29 Ağustos 2015 00:51

‘Orman gibi kardeşçesine’

‘Orman gibi  kardeşçesine’

Fotoğraf: Envato

Paylaş

“Geçen yıl bu zamanlardı... Tek damla yağmurun düşmediği sıcak, kurak ve karmakarışık günler... Kaz Dağımızın, bin pınarlı İdamızın üstünü kara bulutlar sarmıştı... Ormanların gümbürtüsü haber verdi ki, altını oyamadıkları dağımızın bu kez üstünü tarumar edecek, suların yatağını değiştirip şelalelerinde yüzdüğümüz derelere HES yapacaklar! O zaman, ‘Şimdi yeni bir bahara hazırlanmanın tam sırası’ dedik. ‘Daha yukarıya çıkalım, daha derine inelim. Suyun gözüne, ağacın özüne varalım’ dedik. ‘Gençler meraklı dallarını, büyükler tecrübeli köklerini dağın derin bilgisine, ormanın özgür havasına, suların şifalı akışına bıraksın’ dedik. ‘Oradan, suyun gözünden, ağacın özünden, kuşun kanadından bir karşı çıkış eyleyelim’ dedik. Dünyayı anlayan, doğayla ortak hareket eden bir eylem fikri doğdu böylece...”

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Kazdağı Ekofest 2015’e bu sözlerle başlayan bir duyuruyla çağırdı doğa ve yaşam dostlarını. Kazdağı Ekofest 2015, bu çağrıya yanıt veren yüzlerce kişinin katılımıyla 19-23.08.2015 tarihleri arasında gerçekleştirildi.... 

Dernek Başkanı Süheyla Doğan’ın ve şair arkadaşım Mecit Ünal’ın çağrısıyla çıktığım uzun yolculuk Altınoluk’tan Narlı köyüne ulaştıktan sonra da sürdü. Narlı köyü sapağıyla festivalin yapıldığı Darıdere mevkii arasında ulaşım sağlamak için servis konmuştu; yaklaşık iki saatte bir minibüs yukarı gidiyordu. Yemyeşil çam ağaçlarının gölgelediği bir yol ağzında durdurduk minibüsü ve dağın zirvesine yolculuğumuz başladı. Minibüsün penceresinden çevreyi izlerken soluğum kesilmişti gördüğüm güzelliklerden. Kaz Dağlarının yemyeşil güzelliğine bir kez daha hayran oldum. Güzelliklere ulaşmak kolay değil. 11.5 kilometrelik yolu 1 saati aşkın bir sürede aldık. Yemyeşil çam, meşe, çınar, kestane ağaçlarının oluşturduğu ormanın içindeki bozuk toprak yolda virajları dönüp uçurumlardan geçtik.

Festival alanının girişinde bizi “Orman gibi kardeşçesine” pankartıyla birlikte Süheyla Doğan ve dernek yönetimindeki öteki dostların sıcacık gülümsemesi karşıladı. Ekofest Kamp Alanı, Çanakkale ile Balıkesir’i birbirinden ayıran Mıhlı Çayı’nın kıyısında... Çadırlar kurulmuş; değişik kentlerden ve değişik yaşlardan insanlar alandaki yaşama karışmıştı. İnsanlar iç içe ve sürekli bir devinim içindeydi. Kimi ormanın içine doğru yürüyor, kimi Mıhlı Çayı’na girip serinliyor, kimi okuyor, kimi panel konuşmacılarını dinliyordu. 

Festival programında doğa yürüyüşleri, atölyeler, konserler, ağaç tanıma etkinlikleri ve çocuklara yönelik etkinliklerin yanı sıra panel ve söyleşiler de vardı. Şiir ve Doğa başlıklı söyleşide biz dört şair arkadaş buluştuk. Mıhlı Çayı’nın kenarındaki düzlükte panel masası olarak görev yapan kuzine sobanın arkasına geçip oturduk. Mecit Ünal’ın kolaylaştırıcılığında gerçekleşen panelde benimle birlikte Abdülkadir Budak ve Mustafa Köz konuşmacıydılar. İzleyenler yerlere uzatılmış kütüklerin üzerine oturmuştu. İki saate yakın bir süre doğa ve şiir; günümüzde şairlerin doğa ve doğanın yıkımı üzerine sorumlulukları vb. konular üzerine sohbeti ve şiirlerimizi paylaştık izleyicilerle... Şiirin ve sanatın yaşamı savunma mücadelesindeki işlevini anımsadık hep birlikte. 

Bu yıl ikinci kez gerçekleştirilen Kazdağları Ekofest 2015, 23.08.2015 pazar günü sona erdi. Oradan ayrılırken düzenleyicilerden katılımcılara, izleyicilerden konuşmacılara herkes hem birbirinden hem de asıl öğretmen olan doğadan öğrenmiş, çoğalmış olarak duyumsuyordu kendini... Asıl olan ülkemizin birçok yerinde olduğu gibi çıkarları uğruna doğal ve kültürel zenginliklerimizi yok etmekten çekinmeyenlerin durdurulması için, doğayı ve yaşamı savunma mücadelesinde yer alma bilincinin daha çok insanla paylaşılmasıdır. Çünkü günümüzde insanların para hırsı, doğayı yok etmekte sınır tanımıyor. Yırca köyündeki zeytin ağaçları, Taksim Gezi Parkı’ndaki ağaçlar, Karadeniz yaylalarındaki ağaçlar, Torosların eteklerindeki benzersiz ağaçların rahatını kaçırıyor para babaları ve iktidar sahipleri... Yaşamdan doğadan yana olanları bir araya getiren bu tür buluşmalar, bu nedenle çok önemli. Büyük bir özveriyle bu etkinlikleri yürüten dostlara teşekkür ediyor; özgür akan suların önünü kesecek, ırmakları kurutacak olan HES’lere karşı başlatılan Kazdağı Ekofest’in güçlenerek sürmesini diliyorum. 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa