28 Mayıs 2016 01:00

Muhalefetin çıkmazı ve HDP'nin arayışı

Muhalefetin çıkmazı ve HDP'nin arayışı

Fotoğraf: Envato

Paylaş

AKP, tüm sitem partilerini kendine benzetmeyi de başardı. Aslında tümü AKP’nin çizgisinde duruyor.
Hiç birinde demokratik bir kaygı, emek, barış, hak hukuk arayışı yok.
Her ne kadar AKP’ye verip veriştirseler de onun politikaları karşısında yeni seçenek yaratma arayışları yok.
Bırakın yeni seçenek yeni çözüm yolları aramayı, böyle giderse AKP’nin dümen suyunda boğulmak üzereler.
Partilerin tümü dediysek, öyle çok parti varmış sanılmasın. (Parlamento dışı devrimci ve demokratik muhalefeti değerlendirme dışında tutuyoruz.)
Meclisteki partileri sayacak olursak aslında iki, hadi üç parti var. HDP’yi dışında tutarsak iki buçuk parti…
AKP’nin stepnesi halindeki MHP’ye ayrı bir parti gözüyle bakmak bile doğru olmasa gerek. MHP, içi en çok kaynayan parti ama AKP’nin bir numaralı destekçisidir. Her dönemeçte, her zor zamanda AKP’nin koltuk değneği olan bir parti o. Onun içindeki muhaliflerin muhalifliği de Kürt sorununa kadar!
Hiç biri AKP’nin Kürtlere yönelik şiddet ve savaş politikasına itiraz ediyor mu? Bakmayın partilerin içinin fokur fokur kaynadığına. Bakmayın demokrasi savaşı görünümüne… Bakmayın kıran kırana süren savaş görünümlü kavgaya… Onların kavgası koltuk, rant, ikbal ve sistemin savunusu, ‘devletin bekası’ndan başka bir şey değil.
Onların tüm muhalifliğinin sınırı Kürt sorunu…
Partilerin içindeki muhaliflerin televizyon ekranlarında konuştuklarının zerresinde emek, barış ve demokratikleşme kaygısı bulunmuyor. Kıran kırana süren kavganın, süren bu yarışın esası şovenizm, kariyer ve faşist nizamı tahkim etmek uğruna başa oynamaktan başka bir şey değil.
Alın MHP’deki kavgayı…
Üçünü, dördünü, her birini tek tek vurun teraziye…
Meral Akşener, Sinan Oğan, Koray Aydın, Ümit Özdağ…
Aynı topun kumaşı olan bu şahısların hangisinin ağzından emek, barış, demokrasi, kardeşlik, demokratik Türkiye sözleri çıkıyor. Hangisi her ağzını açtığında Kürt meselesini bölücülükle, terörizmle, emperyalizmin oyunuyla açıklamıyor! Hangisi Kürt, Laz, Çerkes, Ermeni… Hıristiyan, Yahudi… Alevi… Yani farklı ulusları, halkları, inançları kabul ediyor, eşit, özgür ve ortak yaşamı öngörüyor! Hangisi Erdoğan’dan farklı, hangisi tekçi değil!
Hiç biri…
Bunların beslendiği kaynak aynı… Tarihleri, kültürleri, gelenek ve görenekleriyle biliyoruz. Türkiye’nin tarihine, yaşananlara, acılara, katliamlara bakarak bunların her birinin nereden çıktığı ve nereden beslenip geldikleri daha rahat görülecektir. Oradan kopuşu sağlamayan hiç birinin memlekete bir hayrı, halklara bir yararı olmayacaktır.
Partilerin içleri kaynıyor, güya demokrasi için çatışıyorlar ama her geçen gün birbirlerine daha çok benziyorlar.
HDP ayrık otu… HDP’yi kendilerine benzetemediler diye hepsi birden ona saldırıyor. Onu Meclisten atmak için tümü silah kuşanmış halde nöbete durdu. Onların tüm muhalifliği, tüm parti içi kavgaları, hesapları, tüm farklılıkları gelip Kürt meselesinde düğümleniyor. Kürt deyince, Alevi, farklı ulus, dil, inanç ve kültürler deyince tüm farklılıkları bitiyor, ‘tek’leşiyorlar, bitiyorlar.  Tümü de AKP’ye öykünüyor.
Ya da Erdoğan tümünün silahlarını ellerinden alıp, onları yaya bıraktı. Geçmişle, kötü ünlü tarihleriyle bağlarını koparmadıkları sürece sistemin köleleri olmaya mahkumlar.
Aylardır süren katliamları, yaşanan acıları, dökülen gözyaşlarını az bularak şiddeti arttırması için tüm güçleriyle arkalarında olduklarını söyleyenler bunlar değil mi?
HDP’li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılması ve TBMM’den atılmaları için her biri birer cengaver!
CHP’ye gelince, onun da içi kaynıyor. Güya muhalifler var, kurultaylardan kurultaylara koşuyor. Peki, ama bu muhaliflerin, bu partinin başına geçmek için canhıraş savaşanların, her fırsatı yeni bir kurultay için vesileye çevirip, yay ve oklarını kuşananlar Türkiye’yi kan gölüne çeviren AKP politikaları karşısında ne öneriyorlar.
Bir kısmının, ayrılıp ayrı parti kurmuş olan Emine Ülkü Tarhan gibi milliyetçilerin durumu ortada!
Şimdilerde yine ortaya çıkanlar ne öneriyor? Muharrem İnce Kürt sorununun eşit halklara dayalı demokratik çözümünde nerede duruyor? Daha birkaç gün önce HDP’lilerin Meclisten atılması için AKP ile yan yana kol kola girenlerin, Türkiye’nin demokratik geleceğine bir taş koymaları mümkün olabilir mi?
CHP hepten çıkmaza sürüklenmiş bulunuyor.
Bu partiler yarışıyor gibi göründükleri AKP ile aynı kulvarda ilerledikleri sürece her hangi bir ilerleme sağlayamazlar.
CHP içinde olup da demokratik kaygılar taşıyan milletvekilleri ise HDP’nin dokunulmazlıkların kaldırılması karşısında alınması gereken tutum konusundaki çağrısına, arayışına yanıt verebilir, ortak hareketi başarabilirlerse, yeni bir yol açmış olabilirler!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...