Çarmıh politikaları

Türkiye’nin bir bataklığa sürüklendiği ortada. Tam bu bataklıktan çıkma umutları belirir gibi olunca ülkeyi savaşa sürükleme planları uygulamaya konulmak isteniyor. Türkiye’nin savaşa, yani Suriye’nin içine itildiği bataklığa sokulması ve bu yolla Türkiye’nin gündeminin değiştirilmesi hedefleniyor.
Suriye’de nelerin olup bittiğini henüz anlamayanlar için bir ortak komşuya, Irak’a bakmak yeterli olabilir. Mart 2003’te başlayan istila ardından Irak’ın parçalanması ve güneyde bir mezhep çatışması zemini oluşması sağlandı. IŞİD tam da bu zeminde ortaya çıktı.
Savaş planları yapanların çocukların yararını hiç düşünmediğini söylemeye gerek bile yok. İnsanlar onlar için değersiz, çocuklar ve diğer güçsüzler ise çok daha değersizler...
Peki Türkiye’nin Suriye’de süren savaşa sokulması ardından Suriye’ye gönderilecek askerler kimin yanında savaşa girecek? Elbette ki, IŞİD vb. güçlerin. Yıllardır desteklenen güçlerin. Peki IŞİD vb. güçler çocuklara neler yapıyorlar, AKP yandaşı medya hiç ele alıyor mu? Elbette ki, hayır.
Madem onlar almıyor, çocukların yararını düşünenlerin sürekli anlatması gerek. Suriye’den gelen son haberler korkunç. Bu haberlere göre, IŞİD çocukları çarmıha germekten bile kaçınmıyor. IŞİD’in “din polisi”, iki çocuğu oruç tutmadıkları veya bozduklarını gerekçe göstererek çarmıha germiş. Çocukların boyunlarına, üzerinde “Dine uygun bir gerekçe olmadan oruç bozdu” yazılı bir de duyuru asmışlar.
Çarmıha germe IŞİD’in ilk kez başvurduğu bir yöntem değil. Şubat ayında Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Komitesi çocukların IŞİD tarafından intihar eylemcisi olarak kullanıldığını, kaçırılan çocukların kimilerinin köle olarak satıldığını, kimilerinin infaz edildiğini ve infaz edilen çocukların bazılarının çarmıha gerildiğini duyurmuştu.
IŞİD’in işlediği insanlık suçlarının sayısını ve türlerini bilmek aslında olanaksız. Ama IŞİD’in özellikle kadınlara ve çocuklara yaptıkları çok önemli göstergeler. Tam da bu nedenle çocuk hakları kuruluşlarının gönderdiği haberlerde IŞİD giderek daha çok anılır oldu. Gelen son haberlere göre IŞİD’in kadın düşmanlığı ile çocuklara yönelik acımasızlığı ramazan ayında zirveye çıkmışa benziyor. Örgüt, düzenlediği bir yarışmada ödül olarak “seks kölesi” vermeye başlamış. Yarışma twitter üzerinden de duyurulmuş. İlk üçe girenlere birer kız “köle” olarak verilecekmiş. İlk üç dışındakilere ise para ödülü uygun görülmüş.
***
Bir başka çarmıha germe girişimi ise Yunanistan’da sürüyor. Bu nedenle bugün Yunanistan’da bir referandum var. Gözleri yalnızca para gören o büyük çarklar Yunanistan’da yaşayanları “borçlu, suçlu ve tembel” ilan ettiler. Emekçilere ve güçsüzlere “kemer sıkma” ve “acı ilaç” dayatıldı. Yunanistan’da 1960’lardan bu yana ilk kez yoksulluk içinde yaşayan çocuk sayısında bir patlama oldu.
Yunanistan’da “kemer sıkma” veya kölelik dayatmasına “hayır” diyenlere gayet açık olarak, “O zaman bu ülkeyi çarmıha gereceğiz” dendi. Kim ne derse desin, Yunanistan’da küresel sermayeye “hayır” diyenler haklı. Küresel kapitalizme ve neoliberal çarklarına “hayır” demekten başka bir seçenek nasıl olabilir ki?
Şimdi komşularda olanlar ile Türkiye’de olanları birlikte düşünelim. Çocukları çarmıha gerenlerin zihniyeti Türkiye’de kök salsın isteniyor. Bu yönde büyük bir çaba var. Yunanistan’da emekçileri, o fotoğraflarda görülen perişan durumdaki emeklileri, tüm güçsüz kesimleri çarmıha germeye çalışanların zihniyeti şu an Türkiye’de hâlâ iktidarda. Çocukların hak ettikleri gibi yaşayabilmesi için Türkiye’de bu iki saldırı çizgisine karşı mücadele sürüyor. Ama saldırı küresel boyutta. Yalnız Türkiye’de değil, Yunanistan’da, Ortadoğu’da ve her yerde çarmıh politikalarını yok etmek gerekiyor.