08 Temmuz 2015 01:00

Erdoğan niye ayak sürüyor?

Erdoğan niye ayak sürüyor?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

7 Haziran seçiminin üstünden tam 31 gün, Yüksek Seçim Kurulu’nun “seçimin kesin sonuçlarını ilan etmesi”nin üstünden 18 gün geçti. Ama Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni hükümetin kurulması için henüz hiçbir adım atmış değil.

Oysa bugüne kadar yapılan genel seçimlerde, Cumhurbaşkanları, kesin sonuçların ilanından sonraki 7 gün içinde hükümeti kurma görevini verdiler.

Her işi hemen yapma heveslisi olan Erdoğan’ın hükümeti kurma görevini vermek işini bu kadar uzatması, muhalefet ve basında siyasi gelişmeleri izleyenler tarafından elbette “manidar” bulunuyor.

Ayak sürümesinin gerekçesini, “Meclis Başkanı seçilsin, sonra...” biçiminde açıklayan Erdoğan, sonra bu fikrini de değiştirdi; ”Meclis Başkanlık Divanı oluşsun ondan sonra...” demeye başladı.

Dahası AKP’li Meclis Başkanı İsmet Yılmaz da Erdoğan kadar ağırdan alıyor. Meclis Başkanı seçilmesinin üstünden bir hafta geçmesine karşın o da ortalıkta dolaşmakta, törenler yapmakta; ama asıl ve acil işi olması gereken Meclis Başkanlık Divanı’nı oluşturmak için, Mecliste grubu bulunan partiler arasında bir uzlaşma sağlamak üzere girişimler yapmamaktadır. Nitekim Meclis Başkanı Yılmaz, dün de Meclisi, hiçbir ön girişim yapmadan toplantıya çağırmıştır. Bu da Yılmaz’ın açıkça, Erdoğan’ın “Ne kadar ayak sürünürse o kadar uzun süre AKP’nin tek başına hükümetinin sürmesi anlamına geleceği” anlayışına katıldığını göstermektedir.  

Meclis dün nihayet Başkanlık Divanı’nın oluşturulması için toplandı. Bu yazı yazıldığında henüz bir sonuç yoktu. Ama Başkanlık Divanı oluşturulmazsa, Yılmaz’ın da inisiyatifini bu süreci mümkün olduğu kadar uzatmak için kullanacağı sonucunu çıkarabiliriz.

Şunu biliyoruz: Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Haziran seçiminde ortaya çıkan sonuçtan hiç hoşnut değildir ve elinden gelse, daha da önemlisi AKP’nin tek başına iktidar olabilecek bir çoğunluk sağlayacağını garantilese, bugün erken seçime gitmekte tereddüt etmez. Ama, böyle bir olasılık görmüyor. Bu yüzden de AKP’nin tek başına iktidar olmamasının, dolayısıyla koalisyon hükümetinin oluşmasının zorluklarını halka gösterebileceği biçimde süreci yönlendirmek, halkı, “Koalisyon bize yaramaz” çizgisine iterek, bir erken seçimden tek başına AKP iktidarı çıkarmayı amaçlıyor. Hükümetin oluşum sürecinin uzatılmasının da en azından bir yanıyla buna hizmet edeceğini, süre uzadıkça gerilen sinirlerin muhalefet partileri arasındaki kavgaları körükleyeceğini, bunun da toplum tarafından hoş karşılanmayacağını var sayan Erdoğan, “Bakın bu partiler koalisyona yanaşmıyor” propagandası için dayanak sağlayacağını umuyor. Bu yüzen de Cumhurbaşkanı, sonuna kadar, bir koalisyon hükümetinin kurulmaması için uğraşacak görünmektedir.

Nitekim bir aydan beri Erdoğan, “düşmüş bir hükümet” olan Davutoğlu Hükümeti’yle hem savaş tamtamları çaldırarak içerde ve dışarıda “savaş hali” ortamı yaratmakta, hem de “diğer işler”i bir “hükümet sorunu” yokmuş gibi yürütmeyi sürdürmektedir.
Bu hiç de olağan olmayan durumu gören muhalefet de ister istemez “Cumhurbaşkanının böyle ayak sürümesi”nden, “erken seçim” tarihini yakınlaştırma, muhtemel bir koalisyon oluşması durumunda, ortaya çıkabilecek “kirli çamaşırları” daha derine gömmek için zaman kazanma… gibi nedenlere bağlamaktadır. Hatta kimi muhalefet sözcüleri, Erdoğan’ın ayak sürüme amacını, “Ağustos’ta toplanacak Yüksek Askeri Şura’da komuta kademesinin, ‘düşmüş de olsa’, AKP Hükümeti tarafından belirlenmesi”ne kadar vardırmaktadır. Ki, bu iddiaların hiçbirisi temelsiz değildir.

Çünkü Erdoğan’ın işi gerçekten çok zordur. Her adımda “yukarı tükürse bıyık aşağı tükse sakal” vaziyetiyle karşı karşıya kalmaktadır. Çünkü ülkenin “Çözüm Süreci”nden Suriye sorununa, ekonomideki sorunlardan eğitime, sayısız sorunları “çözüm” beklemektedir. Kadrolaşma, yolsuzluk sorunları, Meclis’te düşmüş olmanın getirdiği handikaplar da bu çözümsüzlüklerin üstüne gelmektedir!

Halkı ve muhalefeti, hükümetin kurulup kurulmamasıyla, muhalefet partileri arasında gerilimli ağız dalaşını kışkırtarak oyalamak, sonra da kıvama geldiğinde, “erken seçim zorlamak” Cumhurbaşkanı ve kliği için tek çıkar yol görünmektedir.
Erdoğan ve adamları bu yolda yürümeyi başarır mı, bunu da yakında göreceğiz!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...