmeye çalışır.

Alenileşmemiş ben ise yalnızlığımla kalabalıkların eşitsiz ve adaletsiz örgütlenmiş kalabalığını birey varlığımın özgürlüğüyle kuşatırım; yalnızlığımdaki bu kahraman, yani alenileşmemiş ben toplumsallığın tutsaklığında yok edilmeye çalışılan herkesin özgürleştiği ortamın sırrını bulur.

Yalnızlığımın kahramanı…

Yalnızlık kendi keşfettiğimiz bir yaşam kesitidir. O an, gerçek yaşamda alenileştiremeyeceğimiz duygular, yargılar, tasarımlar üretiriz, ortamlar kurgularız; alenileştirilmiş gerçekliğimizde çoğu kez yaşamayı denemeye cesaret edemeyeceğimiz bir hayalin kahramanıyızdır. Yaratıcılığımızın büyüsünü duyumsarız, dış dünyadaki sistemin verilerinden arınıp, o verileri hiçe sayarak bizzat yarattığımız verilerin dünyasını gerçek kendimiz gibi yaşamak öylesine güzeldir ki!

Hayallerimde yalnızlığımın kahramanı olursam, hangi konuda karşıma çıkarsa çıksın tüm engelleri aşabilmenin fikriyatını oluşturabilirim. Hayallerimde de olsa özgürlüğün somutluğundaki hazzı tadarım.

Hayallerimdeki yalnızlığın kahramanı ben, alenileştirilmemiş ben, hayallerde de olsa dış dünyadaki verileri yok sayıp, özgürlüğü herkesi kendi alenileştirilmiş ‘ben’lerinde kaynaştıran en değerli veri kılmanın fikriyatını oluşturuyor, bu fikriyatın mücadelesini sürdürüyorum; alenileştirilmiş ben’im yaşamımda uygulayamasam da kullanılmasından nefret ettiğim şiddete başvurmak, güç kullanmak, yalanla kandırmak, kandırarak kendinden yapmak, kendinden yaptığını, yapamadığını da sömürmek, yasaklamak, cezalandırmak, gerçeği bilim dışında aramak, bilim dışı güçleri inanç kaynağı yaparak bu uğurda ölümü bile kutsamak, tüm kutsallıklar için öldürmek ve ölmek vb. gibi davranış kodlarına hiç mi hiç başvurmuyorum. Alenileştirilmemiş ben, alenileştirilmiş ben’e kendi somut yaşamında neyi nasıl yapacağını belirleyen davranış ilkelerini belirlemesinde, belirlediklerini özümsemesinde yardımcı oluyor.

Hayallerindeki yalnızlığın kahramanı olmayı bilemeyen, kendini alenileştirilmemiş ben olarak tahayyül edemeyen alenileşmiş ben’lere üzülüyorum; hayallerindeki yalnızlığın kahramanı olmayı düşlese bile bunu yapmaya cesaret edemeyen alenileşmiş ben’lere acıyorum; hayallerinin kahramanı olduklarında da, hayallerinde bile dış dünyanın davranış kodlarını kendi çıkarına kullanan alenileşmiş ben’lerden nefret ediyorum.

En çok da, hayallerde yalnızlığın kahramanı olmayı, verili davranış kurallarına hayalde bile karşı çıkmayı yasaklayacak toplumsal yapıya adım adım, göz göre göre ilerlerken alenileştirilmemiş ben’le alenileştirilmiş ben’i özdeşleşmemize hayıflanıyorum.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa