02 Ağustos 2015 01:00

Dikkaat... Bu bir rehin siyasetidir!

Dikkaat... Bu bir rehin siyasetidir!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

“Hiç kimse duymak istemeyen biri kadar sağır olamaz.”

Can yakıcı bu savaş hali belasını başımıza yeniden musallat edenleri W. Shakespeare’in bu sözü ne güzel tarif ediyor. Baştan sona bir yalan sistematiği üzerinden kurguladıkları stratejiyle yoksul ocaklarına ateş düşürüyorlar ve gerçeğin sesini asla duymamaya yeminliler...

‘Terörle mücadele’ isimli tamamen siyasal bir operasyonla yeni darbesini yaşıyor Türkiye! 7 Haziran akşamından hemen sonra harekete geçen bir ‘mekaniği’ vardı. Zihni alt yapısı ise daha önceden şekillenmeye başlamıştı. HDP’nin parti olarak seçime girmesi, barajı aşma olasılığının yükselmesi ve nihayet “Seni Başkan Yaptırmayacağız” şiarının seçim sürecini belirleyen bir dinamik haline gelmesi...

Şimdi ‘PKK’nin eylemleriyle bitti’ denilen ‘çözüm süreci’ de daha o zaman bitirilmişti aslında. Seçim yenilgisi sonrası “Artık çözüm sürecinin filmini yaparlar” diyen zat, bugün “PKK eylemlerini” sorumlu tutuyor! Acemice bir oyun bu ama sonuçları berbat, insanlar ölüyor...

“Bedeli ne olursa olsun” diye söze başlıyorlar... O ‘bedel’in insan canı olduğunu ve kendilerinin de yedi sülalelerinin de bu ‘bedel’den mutlak surette ‘muaf’ olduğunu bilme rahatlığıyla konuşuyorlar.

“Kandil’i tamamen imha edeceğiz” yeminleri içiyorlar ama bunun gerçekleşmeyeceğini biliyorlar...

“Hepimiz şehadet şerbeti içmeye hazırız”  diyorlar ama o şerbeti asla içmiyorlar, hep ‘hazır’da kalıyorlar!..

Ve daha ne ajitasyonlar... Hepsi ama hepsi seçimde kaybedilmiş iktidarın yeniden tazelenme olasılığı için...

Dağı taşı bombalayan F-16’lardan sufle alan bir acayip yandaş türle memleketin nabzına kan pompalıyorlar ve bu nabzı anketlerle izliyorlar. Yok bu dediğimiz teşbih falan da değil. Bakın, Reuters haber ajansına konuşan ‘AKP’li üst düzey bir yetkili’, oy oranlarına dair anketler yaptırdıklarını, bu anketlerde tek başına iktidar sonucunu yakalarlarsa koalisyon görüşmelerinin sona erdirilebileceğini, erken seçime gidilebileceğini söylüyor!

Yani? Bugün yitirilen canlar, çocuklarını yitiren ailelerin yaşadığı dram, baştan başa ülkeyi saran acı iklimi... ve atılan nutuklar, ve yalanlar yalanlar... o anketlerdeki iktidar ibresini yükselttmek için... Ülkenin başına geçirilen bu yakıcı çorabın öte yüzünde istatistikleri hesaplayan ahlaksız mı ahlaksız bir soğukkanlı akıl var...

“HDP, PKK ile arasına mesafe koymaz, dediğimiz çizgiye gelmezse, çözüm süreci de işlemez” diyor biri.

Asıl kastetikleri ‘çizgi’, HDP’nin baraj altı yapılmasıdır, hiç kuşkumuz yok. Ayrıca, “HDP çağrı yapsın PKK’ye silah bıraktırsın” demek, en az “AKP çağrı yapsın, IŞİD silah bıraksın” demek kadar boştur, en az o kadar mizah konusudur. Ama dediğimiz gibi, bile bile söyleniyor bunlar çünkü asıl mesaj HDP’ye de değil, halkadır. Deniliyor ki HDP’yi baraj altı bırakmadığınız sürece çözümü unutun, savaşı kabullenin. Rehin siyasetidir bu ve rehin alınan da HDP değil, halktır. Çünkü bütün bu yaşananların tek ‘suçlusu’ halktır! 7 Haziran’da HDP’ye barajı aştırıp AKP’yi tek başına hükümetten, Erdoğanı da başkanlıktan eden halk... Şimdi cezalandırılmaya çalışılmaktadır. “Terörle mücadele” adına çocukları ölüme gönderilerek, yoksul yaşamının üzerine bir de genç ölümler eklenerek...

İşte o halk konuşacak yeniden, göreceksiniz. En umarsız göründüğü anda, konuşacak, hükmünü verecektir. Diyecek ki, seni başkan yaptırmadık diye savaş mı açıyorsun bize; hayır kabul etmiyoruz davetini, sana savaş yaptırtmayacağız, bir kez daha yenileceksin ve daha güzel yenileceksin!

Çok mu güçlü görüyorsun kendini, aldanma dünya haline, en zayıf anındasın işte, yenileceksin ve bu çok süper olacak!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...