08 Kasım 2015 00:52

Enfeksiyon ve kanser

Enfeksiyon ve kanser

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bağırsak parazitlerinin dünya çapında iki milyardan fazla insanı etkilediği biliniyor. Bu parazitler ölüme yol açabildiği gibi, çocukların sağlıklı gelişimlerini engelleyerek özellikle okul çağındaki çocuklarda kavrama ve eğitim performanslarında düşüşe de neden olabiliyor1. Bağırsak parazitlerinin yol açtığı enfeksiyonlar, düşük gelirli, temiz suya sınırlı erişimi olan, tropikal iklimlerde ve alçak bölgelerde daha sık görülüyor. Bu enfeksiyonlara neden olan parazitlerden biri de Hymenolepis nana. Bu canlı yaygın olarak cüce tenya olarak da adlandırılıyor. Bu canlının tür isminde yer alan nana, cüce anlamına gelen Latince nânus ya da Yunanca nanos kelimesinden türemiş2. Kendisi cüce ama insan üzerindeki etkisi dev olan bu parazit, savaşların, yoksulluğun hüküm sürdüğü coğrafyalarda enfeksiyonlara yol açıyor çoğunlukla. H. nananın yol açtığı enfeksiyon Asya, Güney ve Doğu Avrupa, Orta ve Güney Amerika ile Afrika’da yaygın görülüyor.
New England Journal of Medicine dergisinin 5 Kasım 2015 tarihli sayısında yayınlanan tıbbi araştırma sıra dışı bir kanser-enfeksiyon vakasını anlatmakta3. Hikayemiz 2013 yılının ilk aylarında Kolombiya’da başlıyor. Hikayenin kahramanlarından birisi H. nana. Diğeri ise AIDS hastalığına neden olan HIV virüsünü taşıyan, 2006 yılında kendisine AIDS teşhisi konulmuş Kolombiya’lı bir hasta. Bu hastada akciğerlerde ve lenf düğümlerinde tek şekilli farklılaşmamış, küçük boyutlu hücrelere rastlanıyor. Yapılan biyopsilerde hastadan alınan hücre örnekleri patoloji uzmanları tarafından tam olarak tanımlanamıyor. Kolombiyalı doktorlar, ABD’deki Center for Disease Control and Prevention (CDC, Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi) ile iletişime geçiyorlar ve CDC’ye biyopside alınan hücre örnekleri gönderiliyor. CDC bir takım hücre kültürü, immünohisto boyama teknikleri kullanarak hücreleri araştırıyor. Bu hücreler boyut olarak insan hücresinden küçük oldukları için araştırmacılar bunların başka bir organizmadan geldiğini düşünüyor ve bu hücrelerin DNA’sı analiz ediliyor.

Bu analizde ortaya çıkarılan DNA dizilerinin H. nana DNA’sına yüzde 99 oranında benzediği bulunuyor. Daha sonra yapılan Deep Sequencing (Derin Dizileme, bir tür DNA dizileme tekniği) analizleri ile bu hücrelerin gerçekten de H. nanaya ait ve kanserli hücreler olduğu bulunan mutasyonlarla kanıtlanıyor. Moleküler kanıtın ortaya çıkmasından yaklaşık üç gün sonra hasta yaşamını yitiriyor. Hastanın kendi hücreleri kanserli değil ama H. nana hücreleri akciğerlerde ve lenf düğümlerinde kanserleşiyor. Bu hücrelerin bağırsakların dışındaki organlarda görülmeleri oldukça nadir. AIDS nedeniyle bağışıklık sistemi baskılanan hastaya kolaylıkla bulaşan H.nana paraziti, hastanın vücudunda kalıyor. Bu süreçte muhtemelen cüce tenyanın kök hücrelerinde mutasyonlar birikerek, bunları kanserli hücrelere dönüştürüyor. 

Dergideki araştırma nadir görülebilecek, sıra dışı bir kanser hikayesini anlatıyor. Bu hikaye hepimiz için oldukça yeni. Çünkü bir parazitin kanserli hücrelerinin insanda sebep olduğu hastalığın öyküsü bu. Bu öykü kanser-enfeksiyon ilişkisine tıbbın ve bilimin daha derinlikli olarak bakmasını sağlayacak belki de ya da çalışmayı yürüten araştırmacıların da belirttiği gibi, HIV virüsü ile H. nananın kol kola gezdiği yoksul coğrafyalarda yanlış teşhislerin konulmasının önlenmesini, yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesini sağlayacak belki…

1 The prevalence of Hymenolepis nana among preschool children of displacement communities in Khartoum state, Sudan: A cross-sectional study. Available from:  [accessed Nov 6, 2015].
2 http://eol.org/pages/2923809/details
3 Malignant Transformation of Hymenolepis nana in a Human Host.  Muehlenbachs et al., N Engl J Med 2015; 373:1845-1852November 5, 2015DOI: 10.1056/NEJMoa1505892

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...