08 Temmuz 2015 01:00

Hüseyin Ali'den AKP'ye IŞİD'le mücadelede samimiyet testi

Hüseyin Ali'den AKP'ye IŞİD'le mücadelede samimiyet testi

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Tayyiban’ın‘Savaş Hali’ seferberliği berdevam…
Tabii enformasyon bombardımanı da…
Misal.
Ruşen Çakır yazdı (3 Temmuz 2015). Hükümet bir grup gazeteciyle bi’ araya gelmiş (2 Temmuz 2015).
Çakır’ın yazdıkları, tespitlerimin yanlışlığına işaret etti.
Zira benim aksime, İktidar asıl hedefin PYD/Kürt Hareketi olduğunu savunuyormuş… Tersi algıdan rahatsızmış.
Çakır’dan okuyalım:  
“Hükümet, Suriye sınırındaki askeri hareketliliğin “Bu ülkeye askeri harekat yapılacağı ve bunun esas hedefinin de PYD’nin, diğer bir deyişle Kürtlerin etkinliğini durdurmak olduğu” şeklinde yorumlanmasından rahatsız.”
Ruşen Çakır’lara refakat eden “Üst düzey bir hükümet yetkilisi” biraz daha açmış:
”Sorunun kaynağında IŞİD’in olduğunu, PYD’nin kesinlikle hedef alınmadığını” vurgulamış…
Daha ne desin!
Ruşen Çakır da anlaşılan ikna olmuş. İzlenimlerini paylaşırken net ifade etti:
“Ankara IŞİD’e karşı ilk kez açık bir şekilde pozisyon almak üzere. Bu noktada ABD ile belli bir uyum ve işbirliğinin yakalanmış olduğu söylenebilir.”
Âlâ…
Ruşen Çakır’ın bi’ nevi kefil olduğu gibiyse vaziyet…
“IŞİD bahanesiyle Suriye’de PYD engellenmek isteniyor algısı tedirginlik yaratıyor” ise sahiden…
Hasılı temize çekmek istiyorsa algımızı Tayyiban…
O halde alınganlığa lüzum yok… İzlediğimiz bu ‘savaş hali’ IŞİD hedefli!..
Diyelim…Öyle mi?
Pekiii..

SINIR İSTİKAMETLİ TANK GÜNLÜĞÜ TUTTURULUYOR… İKEN

Hafta başı cumhuriyet.com.tr’de okudum…
Heyecana gark oldum…
Bildiriliyor ki:
Suriye sınırındaki tanklar harekete geçti…
Kilis’te konuşlanan TSK tanklarının bulunduğu
bölgeye doğru çevirdi…
Yetmemiş… Bazı tankların sınıra yaklaştığı görülmüş…
Ben de geçenlerde, Özgür Gündem’de Hüseyin Ali’nin köşesinde gördüm (IŞİD’le dostluk yapmanın sonu, 3 Temmuz 2015)

AKP’YE “HEDEF IŞİD” İDDİASINI KANITLAMA FIRSATI UZAKTA DEĞİL

Yazmış, Hüseyin Ali:
* Kobanê’de kadın, yaşlı, çocuk ayırımı yapılmadan 250 sivil katledildi. Bu katliamı yapanlardan en az 3’ü Türkiye’ye kaçtı. Bunlar en az yüz defa ağırlaştırılmış müebbet ceza alacak suç işlemişlerdir. Türk devleti şimdi bunları 250 sivilin öldürülmesinden yargılayacak mı, yargılamayacak mı?  
* Dünya IŞİD’i en insanlık dışı katiller sürüsü bir örgüt olarak görüyor; o zaman Tel Abyad’dan Türkiye’ye sığınan onlarca, hatta yüzlerce IŞİD’li yargılanacak mı?
* 10 civarında IŞİD’li sınırı geçerken herkesin gözü önünde yakalanmıştır. Basında bile görüntüleri çıkmıştır. Türkiye bunları insanlık düşmanı katiller olarak yargılayacak mı?
* Ya da bunları katliam ve soykırım yargılaması yapan uluslararası mahkemelere teslim edecek mi?
Başlık diyor ya, Hüseyin Ali’den AKP’ye IŞİD’le mücadelede samimiyet testi…  Bağlıyor Özgür Gündem Yazarı:
“Türkiye eğer IŞİD’e karşı mücadele ettiğini söylüyorsa derhal katliam yapanları mahkeme önüne çıkarır, Kobanê katliamı suçlusu olarak yargılar.”
Yargılar mı?
Biz mi yanılıyoruz?
Ruşen Çakır’ı ikna eden iktidar mı doğru söylüyor?
Test zamanı!

