10 Eylül 2015 00:53

Savaş yangınları

Savaş yangınları

Fotoğraf: Envato

Paylaş

HDP İstanbul Milletvekili Beyza Üstün, TBMM’de 21 Ağustos günü bir basın toplantısı düzenledi ve 38 sahifelik “Temmuz-Ağutos (ağustos olacak, orijinal haliyle aldım. h.ö.) 2015’te Kürdistan’daki Orman Yangınlarına İlişkin Gözlemler ve Teknik İnceleme Raporu: Savaş Stratejisi’nin Bir Uzantısı Olarak Orman Yangınları” adını taşıyan çok önemli  bir rapor paylaştı.
Raporda orman yangınlarının çıkarıldığı bölgeler şöyle belirtildi:

“1. Cudi Dağı, Lice – Hani – Kocaköy Üçgeni, Kulp – Silvan, Savur ve Mazı Dağı Orman Yangını

2. Diyarbakır (Amed) Hazro, Silvan, Kulp Bölgesi Güleç Köyü Orman Yangınları

3. Dersim Aliboğazı Amutka Karakolu Civarındaki Orman Yangınları

4. Amed Lice Orman Yangınları

5. Dersim Karakoçan Okçular Köyü Yaylası Şewle ve Sınce ile Cobur, Kızılca, Golan Orman Yangınları

6. Yayladere İlçesi Güneşlik Köyü ve Güneşlik – Zeynelli – Bilekkaya Civarındaki Orman Yangınları”

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ da 8 Eylül’de yaptığı açıklamada 7 eylül günü 128 il ve ilçede parti binalarının ve partililerin saldırıya uğradığını açıkladı.Yakma girişimleri dahil.

8 eylül akşamı da HDP Genel Merkez binası yakıldı.

Savaş yangınları bunlar.

Herkesi, her şeyi yakar savaş.

Ormanlar yakılırken ve elbette savaş suçu işlenirken, kuşların, böceklerin çırpınışlarını, haykırışlarını ve çektikleri acıları düşünün bir.

İlk önce bunu düşünün. Ekolojik tahribata bir dönüp bakın.

Savaş yangınlarına linç girişimleri eşlik ediyor. Kent kır ayrımı kalkıyor. Türkiye yangın yerine dönmüş durumda. Linç sesleri geliyor. Barbarlık kentleri esir almış durumda. Gerçekte ne yaşamını yitirmiş insanlara saygısı var bu güruhların ne de onların yakınlarına ve topluma.

Geçen hafta Van’da İHD’nin Kürdistan’daki şubeleriyle bir eğitim toplantısındaydık.

Keskin nişancı olgusundan söz ettiler. ‘90’larda rastlamadığımız bir şeydi.

Kaymakamlar, valiler, emniyet ve askeriyenin yetkilileri, bu keskin nişancı grubunun Ankara’dan emir aldıklarını, kendilerine bağlı olmadığını söylüyorlar.

JİTEM de böyle söylenti halindeydi ilk önceleri, ‘90’lı yıllarda. Sonra anlaşıldı (anlaşıldı mı?) devlet yapılanması olduğu. Şimdi keskin nişancılar çıktı.

Savaş AKP’yi ve her savaşçı politik aktörü, savaşta ısrar ettiğinde, baraj altına çekecektir. Eninde  sonunda böyle olacaktır. Barış kazanacaktır. Savaş yangınları elbette yürekleri yakıyor en başta.

İnsan acılarına, hayvan ve bitki acıları ekleniyor ve I. Kant’ın ta 200 yıl öncesinden işaret ettiği gibi, en büyük tahribatı doğa görüyor. Yangınları durdurmanın yolu var elbette.

Barış! Nasıl olursa, şartları ne olursa olsun barış. Hatta, şartsız barış!

Duyuru:

Türkiye’nin İnsan Hakları Gündemi Konferansı 3, 2014-2015 başvuruları devam ediyor. Başvurular 20 eylül 2015 tarihine kadar web sitesinden yapılabilir. Konferans, Ankara’da 11-13 Aralık tarihlerinde düzenlenecek. Kesin olmamakla birlikte, öne çıkan konular, şiddet, güvenlik ve insan hakları, cezasızlık, kadına ve LGBTİ’lere yönelik şiddet, cezaevleri, barış hakkı, toplanma özgürlüğü, ifade özgürlüğü, yargı ve insan hakları, sığınma ve mülteci konuları, kent hakkı, iş cinayetleri, nefret söylemi, insan hakları mücadelesi ve bireysel başvuru gibi başlıklar oluyor. Kabul edilen başvurular 25 Ekim’de ilan edilecek. Daha fazla bilgi için bakınız: (insanhaklarigundemi.net).

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...