30 Temmuz 2015 01:00

AKP-MHP Koalisyonu oluştu!

AKP-MHP Koalisyonu oluştu!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

CHP ve AKP koalisyonu kurulur mu kurulmaz mı diye konuşuladursun aslında Mecliste bir koalisyon kurulmuş bulunuyor.
Yani günlerdir AKP’nin çizdiği çerçeve içinde kamuoyu karşısına çıkıp, “Şöyle derinlemesine böyle iyi niyetle konuşup bir koalisyon programı oluşturuyoruz” diyen CHP’liler boşuna konuşuyorlarmış!
Çünkü ülke, MHP ve AKP elbirliği ile 90’lı yılların; OHAL’li, istenmeyen partilerin kapatılıp vekillerin tutuklandığı, faili meçhullü, gözaltında kayıplı, özgürlük, demokrasi diyenlerin ezildiği yıllara doğru götürülüyor.
Evet, henüz faili meçhullere, gözaltında kayıplara gelinmedi ama gidişat, yeni şartlar da oraya doğrudur!
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, “90’yı yıllara mı dönülüyor“ sorusuna dün, “Hayır o zaman yasalara aykırı işler yapılıyordu; biz tamamen yasalara uygun davranıyoruz” diyerek klişe bir yanıtla geçiştirse de bugün de insanları partileri, çevreleri suçlamak için yetkililerin hiçbir kural tanımadıklarını da herkes biliyor artık!

CHP-AKP KOALİSYONU NE YAPACAK Kİ?

Böyle bir Türkiye’de CHP-AKP koalisyonu kurulsa ne olur, kurulmasa ne olur! Ki, daha şimdiden CHP, AKP’nin MHP’yle amaç birliği içinde ülkeyi 90’lara götürmesine itiraz bile edemeyecek biçimde AKP’ye angaje olmuş görünüyor.
Demek ki Meclis Başkanlığı konusunda MHP’nin AKP’ye desteği aslında hiç de sanıldığı kadar, “HDP ile aynı safta görünmemek” gibi çocuksu, olanlar dikkate alındığında masum sayılacak bir gerekçeye dayanmıyormuş!
Şöyle ki;
Bombardımanlar ve polis operasyonları, “IŞİD’e karşı mücadele” iddiasıyla başlamıştı ama “ilk gün”den sonra IŞİD unutuldu. Hava Kuvvetlerine bağlı savaş uçakları bir haftayı aşkın bir süreden beri gece gündüz demeden Kürdistan Federe Devleti’nin topraklarındaki Kürt güçlerinin barınakları ve diğer tesislerini bombalıyor. Uçakların “eksik” bıraktığı uzun menzilli obüslerle tamamlanıyor!

MHP ve AKP işbirliği ile araştırma önergesi reddedildi

IŞİD BAHANE, IŞİD’E KARŞI MÜCADELE YOK!

Gözaltılar da ilginç biçimde devam ediyor; HDP çevresinden gençler düğüne gitmek için yola çıktıklarında bile “Karakola saldırmaya gidiyorlardı” diye fotoğraflarla gazetelere servis edilirken “IŞİD’in merkez karargahı” denilen mahallede alınan yabancı ve yerli kişiler, savcı huzuruna bile çıkarılmadan “kanıt olmadığı” iddiasıyla serbest bırakılıyor. Ve bugüne kadar sadece 18 IŞİD’cinin tutuklandığı belirtiliyor. Zaten Kilis sınırındaki IŞİD’ciler de hendek kazma, mayın döşeme gayetlerini, TSK’nin gözetimi altında aksatmadan sürdürüyor!
Ama Erdoğan’ın inisiyatifiyle oluşan bu tablo, gerçeğin yarısını oluşturuyor.
7 Haziran seçiminin üstünden iki ay bile geçmeden oluşan Mecliste 80 milletvekiline sahip HDP, önce Davutoğlu ve düşmüş Hükümeti tarafından meşruiyet çizgisi dışında bir parti muamelesiyle karşı karşıya kalırken, MHP, Cumhurbaşkanı ve kimi AKP sözcüleri HDP ve vekillerine karşı savcıları görev çağırdılar.

7 HAZİRAN’I YOK SAYMA VE HDP’Yİ KAPATMA!

MHP bunu, Yargıtay Başsavcısını, HDP’yi kapatmaya çağırırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan, “parti kapatmaya karşı olduğu”nu ama milletvekillerinin cezalandırılması için HDP’li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını istedi. AKP’nin kimi önde gelenleri de bu görüşteler. Nitekim Yargıtay Başsavcılığının da HDP için harekete geçtiğine dair haberler de var. Böylece en önemli konularda Erdoğan’ın başkanlığında fiilen bir MHP-AKP koalisyonu oluşmuş bulunuyor.  
Bu gelişmeler içinde HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş; 80 HDP‘li vekilin dün itibariyle “dokunulmazlıklarının kaldırılması için dilekçe vereceklerini” duyurdu. (Bu yazı yazıldığında henüz dilekçeler verilmemişti.) Ve Demirtaş, “Bizim kimseden korkumuz yok. 550 milletvekilinin de dokunulmazlıkları kaldırılmalı, kimin ne suçu varsa yargılansın!” diyerek 17-25 Aralık yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet suçlamalarına da gönderme yaptı. Ve HDP bu konuda bir “Meclis araştırması” yapılması için girişimde bulunacağını da açıkladı. Ve bu gelişmeler sokağa da yansıyor. Önceki gün Erzurum’da olanlar (*) fiili AKP-MHP koalisyonunun ülkeyi nereye götürüldüğünü göstermesi bakımından önemliydi.

AKP’NİN 13 YILDA GELDİĞİ YER!

Daha birkaç ay önce bile “çözüm sürecini” savunduğunu söyleyen, karşı çıkanlara, “Ne yani üç yıldır şehit cenazesi gelmiyor; gelsin mi istiyorsunuz?”, Seçimden sonra bile “çözüm sürecinin devamı kırmızı çizgimizdir” açıklaması yapan Davutoğlu AKP’si, bugün de “çözüm sürecini” bitiren operasyonlar düzenleyerek, ülkeyi OHAL düzenine sürüklemeyi bir başarı, bir kahramanlık olarak gösteren kara propaganda yürütüyor. Ki bu, MHP’nin resmi çizgisidir.
Yani 13 yıl ülkeyi yöneten AKP iktidarı; 7 Haziran’ın açtığı demokrasi ve özgürlükleri geliştirme yolunda ilerlemek değil ama tersine ülkeyi çeyrek yüzyıl geriye, 90’lı yılların ilk yarısına götürmekle; 90’lı yıllardaki gibi, savaş uçaklarının obüslerin, asker-polis operasyonlarının politikayı, sosyal yaşamı belirlediği bir Türkiye’ye gelmiş olmakla övünüyor.

(*) Erzurum Aşkale’deki TOKİ inşaatında çalışan işçilerden birisinin yüzüğünde “PKK amblemi” olduğunu iddia eden bir esnafın işçilerle tartışmaya girmesiyle başlayarak kışkırtılan bir kalabalık işçileri linç etmeye kalktı. Polis işçileri kentten çıkardı. Kalabalık Ardahan-Erzurum yolunu kapatıp, içinde Kürtlerin olduğunu varsaydıkları yoldan geçen otobüsleri taşladı. Tabi Hükümet ve güvenlik güçleri, bu güruhun ayaklanmasını “kamu düzenini tehdit” olarak görmedi.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...