HALEP HALEP DE KALSIN ARŞIN TAYYİP’İN ELİNDE

Bu arada ihmal etmeyelim…
Tayyiban’ın “Hadi girelim”ci medya taburu, rahat!  
On başı Melih Altınıokgiller… Kalem çat, Postal çöz…
Fakat arazi olma…
Hüseyin Ali’nin sualleri size de…   
Madem “Türkiye IŞİD’i kolluyor…” külliyen yalan ve iftira…
Madem Türkiye IŞİD’le savaşmalı…
‘Savaş hali’nin içeride dışarıda Kürtlerle alâkası yok..
Hodri meydan!
Halep orda kalsın, arşın Tayyip’in elinde…
Tartsın IŞİD’in döktüğü kanı…
Ölçsün DAİŞ’e kevgire çevirttiği sınır boyunu…
Sizi bilmem; girer misiniz çıkar mısınız!..
Ama “Mehmetçik”i sokmayın komşuya, daha fazla kanatmayın sınır ötesini…
IŞİD orda değil (sadece,) burada (da)…
Hatta orada olması biraz da burada (olmasına bağlı)…
İse… Mugalata yapmayın!
Gösterin… Dezenformasyonda değil eylemde…
Sınır ötesinde değil berisinde… Urfa’da, İstanbul’da…
Çözün IŞİD’inizi…
Var mısınız?


SATIR ALTINDAN NOTLAR

CELAL DOĞAN, HDP’NİN BAYKAL’I OLMA… SARAY VE CİVARINDA DOLAŞMA…

Lütfen…
Temennimin sebebi aşikâr ama… İzah edeyim…
Mevzuya vakıfsınızdır:
Cumhuriyet’ten öğrendik (4 Temmuz 2015)
HDP Milletvekili Celal Doğan, Saray’da Tayyip Reis ile görüşmüş…
“Parti adına bir görüşme olmadı”ğının altını çizmiş…
Sahiden böyle mi?.. Yoksa Parti adına “Gayri resmi” diplomasi mi yaptı?..   
Doğan’ın dediği gibi olmasını…
Parti’den habersiz şahsi görüşme olmasını temenni ederim…  
Aksi halde Celal Beye haksızlık etmiş olurum…
Baykal’a benzetilmek zira zaten pek hoş sayılmaz…

“AMBARGO”YU SANDIK KOYDU, ANLAMADIN MI?

Neyse… Beyanı esas alarak devam edeyim...
Celal Doğan sitemkâr sormuş:
“Erdoğan’la konuşmak ambargolu mu?”
La havle!
Mide meselesi deyip geçebilirim ama yapmayacağım…
Hatırlatacağım:
‘7 Haziran Ayarı’ koydu o ambargoyu, anlamadın mı, Celal Doğan?

HUKUK TAZELEMENİN MAKSADI

Devam edeyim…
Politik manası ne bu, Celal Doğan’ın RTE ile Hukuk tazelemesinin(*)?
Sandıkta, Tayyiban AKP’si silkelenmişti…
Bahçeli desteğiyle toparlanma sürecine girdi…
AKP 7 Haziran’da kaybettiği psikolojik üstünlüğü MHP sayesinde yeniden tesis etmeye çalışıyor…
Tabanına ve avanesine ‘İşler hâlâ bizden sorulur’ demeye ne çok ihtiyacı vardı!..
ilkin bunu becermeliydi, Türkiye’ye kabul ettirebilmesi için yeniden efendiliğini…
Nitekim son günlerde muradına erdi… (Neden ve nasıl?)
Cihet-i Tayyiban’da panik, kaygı ve tedirginlik…
Belki güç kaybı ile giderek dağılma… İhtimali bertaraf edilmeye çalışıldı… Çalışılıyor!
Bahçeli’nin hayat öpücüğünün sağladığı moral abartılarak psikolojik üstünlük zırhını yeniden giyme derdinde Tayyiban AKP’si… (Eyvah!)

AKP’YE HAYAT ÖPÜCÜĞÜ OLMASIN

Vaziyet tehlikeli sulara seyrederken tam da…
Soldan, HDP’den AKP’nin yardımına koşmak niye?
AKP’nin devreden çıkarılması talebi sayısal ve moral başarı kazanmışken… Hem de.
“AKP’siz olmaz” değirmenine neden su taşınıyor ki?!
Tayyip’in başkanlık rüyası kursağında kaldı derken, memleket meselelerini, (C. Doğan ifadesiyle) “her şeyi…”
Koalisyonu filan konuşmak için Saray’ın kapısına dizilmenin manası ne?
Ayıp olmuyor mu?
MHP ve CHP ile yarışa mı girilecek, fiiliyattaki Recep Tayyip merkezli Türkiye’yi onaylamak…
Ve ‘Başkanlık’ hayalini takdis etmek için Reis’in…

GÖREV KÂĞIDINDA YAZAN

“Erdoğan ile görüşmeye ambargo mu var” diye soran Celal Doğan’a mahsusen hatırlatırım…
RTE’yi memleket meselelerinin temel aktörü olarak değerlendirme vazifesiyle değil…
Tayyip’i “anayasal konumuna çekmek” için Meclis’tesiniz…diye biliyorum…
Yanılıyor muyum?

