04 Şubat 2016 01:00

Savaş: Pirus zaferi ve Sisifos söyleni

Savaş: Pirus zaferi ve Sisifos söyleni

Fotoğraf: Envato

Paylaş

1984’ten beri süren bir savaş var. Savaş, devlet güçleri ile PKK arasında.
Türk ve Kürt halkı birbirleriyle savaşmıyor. Bu savaşa devlet yetkilileri ve politikacıların büyük bir kısmı, “Terörle mücadele” diyor.
Geçenlerde basına da yansıdı. AİHM’nin “Silahlı çatışma” nitelemesinde bulunmuş olmasını Türkiye hükümeti pek “hoş” karşılamamış. Savaş ya da insancıl hukukun başka bir adı da “silahlı çatışma hukuku”dur. Hükümet bundan ürkmüş anlaşılan.
Türkiye’nin itirazı anlaşılır bir durum ama yapacak bir şey yok.
Savaş politikalarında ısrar, bu sonucu doğuruyor.
Bu sonucu doğuruyor ama bundan ibaret değil, sonuçlar.
Çözüm süreci vardı, bitti. Şahsen bizim eksikleri olmakla birlikte olumlu bulduğumuz ve desteklediğimiz bir süreçti. Oysa sürecin yasası da vardı. (16.07.2014 tarihli 6551 sayılı Yasa). Bakanlar Kurulunun hangi konulara eğileceği -11 başlık altında toplanmıştı konular- ve kimin koordinatörlük yapacağı da yine Bakanlar Kurulunun kararı ile belirlenmişti. Bu karar da Cumhurbaşkanının onayı ile 01 Ekim 2014 tarihli Resmi Gazete’de  yayımlanmıştı.
Hatırlayalım, 16 Ağustos 2015 tarihi sokağa çıkma yasaklarının başladığı tarih oluyor. 59 kez ilan edilmişti.
Toplamda 7 ilde ve 19 ilçede ilan edilmiş sokağa çıkma yasağı. Yaklaşık bir buçuk milyon insan doğrudan etkilenmiş. 24 Ocak 2016 tarihine göre, sivil nüfustan 33 çocuk, 43 kadın olmak üzere 198 insan öldürülmüş. İki gün önce  İHD 2015 Bölge Raporu açıklandı.
Doğrudan devlet güçlerinin öldürdüğü çocuk sayısı 61. Toplamda 101 çocuk yaşamını yitirmiş çatışma ortamında.
Pirus zaferi nedir?
Benim açımdan bütün savaşlar Pirus zaferi ile sonuçlanır.
Mücadele (savaşım) başka şey, savaş başka. Ben savaşımı (mücadeleyi) kastetmiyorum, savaşı kastediyorum.
Savaşın galibi yoktur. Bütün taraflar, zafer kazandığını ilan edenler de dahil, kaybeder.
Başka türlü düşünmek ve davranmak gerekir.
Savaş politikasından, savaş araç ve gereçlerinden medet ummak hatadır. İnsanlık henüz bu hatadan dönmüş değil. Farkında olmadığı için mi bu hata tekrarlanıyor? Benim cevabım hayır! Farkında ve menfaatini burada görüyor. Bu durumun, ülkeler, bölgeler, toplumsal sınıf ve katmanlar arasındaki eşitsizliklerle, üretim ilişkileriyle, eşitlik ve özgürlük değerleriyle doğrudan bağı var. Azami kâr dünyasında yaşıyoruz.
Acaba Sur’da, Cizre’de, Silopi’de Nusaybin’de sürdürülen şehir savaşlarının bir galibi olur mu? Evet, galibiyeti ya da zaferi bayrak dikmek olarak alırsak olur.
Önünde sonunda, havadan uçaklarıyla, helikopterleriyle, karadan tankları ve toplarıyla, dozerleriyle elbette devlet güçleri, yakar, yıkar, öldürür ve bayrağı diker.
Peki, zafer midir bu? Soruyorum, bir halkı kaybederek kazanılmış bir zafer, zafer midir?
Dikkat edin, sadece öldürmekten, yakmaktan ve yıkmaktan söz etmiyoruz bu durumda.
Bir halkın gönül kırıklığına işaret ediyorum. Gönül kopuşu başka bir şeye benzemez. Toprak kaybı, iktidar kaybı, sınır değişiklikleri falan, geçin bunları.Yüzyıllardır değişiyor sınırlar. İnsanlar önemlidir. Türkler; Kürtler, Ermeniler, Süryaniler, Araplar, Acemler vb…
Şiddetle sorunları çözme politikası hem Pirus zaferlerini doğuruyor hem de Sisifos Söyleni’ndeki gibi bir durum ortaya çıkıyor. Şiddet politikaları her defasında aynı sonuçları doğuruyor. Başa dönüyoruz. Şiddetle yok etmek!. Yani askeri çözümlerin çözüm olmadığını bile bile- Pirus zaferleri doğuruyor, yukarıda işaret ettik- askeri seçeneklere başvurmak…
Çözmek ülkeyi yönetenlerin boynunun borcudur. O halkı halk olarak tanıma, sorunun doğru teşhisi, çözülmediğinde doğuracağı sorunlara dair öngörüler yani tahminler ve bütün bunların sonunda tedaviler üzerinde düşünmek lazım. Mesele, terör değil, insan hakları ve demokrasi meselesidir. Elbette, silahlı Kürt hareketinin silahsızlanması da konulardan birisidir. Ama bu konu da dahil olmak üzere diyalogla, müzakere ile barışçıl yol ve yöntemlerle çözmek, demokratik çözüm peşinde koşmak lazım.
Daha çok öldürme peşinde değil…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...