08 Şubat 2016 01:00

'Yerli.. milli' meselesi...

'Yerli.. milli' meselesi...

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Kendi “tekke” ve “tarikatı” vardı. “İslamsız olmaz, halk kazanılamaz” diye inanan ve birlikte yürümeye inandırdığı üç koca profesörle “milli görüş” geleneğinden bir parti bile kurup başına geçti. Baktı, olmuyor. Başbakan olamasa bile yardımcısı oldu. Başbakanlığı da yakın deniyor.
Şimdiden hükümet sözcüsü. Cizre’den söz açılmış, “78 milyonun ayrılmaz parçası Kürt kardeşlerimiz” diyor. Eee, bombalananlar kim? Kolay cevap, PKK! Peki, tanklarla yerle yeksan edilen Cizre’de kimler yaşıyor? Binlerce yıldır kim yaşıyor oralarda? “Yerlisi” kim Cizre’nin? Kurtulmuş olmadığı kesin! Başbakan da değil.. C.Bşk. da. Ne Türkler yerlisi Cizre’nin ne Gürcüler!.. Helak edilen Ermeniler ve başkaları da var, ama Kürtlerin yerli olduğu tartışmasız.
Gittiği Kazakistan’da Davut Bey “ata yurdumuz” diyor, “atlarla geldik”lerini söylüyor. Seçelim; ya Ortaasya’nın yerlisiyiz ya Cizre ve Türkiye’nin. Ama herkes biliyor ki, Türkler, Alpaslan ve Malazgirt Savaşı’yla, 1071’de gelmişler, “yeni” yurtlarına. Gürcüler de, Kafkaslardan sarkmışlar.
Peki, yerli onlarsa, nasıl onlar olmuyorlar da, Türkler milli oluyor? Nasıl oluyor da millilik Türklere özgü ve Kürtler ve geri kalan herkes Türk milletinden oluyor? Kendi milletlerinden olduklarını bile kabul etmezsek, Kürtlere nasıl “kardeşimiz” diyeceğiz? “Üvey kardeş” mi yoksa? Ve yurtlarında taş üstünde taş kalmamış, aç-susuz, yaralı ve cenazeleriyle birlikte harap edilmiş binaların bodrumlarına sıkıştırılmışken, onlar bizi nasıl kardeş hissedecekler?
“Yerlilik” dosyasını kapatalım, zaten başkalarının dosyası ve Suriye’deki gibi işgalci emperyalistleri bir yana bırakırsak, “yerlilik” denen şey zerrece önem taşımıyor. Anadolu burası; kim gelmiş kim geçmiş, haddi hesabı yok! Sonuçta bu topraklarda yaşayan hepimiz yerliyiz. Koç’lar da yerli, işçiler de; Kürtler de, Türkler de, Gürcüler de…
Ama millilik öyle değil! Koç ya da Sabancı örneğin, Amerika, Almanya vb. ile işbirliği yapan ve “yerli” olsalar bile, parçası oldukları uluslararası burjuvazinin çıkarlarını Türk, Kürt bütün milliyetlerden Türkiye halkının çıkarlarının üstünde tutan tekelciler nasıl “milli” olsunlar? Ya emperyalistlerle ortaklık ve işbirliği ya emperyalizmin sömürge muamelesi yaptığı ezilen milletler ve çıkarlarını savunmak! Yerli tekel ve tekelciler milli değil, işbirlikçidirler.
C.Bşk.’nı “Amerika ve Batı ortağını seçsin, biz mi yoksa Kobanê’deki teröristler mi” diyor. Amerika bir büyük emperyalist. “Batı” denen Avrupa’nın büyük devletleri de öyle. Onlarla “ortaklık” ve işbirliği istenir şey midir? Keza, “GOP eş başkanlığı” örneğin, millilik nişanesi olabilir mi?
Ve Türkiye topraklarını “Irak işgali”ne dayanak olarak açacak 1 Mart Tezkeresi geçmeliydi diyor C.Bşk. Arınç ve sair karşı çıkanları eleştirerek ekliyor: Geçseydi, Irak “masasında oturacaktık, bugünkü gibi olmayacaktı”! Ama “milli toprakları”, hem de bir mazlum millete saldırmak için emperyalist çizmeler çiğnemeyecek ve 1 milyon Iraklının öldürüldüğü işgalin ve Amerikalıların “suç ortağı” olmayacak mıydık? Emperyalizme ve çıkarlarına yolu açmak, ne tür bir “millilik” olurdu?
Ve hiç olmayacak yerde “yerlilik” ve “millilik” dayatması: “Yerli milli Anayasa”! Ama Türkiye’nin “yerli-milli” Anayasası hiç olmadı ki?! Belki, Tanzimat’la gelen, “fıkıh” geleneğiyle İslami özel hukuka dayandırılmış bir “medeni hukuk” derlemesi olan Mecelle! Ama o da ne yerli ne millidir: Arap ve İslam hukuku, ikisi de Türkiye’ye dışarıdan ithaldir, ama haksızlık etmeyelim, Mecelle’nin bir de yerli dayanağı vardır: Batı medeni hukukuna da temel olan Bizans İmparatoru Jüstinyen’in medeni hukuku! Ama bunlar da anayasa değildir.
Anayasa içinde hukuk da, burjuva devrimleri sürecinde, burjuva hukuku olarak, milli ve yerli değil, evrensel hukuk olarak oluşmuştur. “Yerli” ve “milli” olanları geri ülkeler diktatörlüklerine özgü olagelmiştir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...