(*) Celal Doğan, RTE ile Belediye Başkanlığı döneminden beri tanıştıklarını, hukuklarının çok eski olduğunu zikretmiş…

TAYYİP’TEN AL ELEKTRİĞİ

HDP’li Celal Doğan’ın Tayyip’le görüşmesinin gündeme düşmesi belli ki birilerini alarme etmiş…
Habertürk (HT) Gazetesi, ertesi gün Celal Beye bağlanmış, telefonla.
Gazete ilk sayfa manşetini Doğan’ın izlenimiyle paylaştırmış:
Çözüm sürecine devam (5 Temmuz 2015)
Tayyip hepimizi kandırıyormuş meğer…
Zira Doğan, Reis’den “Çözüm sürecine devam edeceği” elektriği almış.
Halbuki Ne demişti Y. Akdoğan? “Bundan sonra filmi çekilebilir Çözüm Süreci’nin! Tayyip de filmini istiyor olabilir mi!?
Enteresan. İzlenim de manşete çekilmesi de…
Kime (ve niye) ki bu mesaj?
Neyse… HT’nin aynı haberinin dibindeki cümle de dikkatimi celbetti…
Doğan gazeteye demiş ki:
“(Cumhurbaşkanı’yla-ea)Parti disiplini içinde, yetkili kurullarımı aşmadan görüştüm.”
İma ettiği gibi Parti’nin bilgisi dahilinde ise görüşme, HDP’ninvize veren ilgili kurulları da Celal Doğan eleştirimden payına düşeni almalı.
Sözüm onlara da o halde…         

DİREN-İŞÇİ METAL ÜNİVERSİTESİ

Yalan yok; görünce tebessüm ettim…
“Gebze’de işçilerin ücret iyileştirmesi talebiyle üretimi durdurduğu Arçelik LG fabrikasına bu sabah saatlerinde çevik kuvvet polisleri girdi.” (4 Temmuz 2015)
Üniversitelerde devrimci gençlerin eylemini bastırmak için gördüğümüz ‘Çevik’ler…
Sıra fabrikalara gelmiş…
Dedim ya yalan yok; sevindim…
İşçiler fabrikaları üniversiteye çevirdiler demek, diye…
Öğrendikleri ve ders verdikleri kürsüye dönüştürdüler ya fabrikaları…
İyidir iyi…
Nişanesi “çevik” zulüm olsa da…

FORSLU İBADET İSABET

Tayyip Kaçak Saray’ına kaçak cami yaptırdı ya hani…
Rant maksatlı kaçak mahalle kuranların taktiğiyle…
İleride “Camiyi yıkıyorlar” feveranı yapma hesabıyla…
Üstüne de tüyünü dikti… Yani şeyini… Forsunu yapıştırıp ibadete açtı geçenlerde… (3 Temmuz 2015)
Meclis Başkanlığı’nı kazanmasıyla yarattığı “psikolojik zafer” havasına denk getirmesini açılışı…
Fırsatçı tüccar kurnazlığına mı yorsam…
Tesadüf bu ya mı, desem… Kestiremedim…
Buna kafa yorarken rastladım…
Anti Kapitalist Müslüman İhsan Eliaçık hançeresin yırtmış:
“Camide fors gibi simgelerin kullanılması yanlıştır.”
Ne münasebet!
Tayyip’in fetvacısı Hayrettin Karaman’ı tepkisini alamadım…
Fakat muhtemelen Eliaçık’a katılmamıştır…
Zira AKP’yi sandıkta silkeleyen “ırgatlara” fena bozuk Karaman Hoca…
Haddini bilmez bu “ırgatlar” Reis ile aynı safta secdeye durmaya kalkarlarsa?
Sahi içeriye de fors kondu mu acaba?
Hani protokol sırası işareti niyetine…
AKP’li vekilin Reis ve Davut’u namazdayken görüntüleyip attığı tweet’te göremedim de…
Siz rastladınız mı?
Yoksa noksanlık ivedilikle giderilmeli…
Zira forslu ibadette isabet var…
Zamanın ruhu niyetine…
El Fatiha…

YARGITAY BAŞKANI ‘CİRİT’ ATTI

Yargıtay Başkanı Rüştü Cirit, Star’a manşet olmuş (6 Temmuz 2015)
Radikal fark ettirdi… Cirit, “HSYK halka hesap verebilir yapıya geçmesi gerekir” dedikten sonra eklemiş:
“Örneğin bazı ülkelerde Adalet Bakanı ve
Cumhurbaşkanı HSYK üzerinde etkilidir.”
Başkan’ın misalindeki gibi “Avrupa’da bu böyle” mi bilmiyorum…
Ama “bizde” öyle olduğuna şahidiz…
Ve Tayyiban dışında herkes tam da bundan mustarip…
Öyleyse?  
Yargıtay Başkanı “Halka hesap vermeli…” ifadesiyle halk namına… “halkın” vekaletini/oyunu alan iktidarın vesayetini… Pardon ağırlığını koymasını mı savunuyor?
E hali hazırda Reis ve “Adalet Bakanım”ın “şak” dediğini zaten “tak” yapıyorsa HSYK...
Mesele ne?
Kanun adamı olma hasebiyle Başkan Cirit acep şunu mu teklif ediyor?
Cumhurbaşkanı ve Adalet Bakanı’nın HSYK üzerindeki ‘fiili’ vesayet ve ağırlığını kanuni hale getirelim!
Galiba… Çıkardığım netice bu…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...