CHP, bu sorumluluğun altından kalkabilir mi?
Fotoğraf: Envato
Dokunulmazlıkların kaldırılması için AKP Meclis Grubu tarafından verilen teklif dün TBMM Anayasa Komisyonunda ele alınmaya başlandı. Ancak daha ilk andan itibaren AKP’li vekiller, medya mensuplarının ve danışmanların salondan çıkarılmasını istediler. HDP’li vekiller buna karşı çıkınca da komisyonun ilk toplantısı kavgayla başlamış oldu.
Ama kavga gerçekte, önceki gece, TBMM Genel Kurulunda başlamıştı. HDP Milletvekili Ferhat Encü’nün konuşması sırasında AKP’li vekiller, HDP’li vekillere “Teröristler!”, “Siz hapiste olmalısınız” diye saldırmış; HDP Milletvekilleri Ferhat Encü, Ayhan Bilgen, Çağlar Demirel yaralanmıştı.
HDP’NİN MECLİS DIŞINA İTİLMESİ OYUNU
Önceki gece, Mecliste HDP’li vekillere yapılan saldırı, Meclisteki olağan “itiş kakışları” aşan bir saldırıdır.
Amedspor yöneticilerine Ankaragücü’nün protokol tribününde yapılan saldırı ne kadar spor karşılaşması içinde kabul edilir bir “itiş kakışsa” Meclisteki HDP’li vekillere yönelik AKP’li vekillerin yaptığı saldırı da o kadar olağan kabul edilebilirdir!
Meclisteki bu son saldırı, daha önce ırkçı-faşist, kontra güçlerin, seçim sürecinde; Samsun, Sinop, Kırşehir, Fethiye, Seferihisar, İzmir…gibi il ve ilçelerde de gördüğümüz, HDP’nin miting ve toplantılarına yönelik saldırıların devamı mahiyetindedir.
Ama bu saldırı aynı zamanda; dokunulmazlıkların kaldırılmasının gündemde olduğu ve HDP’nin Meclis dışına itilmesi için Cumhurbaşkanı başta olmak üzere girişimlerin son aşamaya geldiği koşullarda yapılmış bir linç girişimidir de.
Böylece AKP grubunun, dokunulmazlıkların kaldırılması sürecini HDP’nin linç edilmesine dönüştürmesi, HDP’li vekillerin cezaevine atılmasının ötesinde HDP’nin Meclis dışına itilmesi ve açık siyasi faaliyet yapamaz duruma getirilmesine dayanak yapılmak istendiği bir kez de önceki gece Mecliste ortaya çıkmıştır.
CHP, AKP’NİN OYUNUNA GELMEMELİ
Başka bir söyleyişle, “dokunulmazlıklar” konusu; AKP’nin nasıl bir Meclis bileşimi istediğini, nasıl bir demokrasi yanlısı olduğunu ve özgürlüklerden ne anladığını bir kez daha ortaya koymuştur. Dahası AKP’nin, “Fezlekesi Meclise gelmiş bütün milletvekillerini kapsamalı” derken, aslında HDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılması için harekete geçtiği de cümle alemin malumudur! Dokunulmazlık sorununun Meclisi işlemez hale getirmesini ve Başkanlık sistemine bir gerekçe daha yaratmak olduğunu herkes görmektedir. Baykal bile böyle “toplu dokunulmazlık kaldırma”nın bir “oyun” olduğunun farkındadır. Ama bunu bir tek CHP ve onun Genel Başkanı Kılıçdaroğlu anlamamış görünmektedir.
Bu gelişmeler elbette en başta, Davutoğlu’nun “Hodri Meydan” numarasıyla oyuna getirdiği Kılıçdaroğlu’nun “Demokrasi için, özgürlükler için gerekirse hapis de yatarız!” hamasetini terk etmesi için bir uyarıdır.
CHP’NİN SORUMLULUĞU
Öncelikle belirtelim ki, yapılacak anayasa düzenlemesiyle dokunulmazlığı kaldırılacak AKP, MHP ve CHP’li vekillerin hiçbirinin tutuklanması ve siyasi faaliyetlerine son verilmesi için mahkemelerin hızla işlemesi beklenmiyor. Ama HDP’li vekiller için “göstergeler” tersini göstermektedir. HDP’li vekillerin dokunulmazlıklarının kakmasına paralel olarak, eğer dokunulmazlıkları kalkar kalkmaz tutuklanmazlarsa bile, dokunulmazlıklarının kaldırılması sonrasında hızla yargılanarak ceza verilmesi, tutuklanmaları ve siyasi faaliyetten alıkonmaları için her imkan zorlanacaktır. Çünkü HDP’lilerin fezlekelerinin tamamının, “terörle mücadele konsepti” kapsamında muamele göreceği şimdiden bellidir! Bu yüzden de Kılıçdaroğlu’nun, AKP’ye desteğinin üstünü örtmek için araya “demokrasiyi”, “özgürlükleri” sokarak, “Demokrasi için hapis de yatarız!” iddiası da boş bir övünme olarak kalacaktır!
Bu yüzden de eğer, AKP’nin anayasa değişikliği teklifine CHP “evet” derse ve anayasa değişikliği Mecliste 367 ile geçerse, HDP’li vekillerin dokunulmazlığını CHP kaldırmış olacaktır! Şöyle de söylenebilir: Bu durumda AKP, HDP’li vekillerin dokunulmazlığını CHP’ye kaldırtmış olacaktır!
CHP böyle bir tarihsel sorumluluğun altına girebilir mi; girerse de altından kakabilir mi, bunu her CHP milletvekili, CHP’ye oy veren demokrasi ve özgürlükler için kaygı duyan her CHP’li de düşünmelidir.
- Tek adam rejiminin fıtratında 'gönüllü ikna', özgürlük, adalet ve barış yoktur! 21 Nisan 2024 04:58
- İsrail’in İran’a ‘meşru müdafaa’ saldırısını açıkça ilan etmesi ne anlama geliyor? 18 Nisan 2024 04:58
- Cumhur İttifakının enkazını kaldırmayı Erdoğan'a bırakan Bahçeli siyasete ayar verme peşinde! 15 Nisan 2024 06:35
- Ekmek, barış, özgürlük ve adalet için 1 Mayıs'ın kitlesel ve yaygın örgütlenmesi zamanı 12 Nisan 2024 05:00
- Halk iradesine yönelik girişimlere karşı ortak mücadele ihtiyacı 04 Nisan 2024 05:00
- Ülkenin siyasi haritasını değiştirecek önemde bir yerel seçim! 02 Nisan 2024 04:50
- Yalan, dezenformasyon, tehdit… Her yolun mübah olduğu bir seçim sürecinin sonuna gelirken 30 Mart 2024 05:00
- Özak Tekstil işçileri ve BİRTEK-SEN’in asıl suçu ne? 27 Mart 2024 05:05
- Seçime 1 hafta kala AKP ve Erdoğan emekçilerle karşı karşıya! 24 Mart 2024 05:20
- Yüz binler alanlardan seslendi: Barış istiyoruz ve biz buradayız! 21 Mart 2024 05:45
- Tek adam yönetimi ve Cumhur İttifakı’nda ‘seçimi götürmek’ için her yol mübahsa! 19 Mart 2024 12:00
- İçinde Gazze olan sorular bile yasaklanırken NATO’ya ve AB’ye selam ne anlama geliyor? 16 Mart 2024 05:05