14 Şubat 2016 00:51

Sarhoş atlar zamanı

Sarhoş atlar zamanı

Fotoğraf: Envato

Paylaş

-Adın ne senin?
- Amaneh (Emine)
- Kaç yaşındasın?
- Madi’den ufağım
- Madi kim?
- Abim. Topaldır. Hep hastadır o. İşte oradaki. Bugün onu hastaneye, doktora götürüyoruz.
- Baban ne iş yapar?
- Kaçakçı. Katıra yüklediğimiz mallarla Irak’a gider. Götürdüklerini satıp yeni mallarla döner.
- Annen var mı?
- Hayır. Kız kardeşimi doğururken öldü. Rojin bize annelik yapar.
- Rojin kim?
- Kız kardeşim, ablam yani.
- Rojin burada mı?
- Yok. Evde küçük kız kardeşime bakıyor. Oradaki Ayoub(Eyüp), abim.
- Kaç kardeşsiniz?
- Üç kız, iki erkek.
- Sen ne iş yapıyorsun?
- Paketleri kırılmasın diye gazeteyle kaplıyoruz. Ben, Ayoub(Eyüp) ve köyün diğer çocukları. Hemen her zaman geliriz buraya.
- Köyün nerede?
Buradan uzakta. Irak sınırında. 

SINIRDA

Bahman Gobadi’nin 2000 yapımı ilk filmi Sarhoş Atlar Zamanı (Dema Hespên Serxweş)  bu diyalogla başlar.  Emine ile görünmeyen adam arasındaki konuşma karanlık ekranda akan jenerik boyu sürer. Bu kısa diyalog bile Kürtlerin ve Kürt coğrafyasında çocuk olmanın tüm özelliklerini, (adeta yazgısını) yansıtıyor. Savaş, yaşadığı toprakların bölünmüşlüğü, sınırlar, kaçakçılık, uzakta olma hali, kendi ülkesinde mülteci olan insanlar, çocukluğunu yaşayamayan, büyüklerinin yazgısına ortak olan çocuklar…
Film, İran-Irak sınırında hayatlarını ortaya koyarak kaçakçılık yapan, yaşam mücadelesi veren çocuk yaştaki Kürtleri anlatır. Mekân İran yakınlarındaki Gobadi’nin de köyü olan Kürt köyü Bane’dir. Anlatılanlar ve kişiler gerçek hayattan alınmıştır. İran, Irak, Türkiye sınırında yaşayan Kürt bir ailenin dramına tanıklık ederiz film boyunca.

Anne ve babasının ölümünden sonra Ayoub, engelli ağabeyi Madi’nin tedavisi için katır sırtında İran’a yük taşımaya başlar, Gobadi’nin her filminde gördüğümüz coğrafyanın zorlu koşullarında, karda kışta yük taşımak, hamallık gibi çeşitli işler yapar. Kardeşi, Madi ile ilgilenmektedir. 

Köyleri sınır üzerindedir ve birçok kaçakçı köylü mayın patlamasında ölmüştür. Babaları da kaçaktadır ve onun için endişeleniyorlardır. Birçok köylüyle birlikte babalarının da ölüsü döner sınır ötesinden. Onu bir daha hiç göremeyeceklerdir. Ayoub onun yerini alacaktır. O yaşta okulunu, derslerini bırakmak zorunda kalır. Amcasının da sekiz çocuğu vardır ve onlara bakacak durumda değildir. Madi’nin durumu da kötüye gidiyordur. Doktor, bir ay içinde ameliyat olmazsa öleceğini söyler. Ameliyat olsa bile yedi, sekiz ay yaşayabilecektir. Hastalığının tedavisi yoktur.

Emine ders çalışıyor, okulda en yüksek notu alıyor, Ayoub da evin tüm ihtiyaçlarını karşılıyordur. Her yan kar altındadır o koşullarda ağaç kesip yaptığı odunları sırtında taşır, sobayı yakar, Emine’nin dersleriyle ilgilenir. Madi’nin ameliyatı için gerekli parayı bulması da gerekiyordur. Bunun için kaçakçı Yasin’i görmeye gider. Yasin ona iş ayarlayabilecektir fakat bölgede katırın yoksa iş yok demektir. Katırlara mal yükleyip kaçakçılık için Irak’a gönderiyorlardır. Amcası Yasin’den Ayoub’a da iş ayarlaması için ricacı olur. Katırlara mal yükleyecek gerektiğinde kaçağa gidecektir.

SARHOŞ ATLAR DONAN İNSANLAR

Ayoub orada soğuktan donmamaları için katırlara viski içirdiklerini görür fakat insanlar soğuktan çalışamaz durumdadır. Yük taşımacılığında para yoktur, Ayoub daha fazla para kazanmak için amcasının katırıyla kaçakçılığa başlar.

Amcasının isteği üzerine ve Madi’nin tedavisi karşılığında kardeşi Rojin kendinden yaşça büyük bir Iraklı ile evlendirilecektir, söz kesilir. 

Ayoub: Onlar burada ne yapıyor?
Amca: Hayırlı bir iş için geldiler, Rojin’i istiyorlar.
Ayoub: Bana niye söylemedin?
Amca: Ben senin amcanım, ben varken sana laf düşmez.
Ayoub: Ben Rojin’in abisiyim
Amca: Ben burada olduğum sürece sana laf düşmez dedim. Kes sesini!
Ayoub: O benim kız kardeşim. Bana bir şey söylemedin. Evden gidecekler. 
Amca: (Ayoub’a tokat atarak) Yürü git be, ben buradayken senin söz hakkın yok.
Rojin de Madi için kabul etmiştir küçük gelin olmayı. Evlenirse belki Madi’yi Irak’ta ameliyat ettirirler diye düşünür. Madi’nin tedavisi de bir yandan devam ediyordur.

Rojin bir at sırtında bütün köylülerin bakışları arasında damat tarafının beklediği alana götürülür. Rojin daha sonra attan inerek Madi’yle birlikte karşı tarafa gider. Damadın annesi Madi’yi istemediğini söyler, geri gönderilmesini ister. Başlık parası yerine bir katır vermeyi teklif ederek Madi’nin geri götürülmesini ister. Ayoub ve amcası ellerinde bir katır, kucaklarında Madi geri dönerler.

Ayoub katırı Irak’ta satıp Madi’yi ameliyat ettirmek ister. Hava çok soğuktur. Katırlara viski içirilir ve yola çıkılır. Yolda pusu vardır, baskın yerler. Donmasınlar diye çok alkol verilen katırlar yürüyemeyecek kadar sarhoştur.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa