11 Şubat 2016 01:00

Çember daralırken

Çember daralırken

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Ülkede adı konulmamış bir savaş oyunu bazen bir ilçe, bazen bir mahalle, bazen de bir sokağın yarısında sürdürülürken; iktidar koalisyonunun üretim ve bölüşüm alanlarında kasım seçimi öncesinde belirlediği hedefler de adım adım hayata geçiriliyor.
AKP’nin haziran hezimeti sonrasında tekelci sermayeyle geliştirdiği mutabakatın en önemli maddelerinden birini, yenilenecek seçimlerle (kasım seçimi) oluşturulacak tekçi iktidarın işçi sınıfı ve emekçilerin daha fazla sömürüsüne ve dolayısıyla bir avuç tekelci kapitalistin daha fazla palazlanmasına olanak tanıyacak biçimde çalışma yaşamının yeniden-inşası hedefi oluşturuyordu.
Şimdi halkın genelinin şiddet ve ölüm sahnelerinden korkarak gazete ve televizyonlara bakmaya  bile çekindiği ortamda, korku örtüsünün neredeyse bütün bir ülkenin üzerine çekildiği bir zamanda Meclis gündemine getirildi “esnek çalışma” yasa tasarısı. Meclise getirilen tasarı ile İş Kanunu ve Türkiye İş Kurumu Kanunlarında değişiklik yapılması öngörülüyor.
Uzun zamandır gündemde olan, özel istihdam bürolarının faaliyet alanının genişletilmesi ve “kiralık işçilik” başta olmak üzere işçi sınıfı açısından iş güvencesini ve sosyal hakları tamamen ortadan kaldıracak uygulamaların hayata geçirilmesi hedefinin bu tasarıyla birlikte yasal bir hal alması hedefleniyor.
***
Geçtiğimiz yıl, yine yakıcı siyasal gündemlerin arasında, metal işçilerinin direnişi başladığında önemli bir slogan gelişmişti: Hepimiz Metalciyiz!
Bu nükteli slogan iki şeyi aynı anda anlatıyordu: Metal işçisine desteğiz ve kaderimiz ortak!
Şimdi bu ikinci anlam bugün çok daha net biçimde karşımızda durmaktadır. Metal işçisinin
-bugün de devam eden- direnişi sadece kendi ekonomik hakları için yürüttüğü bir mücadele değil -politik olarak- tüm sınıfın hakları için yürütülen bir mücadeledir. Metal işçilerinin mücadelelerinin sahiciliği, sadece patroncu sendikayı değil, diğerlerini de mücadelenin dışına itmiş ve sınıf mücadelesinin ancak her türden bürokratizme karşı mücadeleyle de güçleneceğini göstermişti.
Şimdi metal işçilerinin mücadelesi, sınıfın geneli açısından; yok sayılamaz,  ikinci plana atılamaz önemdedir.
***
“Kiralık işçilik” uygulamasıyla iş ilişkisinin kendisi piyasa alanına dönüştürülmek istenmektedir. İşsiz olan/bırakılan işçi özel istihdam bürosunun  (ÖİB) müşterisi haline getirilecek, ÖİB işçiyi istediği sermayedara güvencesiz ve sosyal haktan yoksun biçimde pazarlayacak, bu “hizmetin” karşılığında da işçiden bedel alacaktır.
Tekelci sermayenin çıkarlarını korumak için (2008 krizi sonrası çıkartılan teşvik uygulamalarında olduğu gibi) toplum kaynaklarını seferber etmekten çekinmeyen sermaye koalisyonu, iş işçi sınıfı ve emekçilerin “çalışma hakkına” geldiğinde bir anda serbest piyasacı kesilmekte, işin kendisini metalaştırmaktadır.
***
Bugün -dünden daha ağır haliyle- ekonomik ve sosyal haklar mücadelesi en dolaysız biçimde siyasal haklar mücadelesiyle de ortaklaşmak durumundadır. Çünkü mesele sadece “bir mahalleyle” ya da “metalcilerle” sınırlı değildir. Çember daraldıkça daralmaktadır. Çemberi kıracak olan eşit sosyal ve siyasal haklar için yürütülecek ortak mücadeledir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...