05 Mayıs 2016 01:00

Mücadele birikimi

Mücadele birikimi

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Toplumsal yaşamla ilgili olarak hayata geçirilen politikalar, mevcut ekonomik-toplumsal sistem hangi sınıfın çıkarlarını koruyorsa, o sınıfın çıkarları ve talepleri doğrultusunda gerçekleştirilir. Bu durumun temel belirleyicisi, birbiriyle uzlaşmaz çıkarlar temelinde karşı karşıya gelen sınıflar arasındaki mücadelelerin biçimi, düzeyi ve sınıflar arasındaki güç dengesidir.
Herhangi bir politika hayata geçirileceği zaman sonucun kimin ya da hangi sınıfın çıkarına olacağını belirleyen temel etken ise yürütülen mücadelelerin biriktirdikleridir. Kendi içinde daha örgütlü olan, mücadele araç ve yöntemlerini zamanında ve doğru kullanan sınıf her zaman kazanır.
Sermaye güçleri ve onun hizmetindeki iktidar, bugüne kadar egemenliğini sürdürmek için çeşitli alanlarda kimi zaman rıza yoluyla, ama çoğunlukla baskı ve şiddet yöntemlerini kullanarak sınıf egemenliğini pekiştirdi. Hedefleri karşısında tehdit olarak gördükleri tüm kişi ve kurumları adım adım etkisiz hale getirmek için bütün olanaklarını kullandı. Bunu yaparken, tarihten ve geçmiş mücadele deneyimlerinin birikiminden yararlanmayı, başka bir ifadeyle biriktirdiği sınıf deneyimlerinden öğrenmeyi ihmal etmedi. Bu özelliği sayesinde, kendi cephesinden yürüttüğü sınıf mücadelesinin birikimleri üzerinden edindiği deneyimlerle kendi sınıf bilincini sürekli olarak geliştirmeyi başardı.
Uzun süredir emekçilerin kazanılmış haklarına yönelik olarak çok yönlü saldırılar, hak kayıpları ve baskılar yaşanıyor. Güvencesizlik, taşeron çalışma, kiralık işçilik, kıdem tazminatı fonu vb alanlarda kazanılmış haklara yönelik saldırılar, birbiriyle iç içe geçmiş bir şekilde hayata geçiriliyor. Bütün bunların olduğu bir dönemde emek örgütlerinin tarihin en güçsüz ve dağınık dönemlerinden birini yaşaması, iktidarın adım adım hayata geçirdiği saldırılara güçlü ve etkili şekilde yanıt vermesini zorlaştırıyor. Özellikle son yıllarda etkisi hissettiren, başta sendikal mücadele alanı olmak üzere, sınıf mücadelesinin çeşitli boyutlarında (siyasal, ideolojik, kültürel vb) gözlenen zayıflık, sermaye güçlerini daha da cesaretlendiriyor.
Gerek sendikal, gerekse siyasal-ideolojik mücadele açısından bakıldığında, sınıf mücadelesinin çeşitli alanlarında yürütülen mücadele deneyimlerinin ancak birikerek, her seferinde üzerine somut bir şeyler koyarak ilerlemesi anlamlıdır. Bu anlamda bir sınıfın ve onun örgütünün kolektif hafızasının güçlü olması, başardıklarından ya da başarısız olduklarından hangi dersleri çıkardığı ile doğrudan ilgilidir. Mücadele içinde çıkarılan ya da çıkarılması gereken dersler, sınıfın hafızasında sınıf örgütlerinin mücadelesi içinde birikmediği sürece, her seferinde yeni baştan başlamak zorunda kalmak kaçınılmazdır.  
Emekçi sınıflar her başarı ya da başarısızlık sonrasında, yeniden mücadeleye atılması gerektiğinde elbette yeni doğmuş bir bebek gibi her şeyi en başından öğrenmezler. Koşullar ne kadar zor ve ağır olursa olsun, samimi olarak atılan her adım, yapılan her eylem ya da direniş, sadece yapmış olmak için değil, gerçekten mücadelenin birikimi üzerinden gerçekleşiyorsa anlamlıdır. Sınıf hareketi yaptıklarının üzerine yeni bir şeyler koyabildiği zaman büyür, gelişir ve güçlenir.
İşçi sınıfı, her geçen gün yeni mücadele deneyimleri edinerek, sürekli artan güç birikimine dayanarak ileriye doğru bir adım attığında, bir sonraki adımın daha sağlam ve daha güçlü olmasını hiçbir güç engelleyemez. Birikimleri arttırmak, olumlulukları geleceğe taşımak ve tüm bunların daha güçlü, daha kitlesel mücadelelerin temelini oluşturması için sınıf örgütlerinin kapsamlı bir muhasebe yapmaları, kendilerini gerçek birer sınıf örgütü olarak aşağıdan yukarıya yeniden örgütlemeleri gerekiyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...