04 Eylül 2015 00:51

Adam gibi spor!..

Adam gibi spor!..

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Spor, cinsiyet eşitsizliğinin en yoğun biçimde yaşandığı toplumsal alanların başında geliyor. Özellikle erkeklikle özdeşleştirilen futbolda erkek cinsi dışındaki cinsler neredeyse sadece küfür, küçümseme ya da aşağılama nesnesi olarak söylemlerde (Demeçlerde, röportajlarda, haberlerde, yorumlarda, başlıklarda, tezahüratlarda) kendine yer buluyor. 
Aslında “cinsiyet eşitsizliği” kavramı durumu açıklamak için biraz yumuşak kalıyor. Ağırlıklı olarak bilinçsizce de olsa, dile/beyinlere yerleşmiş kalıplar ve ön yargılar çerçevesinde düpedüz cinsiyetçilik yapılıyor. Erkekliğin üstün ve ayrıcalıklı bir cins olduğu ön yargısı o denli derinlemesine özümsenmiş ki, çoğu kişi kanıksanmış ifadeleri dile getirirken cinsiyetçilik yaptığının farkında bile değil.

Spora ait “sporcu”, “antrenör”, “hakem”, “taraftar”, spiker” gibi kavramlar kendiliğinden erkekliği temsil ediyor. Yani bu kavramları kullanırken ayrıca bir “erkeklik” vurgusu yapma ihtiyacı duyulmuyor. Sportif aktivitelerin zaten temelde, “esas cins” olarak kabul edilen erkeklerin yarışıp güçlerini göstermeleri için düzenlendiği varsayılıyor!.. Kadınlar işin içine girdiğinde ise bu kavramların önüne “kadın” ön eki getirilmesi zorunluluğu doğuyor ve böylece ilk başta dışlanan kadınlar görünür kılınmış oluyor!.. 

Söz gelimi, erkek oyuncuların oynadığına “erkek futbolu” denmiyor ama bu oyun kadın oyuncularla oynandığında “kadın futbolu” olarak anılıyor. Bu yaklaşım, futbolun esasta erkeklere ait bir aktivite olduğu ve kadınların oynadığını bundan ayrı tutmak gerektiği yolundaki cinsiyetçi algıyı güçlendiriyor. Özellikle “adam” sözcüğü içeren dile yerleşmiş pek çok ifade üzerinden de cinsiyetçilik daha bir pekiştirilerek adeta zihinlere kazınıyor.
Tabii cinsiyetçi söylemlerle dolu dile karşı çıkarken bunun yerini alabilecek, ayrımcılık içermeyen bir dil oluşturmaya çalışmak da çok önemli. 

İşte spordaki cinsiyet eşitsizlikleriyle mücadele eden Kadınlar için Spor ve Fiziksel Aktivite Derneği (KASFAD) bu alanı cinsiyetçi söylemlerden arındırmak üzere toplumsal cinsiyete duyarlı bir dil rehberi yayımladı.

Rehberde bazı spor dallarının örneğin futbolun, özünde “erkeğe ait olduğu” yaklaşımından uzak durmak için cinsiyetin belirtilmesi gereken yerler dışında “kadın” vurgusunun yapılmamasının önemine dikkat çekiliyor. Buna karşılık, cinsiyetin belirtilmesi gereken durumlar için de  bu kavramların “erkek futbolu” ya da “kadın futbolu” şeklinde kullanılmasının toplumsal cinsiyete duyarlılık açısından uygun olduğu belirtiliyor.

Öte yandan rehber, “erkeklikle” özdeşleştirilen ve kadını görünmez kılan ifadelerin yerine kullanılması gereken ifadeler de öneriyor. Bunlar arasında, “spor adamı” yerine “spor insanı” ya da “spor uzmanı”, “teknik adam” yerine ise “teknik direktör” ifadelerinin kullanılması gibi öneriler var... Rehberde dile yerleşmiş olan bazı cinsiyetçi kalıp lafların yerine de öneriler sunuluyor. “Adam gibi oynamak” yerine “başarılı/iyi oynamak”, “adam adama oynamak” yerine “bire bir oynamak” gibi...  
Rehberde, kadın takımları için kullanılan ve kadınları bazen “korunmaya muhtaç”, “aciz”, “kırılgan” bazen de hayal ürünü varlıklar olarak gösteren, aynı zamanda da tarihsel açıdan erkeğin konumuna göre tarif eden “potanın perileri”, “potanın kraliçeleri” ya da “filenin sultanları” gibi ifadelerin cinsiyetçi boyutuna da dikkat çekiliyor.

Sporu cinsiyetçilikten kurtarabilmek için öncelikle, sporun esasta bir erkek aktivitesi olduğu ön kabulüne dayalı ve diğer cinsleri ikincil/geri planda gören ayrımcı, küçümseyici, dışlayıcı unsurlarla dolu dilin bu alandaki hegemonyasına son vermek gerekiyor. Cinsiyetçiliği besleyen ve sürekli olarak yeniden üreten eril dil, spor alanında toplumsal cinsiyet duyarlılığı yaratabilme mücadelesinin önündeki en büyük engeli oluşturuyor...

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...