21 Ağustos 2015 00:30

Ön bahçede sarmaşık olacağına , arka bahçede diken ol…

Ön bahçede sarmaşık olacağına , arka bahçede diken ol…

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Dikili, 13. Gençlik Yaz Kampı bitti. Kampa katılan ve bu satırları okuyan gençlerin içinden hüzünlü bir ahhh sesi duyar gibiyim.  Gelecekten çalınan bir haftada tahayyül edilen bir dünyanın ufacık bir deneyimini yaşadılar.  Kolektif yaşam, özgürlük ve kardeşlik kavramlarını çok duymuşlardı ama pratikte azıcık da olsa yaşamanın tadı damaklarında kaldı.
Emek Gençliği 1999 depreminde “Derince Emek Çadır Kenti”ni kurarak gençliğin refleksini devletten önce göstermişti. Adını hatırlamadığım bir büyük(!)  general yüce Türk halkına TV’den şöyle sesleniyordu: “Oraya Emek diye bir çadır kent kurmuşlar…” (Devamını siz doldurun terörist vb) gençler sahra çadırları, ilaç ve kurtarma ekipleriyle depremin merkezinde çalışmışlardı. O zaman da devlet algısı aynıydı, gençlik korkulacak bir güçtü yani. Bu gün de aynı. Suruç Katliamı’nı yapanlar aynı zamanda gençlere ve onların ailelerine göz dağı vermek istemişlerdi. Zarar verdiler evet. Kampa katılacak gençlerin yaklaşık yüzde kırkını etkilediler. Ama katılımı yine de engelleyemediler. Yaklaşık bin genç geleceğe taşıyacakları güzellikleri ve bu uğurda mücadele etmenin anlamıyla döndüler. 13 yıldır  3 bin 500 ile 1500 civarında genç kampa katıyordu. İlk kez ortamın provoke edilmesinden dolayı 1000 civarında bir katılım oldu. Demem şu ki; ortalama olarak her yıl başına 2 bin genç katılmış olsun. 13 kamptan ortalama 26 bin genç bu deneyimi yaşamış. Bu durum bile Emek Gençliğinin gücünü ortaya koymaktadır.  
Atölyelerle ilgili gözlemlerimle devam edecektim ama Evrensel’e gelen TİT tehdidi araya girdi. 19 Ağustos tarihli Evrensel’de konuyla ilgili haberi okuyunca baktım ki TİT (Türk İntikam Tugayı), cepheyi epey genişletmiş. Gerçi Genel Yayın Yönetmenimiz Fatih Polat gereken cevabı vermiş ama ailenin bir ferdi olarak ben de ağzıma geleni değil de aklıma gelenleri paylaşayım.
İnternet sitemize mesaj yazarak tehdit ettiklerine göre, özellikle bu teknolojik ve bilişim çağının güçlü odaklarından T.C. devletinin ne kadar güçlü ya da güçsüz olduğunu sınamaya çalıştıklarını düşünüyorum. Ya da devletin kimlere karşı güçlü kimlere karşı güçsüz kaldığını göstermek istiyor olabilirler mi? diye soruyorum. Ve ekliyorum.  Daha önceki tehditler karşısında sayın savcı ve adalet dünyasının ne yaptıklarını sormak isterim. Sonuç; hiç…
Buradan, hukuk ya da adalet dünyasından kimin görev alanına giriyorsa onlara sesleniyorum. Genelde savcılar göreve çağrılır ya, ben de çağırıyorum;
“Evrensel ailesinin bir ferdi olarak şimdiye kadar üzerime düşen görev ve sorumluluğu yerine getirmeye çalıştım.  Bu sorumluluktur ki bu çağrıyı yaptırmaktadır. TİT isimli sizlerin içeriğini çok iyi bildiğiniz faşist, ırkçı örgütün Evrensel gazetesi ve ailesine yaptığı tehditlerin sonucu uğrayacağım/ız manevi ve maddi zararlara karşı başta can güvenliğim/izin  sağlanması için sizleri göreve çağırıyorum/uz.”
Sonra duymadım vah vah bilmiyorduk falan demeyin… Yani bu bir suç duyurusudur…
Ortalığı toza dumana bulayanların başı olan hükümsüz hükümet başta olmak üzere kurtlara puslu hava yaratarak arka bahçenin dikeni olarak niteledikleri bizleri sindireceklerini düşünüyorlarsa aldanıyorlar.
Gelelim TİT faşistlerine; ya bizleri tanımıyorsunuz ya da spor olsun diye uğraşmayı seçiyorsunuz. Devrimcilerin, hak gazeteciliği yapanların Genel Yayın Yönetmenimiz Fatih Polat’ın deyimiyle “Ne zaman pabuç bıraktıklarını” gördünüz?
Bizler ön bahçede sarmaşık olacağımıza, arka bahçede diken olmayı yeğleriz…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...