07 Temmuz 2015 00:37

Kadınlar şov yaptı; FIFA'ya rağmen

Kadınlar şov yaptı; FIFA'ya rağmen

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Siz hiç yarı sahadan gol atılan dünya kupası finali gördünüz mü?
Biz gördük. Hem de yokmuş gibi davranılan Kadınlar Dünya Kupası’nın finalinde.
Kanada’da 1 aydır devam eden futbol şöleni Pazar gününü Pazartesiye bağlayan saatlerde oynanan ABD-Japonya finaliyle sona erdi.
Kadın futbolunun lokomotiflerinden ABD, Japonya’yı 5-2’yle geçerek 3. kez kupayı müzesine götürdü.
Erkeklerde Brezilya, 1970’te kupayı 3. kez kazandığında bunu başarabilen ilk takım olmuş, 2 kupalı İtalya ve Uruguay’ı geride bırakmıştı. ’70, bu özelliğiyle Brezilya’nın futboldaki öncü konumunu pekiştirmiş, ‘Ebedi Jules Rimet Kupası’nın Güney Amerika temsilcisine bahşedilmesiyle bu başarının da hakkı verilmişti.
Kadın futbolu henüz böyle ayrıcalıklara sahip değil. İstifa edeceğini açıklasa da tüm varlığıyla futbol üzerindeki hakimiyetini sürdüren Sepp Blatter’e göre “Futbol maço” bir şey bu yüzden “Kadın yöneticilerin FIFA’da yükselmesi kolay değil.” Aynı zatın kadın futbolunun ilerleyebilmesi için aklına gelen tek şeyin “seksi kıyafetler giyilmesi” olması da şaşırtıcı değil.
Üzücü olan erkeklerde olduğu gibi kadınlarda da önemli bir ekolün temsilcisi olan Brezilya’da futbol federasyonunun bu alandaki sorumlusu Marco Aurelio Cunha’nın da Blatter’den ötesi düşünememesi. Cunha’ya göre, kadın futbolu gelişiyor çünkü kadınlar artık maçlara makyaj yaparak, daha feminen bir şekilde çıkıyor!
Neyse ki bu zırvaların hiçbiri Kanada’daki finalde yoktu. Sepp Blatter zaten tutuklanma korkusuyla final maçına gelemedi ki zaten gelse de protokol icabı gelecek, adını bilmediği 22 kişiyi izleyecekti. Kendisine kadın futbolunun ‘Godfather’ı diyen Blatter’in en yetenekli yıldızları dahi tanımadığını 2012 FIFA Yılın Futbolcusu Adayı Alex Morgan’ın ödül töreni sonrası Time’a yaptığı “Benim kim olduğumu bile bilmiyordu” açıklamasından biliyoruz.
Her neyse FIFA’nın kadın futboluna yönelik ayrımcı tutumunun ayrıntıları başka bir yazının konusu. Biz FIFA’nın suni çimde oynatmaya zorladığı ABD-Japonya finaline dönelim.
2011’in finalinde iki takım yine karşılaşmış ve nefes kesen finali penaltılarla Japonya kazanmıştı. Japonya, kadın futbolunda, top hakimiyetine ve tekniğe dayalı bir ekolü temsil ederken ABD ise fizik gücü ve organizasyon becerisiyle öne çıkıyor.
Final öncesi yapılan yorumlarda ABD’nin Japonya’ya karşı 5 santimlik boy avantajını duran toplarda nasıl kullanacağı, yaşlansa da etkinliğini koruyan 1.80’lik santrfor Abby Wambach’ın bunu düşünerek ilk 11’de sahaya çıkıp çıkmayacağı konuşuluyordu.
ABD, gerçekten de maçın başında duran toplarla işi bitirdi ancak goller havadan değil yerden organizasyonlarla geldi. Finalin yıldızı Carli Lloyd 3. ve 5. dakikalardaki duran top organizasyonlarını ayağıyla kaleye gönderdi. 14. dakikada Lauren Holiday skoru üçledi. 16. dakikada bir kez daha Lloyd sahneye çıktı ve yarı sahadan Japonya kalecisi Kaihori’yi avladı. Heyecanla beklenen final, 16. dakikada, şipşak sonuçlandı.
2012 Yaz Olimpiyatları finalinde de Japonya’ya karşı 2 golle altın madalyayı getiren Lloyd, final performansıyla hem gol krallığında Alman Celia Sasic’i yakaladı hem de finalin ve turnuvanın yıldızı oldu.
Kadınlar futbolu toplumsal ve kurumsal tüm handikaplara rağmen üzerine koyarak ilerlemeye devam ediyor. Kanada’da sonlanan 7. dünya kupası 1.3 milyona yaklaşan toplam biletli izleyici sayısıyla ve reyting rakamlarıyla yeni rekorlara imza attı. Gelinen aşamada daha ileri adımların atılması için, türlü yolsuzluk skandallarıyla sarsılan FIFA’daki “Kadınlar seksi giyinsin biz de izleyelim” şeklindeki cinsiyetçi zihniyetin değişmesi gerektiği gün gibi ortada. Blatter’in gidişi bu anlamda da yeni bir sayfanın açılması anlamına gelebilir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...