1 Mayıs kutlu olsun!

Son bir haftaya yayılan yerel kutlamalar ve 1 Mayıs’a hazırlık etkinlikleri sonrasında işçiler, emekçiler, kadınlar, gençler, bugün de pek çok kentte alanlara çıkarak taleplerini haykıracak!
Bugün 1 Mayıs, İşçilerin Uluslararası Birlik Dayanışma ve Mücadele Günü! 
Bugün dünyanın her yerinde işçiler; aynı sınıfın, dünya işçi sınıfının, her ülkedeki bölükleri olarak sınıfsız, sömürüsüz, barış içinde bir insanlık dünyası taleplerini hep bir ağızdan haykıracak!
Bugün dünyanın her yerinde işçiler, emekçiler en acil talepleri etrafında, ırk milliyet, din, dil... farkı gözetmeden birleşerek, sermayeye ve hükümetlerine karşı taleplerini haykırıp, taleplerini elde etme kararlılığını gösterecek!
Bugün dünyanın her yerinde işçiler, emekçiler, halklar emperyalistlerin dünyayı yeniden paylaşma girişimlerine, kapitalist hükümetlerin savaş politikalarına hayır diyecek!
Bugün Türkiye’nin irili ufaklı kentlerinde onlarca merkezde işçiler, emekçiler, işçi sınıfının ve emekçilerin kazanılmış haklarına yönelik sermaye ve hükümetlerinin saldırılarına dur diyecek ve insanca çalışma ve yaşama koşulları için taleplerini haykıracak!
Bugün Türkiye’nin irili ufaklı kentlerinde işçiler, emekçiler; Kürt, Türk, Arap, Suriyeli, Alevi, Sünni, bütün işçilerin sınıf kardeşi olduğunu, ortak talepleri etrafında patronlara ve hükümetlerine karşı taleplerini en yüksek sesle dile getirecek!  
Bugün Türkiye’nin irili ufaklı kentlerinde işçiler, emekçiler; kadınlar, gençler hükümetin “İçeride ve dışarıda savaş politikalarına hayır” diyen taleplerle alanlarda olacak!
Bugün Türkiye’nin her yerinde işçiler, emekçiler gençler, kadınlar, çevreciler, Kürtler, Aleviler, “eşit haklar”, demokrasi ve özgürlük taleplerini, laik ve demokratik Türkiye taleplerini yineleyecek!
Bugün Türkiye’nin irili ufaklı kentlerinde, işçiler, emekçiler  ve geleceklerini işçi sınıfının dünyası mücadelesine bağlamış tüm halk kesimleri talepleriyle 1 Mayıs alanlarında olacak; 1 Mayıs’ın eşitlik, kardeşlik, barış ideallerinden feyzalıp, bu idealler doğrultusundaki mücadelenin saflarını ilan edecekler.
Bugün bütün dünyanın işçilerinin bayramı ve bizler de, işçi sınıfının yeni bir dünya kurma programına bağlanmış Evrensel çalışanları olarak, işçilerin, emekçilerin, geleceklerini işçi sınıfının geleceğine bağlamış olan herkesin 1 Mayıs’ını kutluyoruz.

EKMEK, BARIŞ VE ÖZGÜRLÜK İÇİN ALANLARA!
YAŞASIN 1 MAYIS!
YAŞASIN İŞÇ İ SINIFININ ENTERNASYONAL 
BiRLİK MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜ!

AKP’NİN İÇİNE OPERASYON MU VAR?

Bir zamandan beri “kulağı delik” olanlar, “AKP’nin içinde bir şeyler oluyor!”, “Erdoğan Davutoğlu’dan memnun değil!”, “Binali Yıldırım’ın AKP’nin başına geçirilmesi için düğmeye basıldı!”... gibi iddialar öne sürüyorlardı. Binali Yıldırım’ın da inandırıcı bir biçimde “Hayır böyle bir şey yok!” dememesi de bu söylentilerin inandırıcılığını artırıyordu.

Nihayet Başbakan Davutoğlu, geçen hafta sonunda yapılan  AKP İl Başkanları toplantısında sessizliğini bozdu; konuşmasının ilk 20 dakikasını ad vermeden bu söylentilere ayırdı. Dauvutoğlu, “Bunlar fitne fücur işi. Kulaklarınıza söyleneni dinlemeyin, herkes işine baksın!” dedi ama bu açıklama da kimseyi ikna etmedi; hatta konuyu böyle ciddiye alması söylentilerin gerçekliğinin kanıtı olarak görüldü.

Önceki gün ise, Davutoğlu’nun AKP MKYK (Merkez Karar Yürütme Kurulu) toplantısına önceden ilan edilen zamanından beş saat sonra gelmesi, Davutoğlu ile Erdoğan arasında kriz yaşandığı, MKYK’nin toptan istifa ettiği gibi haberlerin yayılmasına yol açtı. Davutoğlu’nun bu beş saatte Erdoğan’la telefon konuşması yaptığı da belirtiliyor.

Önceki günkü gelişme bundan ibaret de kalmadı. MKYK, daha önce Erdoğan’ın Genel başkanlığı döneminde genel başkana devrettiği, il ve ilçe teşkilatlarını atama yetkisini, Davutoğlu’dan geri aldı!

Elbette bu yetkinin geri alınması, yukarıdaki söylentilerin yarattığı ortamda ve son “sorunlu” MKYK toplantısında aniden gündeme gelmesiyle, “AKP içinde neler oluyor?” tartışmasındaki soru işaretini büyüttü.

AKP Genel Başkanı Ömer Çelik bunu “Olağan bir yetki alınması. AK Parti bütünleşmiş bir bloktur. Partide kriz yok!” dese de bu açıklamanın kendisi bile, “AKP’de kriz mi var?” tartışmasını büyütmeye hizmet etti. Tıpkı, bu önergeyi ilk imzalayanın Davutoğlu olmasının sorunu sorun olmaktan çıkarmaması gibi!

Saray’ın partilerin iç işlerine müdahalesi tartışması sadece AKP’yle de sınırlı değil. 

MHP muhalefeti de Saray’ın MHP’nin iç tartışmasına müdahale ettiğini, kendilerine yönelik “paralel yapı” iddiasının da Saray’ın desteğinin işareti olduğunu belirtiyorlar. Dahası MHP muhalefeti, son Gemerek ve Tosya mahkemelerinden MHP’nin 15 Mayıs kurultayını engelleyen kararlarını da Bahçeli’ye destek veren AKP (Siz Erdoğan ve yakın çevresi anlayın) girişimi olduğunu açıkça söylüyorlar.

HDP’nin Meclis dışına itilmesi için Erdoğan ve Saray’ın gayretleri de dikkate alındığında, Erdoğan’ın “bekleme odasına aldığını” ilan ettiği “parlamenter sistemin vazgeçilmezi” olan partileri, dizayn etmek için çeşitli müdahaleler yaptığına, bu “dizayn”ın “AKP içinde de operasyon” olarak sürdüğü iddialarına çok güçlü dayanaklar sunmaktadır.

Nitekim, birkaç hafta öncesine göre, “AKP’nin içine operasyon var” iddiası bugün daha inandırıcı hale gelmiştir.