30 Ağustos 2015 01:00

Beynimizin lenf sistemi

Beynimizin lenf sistemi

Fotoğraf: Envato

Paylaş

“Bugün bilmediklerimizi yarın biliyor olacağız. Büyük bir biyologlar ordusu canlı maddenin yapısını ve organizasyonunu araştırırken, azımsanamayacak sayıda fizikçi ve kimyacı da cansız şeylerin yeni özelliklerini açığa çıkarmakta. Tıpkı bir tünelin iki zıt ucundan kazan işçiler gibi onlar da aynı amaç için çalışmaktalar. Çalışma şimdiden uzun bir mesafe katetti ve çok yakında canlı ve cansız arasındaki son bariyerler de sabırlı ve güçlü bilimsel düşüncenin saldırısı ile çatırdayacak” böyle diyor Oparin, Yaşamın Kökeni Üzerine isimli kitabında 1924 yılında(1). Oparin kimyasal evrimi yani cansız maddelerden canlılığın oluşumunu Haldane ile birlikte eş zamanlı olarak ortaya atan ünlü bir biyokimyacı. Bilim ve teknoloji o yıllardan bugüne büyük bir hızla ilerliyor ve gerçekten de canlılar hakkında bildiklerimiz her geçen gün artıyor. Bazı yeni bulgular ise üniversite ders kitaplarında yer alan bilgileri değiştirecek düzeyde önemli.  
16 Temmuz 2015 tarihinde Nature dergisinde kısa araştırma (Letter) kategorisinde yayınlanan Structural and functional features of central nervous system lymphatic vessels (Merkezi sinir sistemi lenf damarlarının yapısı ve işlevi) başlıklı çalışma(2) da işte böylesine önemli. Beynimiz merkezi sinir sistemimizin bir parçası. Kalp ve damar sistemlerimiz vücudumuzun çeşitli bölgelerine gerekli besin ve gazları taşırken, lenf sistemimiz lenf damarları ve lenf düğümleri aracılığı ile vücudun bağışıklıkla ilgili olan hücrelerini gerekli yerlere taşımaktadır. Lenf sistemi aynı zamanda bir gider gibi davranarak ölü kan hücreleri ile diğer atıkları da uzaklaştırmaktadır. Bugüne kadar merkezi sinir sistemi ile bağlantılı bir lenf sistemi olmadığı düşünülmekte idi. Her ne kadar merkezi sinir sisteminin bağışıklık sisteminin gözetiminde olduğu bilinse de, bağışıklık hücrelerinin merkezi sinir sistemine hangi yollarla giriş çıkış yaptığı bilinmiyordu.Virginia Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden araştırmacılarAntoine Louveau ve Jonathan Kipnis özel bir görüntüleme tekniği kullanarak fare beyinlerinde dural sinüsleri çevreleyen lenf damarlarını keşfetti. Bu damarların işlevsel olduğu, yani bilinen lenf damarları gibi serebrospinal sıvıdan(beyin ve omuriliği çevreleyen sıvı, beyin sıvısı) sıvıları ve bağışıklık hücrelerini ve artık maddeleri taşıma  yetenekleri olduğu da açığa çıkarıldı. Ayrıca bu damarların servikal lenf düğümlerine de bağlandıkları gösterildi. Farelerde görüntülenen bu lenf sisteminin insan beyninde de bulunduğu beyin otopsi örneklerinde de gösterildi. Bu keşif bağışıklık sistemi ile ilintili sinir sistemi hastalıkları açısından oldukça önemli. Araştırmacılar, Multipl Skleroz, Alzheimer, ve birincil lenf ödemlerinin bazı çeşitlerine bu lenf sisteminindeki bozuklukların sebep olabileceğine işaret etmekte. Bu keşif bu hastalıkların sebeplerinin bulunması ve buna uygun yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi açısından oldukça önemli. Oparin’in işaret ettiği hızda ilerleyemiyoruz belki ama bu sözlerin üzerinden geçen yaklaşık yüz yıllık zaman insanlığın bilgi birikiminin  bilim ve teknoloji ile nasıl değiştiğinin ve şekillendiğinin de aynası.   

1 http://www.valencia.edu/~orilife/englishindex.htm
2 Louveauet al. (2015), Structural and functional features of central nervous system lymphatic vessels, Nature (523):337.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...