29 Kasım 2015 01:00

İnsansız ve vicdansız

İnsansız ve vicdansız

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Ölümün artık birçok adı var. Eskiden olduğundan çok daha fazla. Ölümün kol gezdiği topraklarda insanlar bu adları çok iyi biliyorlar. Akrep. Kobra. Keleş. Arma. Plastik mayın. Biber gazı. Gaz kapsülü...
Ölümün yeni adlarından biri “insansız hava aracı” (İHA). Bu araçlar artık her gün uçuruluyor. Dünyanın kimi yerlerinde İHA gökyüzünün sanki bir parçası gibi. Yükleri çoğu zaman ölümcül silahlar. Bir hedefe yöneltildiklerinde ölüm “üstün teknoloji” ile geliyor. Öldüren ile öldürülenler artık birbirlerinden çok uzaktalar. Örneğin hedef Afganistan’da, hedefi izleyen asker ise ABD’de, Nevada’da bir Hava Kuvvetleri üssünde.
Ölüm bir düğmeye basıldığında yere iniyor. Bu araçları uçuranlara “operatör” deniyor. Onlara “İHA pilotları” da denebilir. Uçmayan pilotlar. Bu pilotlar bir çatışma içine girmiyorlar, hiçbir tehlike yaşamıyorlar. Her gün bir ölüm makinasının parçası olarak görev yapıyorlar ve sonra evlerine gidiyorlar... Ama bu kolay değil. Öldürdükleri insanları bir ekranda izlemek onları insanlıktan çıkarıyor.
Bütün bunları artık biliyoruz çünkü İHA ile insanları öldürenler artık yaptıklarını itiraf ediyorlar ve İHA ile ölüm dağıtılmasına son verilmesini istiyorlar. 19 Kasım’da New York’ta bir basın toplantısı düzenleyen Michael Haas, Brandon Bryant, Cian Westmoreland ve Stephen Lewis, ABD Ordusu tarafından yürütülmekte olan İHA Programı’nın korkunçluğunu bir kez daha gözler önüne serdiler. Bununla da yetinmeyip bir açık mektup ile ABD Başkanı Obama, Savunma Bakanı ve CIA yönetimine söz konusu programın kabul edilemez sonuçları olduğunu bildirdiler.
***
Brandon Bryant Ekim 2013’de bir dergiye verdiği röportajda daha 21 yaşındayken Irak ve Afganistan’da yaratılan kaosun içerisine, ama ABD’den hiç ayrılmadan, nasıl savrulduğunu ayrıntılarıyla anlatmıştı. “Predator” adını taşıyan bir İHA havada 18 saat kalabiliyordu ve onu yöneten üç kişilik ekipler 12 saatlik vardiyalarla, haftanın altı günü çalışıyorlardı.
Bryant kimi neden öldürdüklerini bilmeden görev yapan birçok İHA pilotu gibi yaptıklarından çok etkilendi ve sağlığı bozuldu. Bir süre sonra kendisine travma sonrası stres bozukluğu tanısı kondu. Bir savaşa doğrudan katılmayan, çatışmalarda yer almayan askerlerin de bir ölüm aracı olmaktan etkilendikleri ortaya çıktı.
Bir ekranda izledikleri insanları öldürmekle görevli kimi pilotlar ise başka türlü etkilenerek insanlıktan çıkıyorlar. Haas, Bryant ve diğer pilotların anlattıkları bunu da gösteriyor. Öldürdükleri çocukların birer “küçük terörist” veya “küçük boy eğlencelik terörist” olduğunu söyleyen, “sorun daha küçükken, yani büyümeden çözülmeli” diyen pilotlardan bahsediyorlar.
Bu insana yakışmayan tutum aslında savaşın doğal sonucu. Bir ölüm makinasının parçasına dönüştürülen birçok asker böyle tepkiler veriyorlar. Savaş insanların en kötüyü bulmalarının bir aracı...
Haas, Bryant ve diğer pilotların karşı çıktıkları İnsansız Hava Aracı Programı savaşın hangi araçlarla yürütülürse yürütülsün ne kadar insanlık dışı olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu araçlar insansız olduğu kadar vicdansız da.
Paris’teki saldırılar ardından savaş rüzgârları artık daha da güçlü esiyor. Savaş uçakları, İHA, bomba, vb. ile “çözüm” getireceklerini söyleyenler çoğalıyor. Oysa çözüm ölümde değil; vicdanda, adalet ve barışta.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...